"Şimdi diyorsun ki, anonim Meriç öyle mi?"
Sevde'ye bakarak başımı salladım.
"Nereden anladın peki?"
"Ona gözlerinin rengini sorduğumda söyleyemem hemen bulursun demişti. Yani buna göre gözleri ya yeşil ya da mavi. O grupta Ayaz, Eymen ve Meriç'in gözleri renkli. Ayaz, Defne'yle sevgili zaten o olamaz. Eymen'in olduğunu zannetmiyorum o kızlarla fazla ilgileniyor. Geriye Meriç kaldı ve o da anonim."
Eren büyük bir hayranlıkla bana bakıyordu.
Ne sandın oğlum biz kızlar böyle stalker doğuyoruz.
"Bence de o gibi duruyor."
Derin dudak bükerek konuştuğunda başımı salladım. Anonimin Meriç olduğuna emin olduğumdan beri deli gibi onu izliyordum. Her hareketini, nerede ne tepki verdiğini şimdiden ezberlemiştim bile.
"Yemek için çağırıyorlar, hadi."
Eren ayaklandığında kızlar da ayağa kalkmıştı.
"Siz ilerleyin, geliyorum."
Başlarını sallayıp yanımdan ayrıldıklarında telefonumu çıkarıp anonime mesaj attım.
Turna: Naber lan 17 gün sonra yüzünü göreceğim anonimim?
Anonim: İlk defa mesaj atmana mı sevineyim, mesajının içeriğine mi üzüleyim bilemedim.
Turna: Bak şimdiden söyliyeyim cayarsan falan ben gelirim bayılır kalırsın.
Anonim: Her türlü bayılacağım zaten sorun yok. Her şey kontrolüm altında.
Turna: Peki djdbidndhdndndn
Turna: Öğlen yemeği için toplanmamızı istiyorlar. Sonra görüşürüz.
Anonim: Görüşürüz çiçeğim :*
Aptal aptal sırıtarak whatsapptan çıktım ve kurulan masaya doğru ilerledim. Yere bakarak yürüdüğüm için görmeyerek çarptığım beden beni yere düşürmüştü.
Sinirle kafamı kaldırdığımda çarpıştığım kişinin Meriç olduğunu gördüm.
Hayır...
"Çok çok özür dilerim! Göremedim seni."
Gözlerimi kapatarak zonklayan başımı tuttum. Gövdesi bayağı kaslı olduğu için oraya vuran kafam bir hayli sarsılmıştı.
Filmlerde hiç böyle olmuyordu ama! Benim bildiğim kız ve erkek çarpışır, erkek havalı bir şekilde kızı kolundan tutar. Daha sonra kız gözlerini kırpıştırarak erkeğe bakar ve bum! Ona aşık olur.
Bizde ise yerde boylu boyunca yatan kız ve onun başında dikilen erkek vardı. Ayrıca o son kısımın olacağını hiç zannetmiyordum.
"Turna, iyi misin?"
Endişeli bir şekilde konuşmasına başımı sallayıp ayağa kalkmaya çalıştım. Başım inanılmaz zonkladığı için sendeleyip Meriç'in üstüne devrilmiştim.
Heh, çok güzeeel! Bir de çocuğun içine düş tam olsun Turna. Daha önce sana saf bir gerizekalı olduğunu söylemiş miydim?
"Yok önemli değil. İyiyim. Pardon. Görüşürüz."
Bir şeyler zırvalayarak üstünden kaltım ve hızla oradan uzaklaştım.
Rezillik! Dünyanın en rezil insanı ünvanı alacağımdan adım kadar eminim.. Etrafta gövdesine kafa atabileceğin onca insan varken Meriç'i bulman da ayrı bir aptallık!
"Ne oldu sarı meleğim? Kıpkırmızı olmuşsun."
Eren'in yanına otururken masanın altına girmemek için kendimi zor tutuyordum.
