Kız İsteme Günü
Hira;
Allah'ım bugün benim günümdü sonunda hayalime ulaşıyordum. Hızlıca merdivenlerden inip mutfağa girdiğimde kimse yoktu. Bende geri çıkıp Deniz ve Mira'nın kaldığı odaya girdim. Bir tek Eylül yoktu
"lan kalkın hadi bak bugün benim günüm" dediğimde. Mira kalkıcak gibi oldu sonra arkasını dönüp yatmaya devam etti
"lan kalksanıza bak daha Eylül'de yok" dediğimde. En sonunda Deniz oflayarak oturur pozisyona geldi ve
"ya kızım saat daha kaç lan he" diye sorduğunda. Elimde duran telefonumu açıp saate baktığımda 10.00 olduğunu gördüm ve Deniz'e dönüp
"lan saat 10 lan 10 hadi kalkın artık Mira sende kalk valla bak sen evleneceğin zaman kıçımı dahi kaldırmam haberin olsun" dediğimde Mira yuvarlanıp bana doğru döndü ve
"yeminle uykularımın ve rüyalarım katilisin he" dediği zaman
"hadi kalkın hem Eylül gelmedi sizin haberiniz var mı?" Diye sorduğumda. İkisi de birbirine bakıp bana döndüler ve aynı anda
"hayır" dediklerinde üzülmüştüm. Çünkü bugün benim en mutlu günümdü ve Eylül yoktu belki sebebi vardı ama ne gibi bir sebep olabilir ki. Ben böyle kendi kendime düşünürken Mira
"şşt alo bize diyordun hadi burada daha fazla durmada aşağıya inde kahvaltı falan hazırla veya eksiklerin varsa onları ayarla bizde ayılıp gelelim" dediğinde.
Kafamı sallayıp odadan çıktım ve üzgün bir suratla aşağıya indim. Salona geldiğimde ablam, annem ve babam vardı tabi benim bu halimi görünce ablam ayağa kalkıp yanıma geldi ve konuşmaya başladı
"ne oldu sana prenses ne bu halin" dediğinde
"Eylül yok" dememle ablam hemen
"nasıl yok sen söylemedin mi"
"söyledim gelirim dedi ama sonra bir daha aramadı ve bugünde yok kızlara sorduğum da bilmiyoruz dedi" dediğimde. Ablam bana bakıp
"olsun be prenses belki Eylül'ün işi çıktı veya sebepleri vardı üzme kendini hadi gel mutfağa gidelim ben bir güzel kahvaltı hazırlayayım size" dediğinde. Kafamı salladım ve birlikte mutfağa gittik.
Mira;
Hira odadan çıktıntan sonra hemen Deniz'e dönüp konuşmaya başladım
"lan inandı dimi şimdi gelmeyeceğine" diye sorduğumda kafasını salladı
"inandı bence neyse sen Hira'yı bırakta Eylül'ü ara geldiler mi sor" dediği zaman. Direk Eylül'ü aradım oda hemen açtı zaten
"lan neredesiniz?" Diye sorduğumda
"şuanda Kıvanç'ların yanındayım yani Ankara'da" dediği zaman şaşırdım ne zaman geldiler ki bunlar neyse onuda gelince konuşuruz
"Hira'ya söylemedik sen Kıvanç'larla gelince görücek seni" dediğimde
"tamam ben şimdi kapatıyorum Kıvanç'lara yardım ederim" dedikten sonra kapattı. Bende kapatıp Deniz'e döndüm
"hadi aşağıya inelim de biraz şunun moralini bozalım" dediğimde Deniz gülüp
"senin kadarını görmedim he" dememle.
İkimizde gülmeye başladık. Birlikte odadan çıkıp aşağıya indik salona baktığımız da Hira'nın annesi ve babası vardı. Onlara hemen günaydın diyip mutfağa geçtik. İçeri girdiğimiz de Hira ve ablası kahvaltı hazırlıyordu
"günaydın" dediğimde ikisi de buraya döndü Başak abla gülüp
"günaydın" dediğinde Hira sadece düz bir ifadeyle
"günaydın" demişti. Hemen onun yanına gidip
"ne oldu benim prensesime kim üzdü seni yoksa bizden ayrılıyorsun diye mi üzüldün üzülme lan" dediğimde
"ben ona üzülmüyorum Eylül yok ona üzüldüm" demesiyle Deniz hemen
"aman o olmasada olur sonuçta düğüne gelir belki kınaya" dediğinde. Hira'ya baktım ve gözleri dolmuştu
"ya yapma be Hira olsun Eylül yoksa biz varız hem canlı yayın yaparız Eylül için bak değerimi bil he" dediğimde hep birlikte gülmeye başladık.
