Bir de Mavis bugün gelmiyor. Tam günü hem de !
Mavis kim diyorsanız açıklayayım:
Herobrine diye bi virüs var. Bilmeyen yoktur zaten.
Onun kızı.
Tanışma hikayemiz
HOOP YAZAR ABLA! BURAYA Bİ FLASHBACK VE 2 ÇAY !
Yazar: 2 Çay?
Tamam... Çay olmasa da olur. Bari Flashback alalım bari
Yazar: OK
Flashback
Mina ilkokula başlar(4 yaşındadır).
Yan sınıfta 11 yaşında bir kız vardır. Gözleri beyaz kırmızı...
Mina onun dikkatini çeker.
Mavis : Merhaba
-Merhaba?
Mavis : Sen 1-A da mısın?
-Evet neden sordun?
-Ben 1-B deyim
Mavis'e garip bir bakış atar.
-1. Sınıf olmak için biraz büyük değil misin?
-4 senedir sınıfta kalıyorum.
-Ow. İstersen sana kopya verebilirim?
-Oluur :3 karşılığında ben de seni korurum!
-Yehuu
Zamanla bu iş büyür ve kanka olurlar...
Flashback Sonu...
Her neyse...
Mavis yok işte :(
Mavis n'olursun gelll !!
Gelmiyor işte...
Ah!
Pamela beni yere ittiği için düştüm.
Off... Bu kız benden ne istiyor ya?
*Zil Çalar*
Olamaz... O-O
Sınıfa gitmeliyim.. Çünkü ilk ders Robotik!
Robotikte kodlama öğreniyorum.
Minecraft'ta virüsler varmış ben de büyüyünce kendimi kodlayıp virüs yapıcam!
Düşünsene uçabiliyosun, ışınlanıp hiç acıkmıyosun!
Ve en azından senden korkuyolar!
Bismillah
Sınıfa ilk adımımı atmamla sınıfın kahkahalarla dolması bir oldu.
Herkes elle beni gösteriyordu.
Bu korkunç bir şeydi...
Eve gitmek istiyordum ama ders ROBOTİKKKKK!
Sırama doğru ilerledim ve çantamı bıraktım.
Robotik sınıfına doğru gitmeye başladım.
Ve her zamanki gibi, derse ilk ben gelmiştim!
-Hoşgeldin Mina. Üstündeki kıyafet ile çok tatlı gözüküyorsun. Gel otur 😊
Dedi robotik öğretmeni.
Beni bu okulda seven tek kişi oydu(Mavis dışındaki ).
OKUL BİTİNCE
Sonunda okul bitti!
Ama şimdi işe gitmem gerekiyor...
Babamın söylediği gibi sokağın sonundaki kavşaktan sağa döndüm.
Dediği gibi beni orada patronum bekliyordu.
Patronum diyince garip oluyor...
Neyse...
*Patron ona selam verir ve ona bir kazma verip madene indirir*
Madenden Çıkınca
Saat 8:00 olmuş.
38 Elmas, 64 + 64 + 64 + 25 kızıltaş, 64 + 64 + 10 demir , 56 altın ve 25 tane zümrüt buldum.
Az olmuş ya.
Amaan banane. Patron yeter dedi o bana yeter.
Eve doğru gitmeye başladım...
Evin bahçesine geldiğimde annemin yaptığı yemeğin kokusu burnuma geliyordu.
Çok acıkmıştım ama eve gitmeden önce yapmam gereken bir şey vardı.
Bahçede bulduğum bir çamur birinkitisine domuz gibi bombalama atlayıp elbisemi mahvettim.
İçimin yapları eridi doğrusu 😜
Hayır cidden eridi bakın:
Ben dedim.
Neyse eve gireyim artık.
*Kapının önüne gelir ve babasının açmamasını dua ederek çalar*
*Kapıyı annesi açar*
Ohh annem açtı...
-BU ÜSTÜNÜN HALİ NE BÖYLE?!
-Eheh şey...
Annem beni tuttuğu gibi banyoya götürüp yıkadı.
Tertemiz olduğuma göre artık pijamalarımı giyebilirim.
*Odasına havluyla gider*
Pijamamı aldım ve yatağa koydum.
Saf dalga geçilmeyecek madde kokuyorlardı...
Huzura kavuşmama uygunlardı yani...
Pijamamı zevkle giydikten sonra yemeğe indim.
Babam ne yaparsa yapsın keyfimi bozamazdı şu an.
Ama babam da mutlu gözüküyordu. Neden acaba...
-Ufaklık bugün çok iyi iş çıkarmışsın. Hadi bugün iyisin.
-Ne yaptım ki?
-Hadi ama bilmiyormuş gibi yapma... O madenleri ben kazmadım.
-Şey, eheh...
Babam ilk defa bana güzel bir şey söylüyordu.
Demek ki ellerimin kazma tutmaktan yara bere olmasına deymiş...
Yemeğimi yedikten sonra odama gidip ödevlerimi yaptım ve sonra da yat...
Bir dakika? Ben tabletimi çalışma masamın üstüne koymuştum? Neden yatağımın üstünde?
Kapım da kilitliydi?
EVE HIRSIZMI GİRDİ??
-ANNEEEE! EVE HIRSIZ GİRMİİİİŞ!
Annemle babam anında geldiler.
-Nerden anladın n'oldu anlat!
-Tabletim çalışma masamdaydı ama yatağımın üstünde şu an?
Ben böyle diyince bütün paralarımızın saklı olduğu yerlere baktılar ama hepsi yerindeydi.
Hiç bir şey çalınmamıştı.
Ben onlar "Para Arama Kurtarması" yaparken yatağa yattım ve annemle babamın koşuşturma sesi bitince uyudum...
-Devam Edecek-