5 Saat Sonra
Allah'ım sana geliyorum ya bu kız evlenmesin valla evlenmesin. En iyisi evde kalması
"Hira son kez söylüyorum saçını dağınık topuz yapıcaz" konuyu anladınız umarım.
Eğer anlamadıysanız hemen size özet geçiyorum, herkes üzerini giyindi saçını makyajını yaptı bir tek Hira kaldı. Deniz Hira'nın saçını dağınık topuz istiyor ama Hira at kuyruğu istiyor bense koltuğa oturmuş hem onları izliyordum hemde telefonumla oynuyordum
"ya Mira sende bir şey söylesene geçip oturmuşsun oraya elinde de telefon bu salak ile de ben uğraşıyorum" dediğinde.
İçimden acaba bana ne zaman bulaşacak diyordum ve işte bulaştı. Yavaşça ayağa kalkıp yanlarına gittim ve Hira'ya dönüp konuşmaya başladım
"bak Hira'cım saçını dağınık topuz yapmamıza izin ver bende sana o çok istediğin okuma kitabını alayım okey" dediğimde Hira hemen gözlerini büyütüp bana döndü ve
"okey" diyip Deniz'e döndü bu sefer
"hadi saçımı dağınık topuz yap" dediğinde. Deniz bana baktı ve
"lan beni burada konuşturacağına önceden yapsaydın ya bunu" dediğinde
"sizi uzaktan izlemek daha keyifli" dememle koluma vurup Hira'ya döndü ve saçını yapmaya başladı.
Sonunda Hira'da hazır olduğunda hep birlikte aşağıya indik. Annesi, babası, ablası ve eniştesi salonda hazır bir şekilde bizi bekliyorlardı. Bizde aşağıya indiğimizde hepsi bize baktı ve babası
"vay be Hira bugünlerini de mi görecektik" dediğinde Hira'da hemen
"valla baba son kızında gidiyor haberin olsun kala kala yanında bir tane oğlun kaldı Allah bilir oda ne zaman evlenir" dediğinde. Arkamızda Hira'nın kardeşinin sesini duyduk
"valla benim evlenmeye niyetim yok Başak ablam gitti ev birazda olsa rahatladı sende gidince ev bayağı rahatlayacak çünkü odalarınız benim olacak" demesiyle Hira ona dönüp
"sence Acar ben sana odamı bırakır mıyım?" Diye sorduğunda Acar'da hemen
"sen bırakmayacaksın sonuçta Kıvanç abim seni alacak eviniz olacak buraya da oturmaya gelirsiniz ahanda Başak ablamın yaptığı gibi"
"ben evlenmiyorum odamı bu bücüre asla kaptırmam" dediği zaman Deniz hemen
"sen odanı kardeşine kaptırmazsın ama Kıvanç'ı kaptırırsın haberin olsun" dediğinde. Tam ağzını açıp bir şey diyecekken kapı çaldı. Hemen elimde duran telefonuma baktığımda saat daha erkendi
"iyide saat daha erken kim bu" dediğimde. Hiç kimse bir şey demedi bir anda aklıma Eylül gelmişti. Kesin bu salak dayanamadı geldi. Bir anda Hira'nın sesi geldiğinde Eylül malının geldiğini anladım
"oha Eylül lan bu sen misin" dediğinde Eylül hemen
"evet canısı ta kendisiyim oğlum içeri almayacak mısın beni" demesiyle Hira hemen onu içeri aldı bizi gördüğünde
"valla kızlar kusura bakmayın dayanamadım geldim hem erkeklerin orada çok sıkıldım" dediğinde tam bir şey diyecekken Hira hemen
"ne yani siz şimdi biliyordunuz öylemi" demesiyle Deniz hemen
"evet kendisi sana bir sürpriz yapmak istedi ve erkeklerle birlikte gelecekti ama maalesef gördüğün gibi kendisi burada" dediği zaman Eylül
"ama ben napayayım erkekler beni soru yağmuruna tuttu yok işte kızlar neleri daha çok sever işte Hira'lara giderken ne alalım evlenme teklifini nasıl yapayım gibi sorular sordular" dediğinde.
Benim aklıma evlenme teklifi takıldı acaba kim Eylül'e sordu. Kendisi de ne dediğini fark edince
"valla bunu duymadınız gibi yapın yoksa varya soran kişi beni keser" dediğinde. Hep birlikte gülmeye başladık, arkadan Beril sultanın sesi geldiğinde hep birlikte oraya döndük
"kızlar hadi ayakta durmayın oturuyun şuraya birazdan gelirler" dediğinde.
Hepimiz koltuğa geçip oturduk ve Eylül'le konuşmaya başladık sanki bugün kız isteme günü değil gibi. Ama benim aklıma takılan evlilik teklifini kimin sorduğuydu. Demir'in sorma ihtimali belki yoktu yada Özkan sormuştu neyse artık öğrenmenin tek yolu günü geldiğinde öğrenmek.