"Gelirken Meriç'le çarpıştım ve yere düştüm. Yetmedi bir de beni kaldırırken çocuğun üstüne devrildim. Yemin ediyorum gerizekalıyım ben. Hayır bu kadar mal olduğum için arkadaşlığımızı bitirmek isterseniz ben tamamım. Bu sizin en doğal hakkınız.."
"NE MERİÇ'LE Mİ ÇARPIŞTINIZ? OHA KASLARINA KAFA MI ATTIN? NE DİYORSUN SEN TURNA?"
Allah senin belanı versin Derin. Yatacak yerin yok Derin.
Meriç'lerin tayfa dahil herkesin gözü bize dönerken masanın altına girmemek için kendimi zor tutuyordum.
"Oha gerçekten mii? Aga insan bir bize de söyler ya."
Bir sen eksintin Eymen.. Allah'ım hayatımda hiç bu kadar utandığım bir an olmamıştı. Meriç'in de yüzü benim gibi kızarırken sinirle Eymen'e döndü.
"Sülalene ilginç fanteziler yaptıracağım birazdan otur şuraya."
Aynı şekilde ben de Derin'e vurucu bakışlar atarken Derin konuşmama gerek kalmadan yanıma oturmuştu.
"Birinin bunu yapması gerekiyordu kanka."
"Gerizekalı mal çocuk zaten 17 gün sonra karşıma çıkacaktı sen niye anonimin Meriç olduğunu bildiğimu belli ediyorsun!"
"Ben sadece işleri hızlandırdım.."
"Iyi bok yedin aptal."
Yemeklerimiz dağıtılırken utançtan yiyemiyordum bile.
"Meriç, aga sen nasıl bayılmadın hayret."
"Eymen kapa çeneni!"
Utanarak önüme döndüm ve yemeğimle oynamaya başladım.
Aslında hiç böyle hayal etmemiştim. Kendini tamamen hazır hissettiğinde o zaten karşıma çıkacaktı. Ve biz o zamana kadar yeterince konuşmuş ve birbirimize alışmış olacaktık, böylece yüz yüze geldiğimizde daha rahat olacaktık. Ama ne yazık ki her şeye burnunu sokan arkadaşlarımız vardı.
"Turna biraz daha kızarırsan bundan sonraki hayatına domates olarak devam etmek zorunda kalacaksın meleğim."
"Sus Eren sus. Acayip utanıyorum şuanda zaten."
Yemeğimle oynamaya devam ederken Derin çekinerek bana baktı.
"Kızdın mı?"
Ona sadece gülümsemekle yetindim. Beni tanıyan biri bu gülümsemenin sahte olduğunu anlayabilirdi.
"Kızma civcivim. Sizin mutluluğun için yapıyoruz."
Kaşlarımı çatarak Derin'e baktığım sırada dudağını ısırdı.
"Yapıyoruz?"
"Şey.."
Ellerinle oynamaya başlayınca kolunu dürttüm.
"Derin, lafı çevirmeye çalışmadan anlat."
"Ya kuşum,"
"Derin!"
"Birazıcık karşı tarafla iş birliğine girmiş olabilirim."
"Onlarla iş birliği mi yaptın!?"
Sesim haddinden fazla yüksek çıkarken Eymen'in sesini duymamla onlara döndüm.
"Onlar mı? Ayıp oluyor ama yenge. Düşman mıyız biz?"
Gözlerimi kocaman açarak Eymen'e baktığımda Meriç ufak bir küfür mırıldanıp yüzü kapattı.
"Ayrıca ben de kırıldım sana Turna. İnsan görümcesine onlar der mi? Aşk olsun."
Ada da Eymen'e katılırken dudaklarımı birbirine bastırdım.
"Turna, kızma lütfen."
Derin'e döndüğümde bana üzgün gözlerle baktığını görmüştüm.
"Ada dün Eymen'le birlikte yanıma geldi. Bu şekilde yaparsak birbirinizle konuşmak zorunda kalacaktınız. Konuşursanız Meriç anonim olduğunu söyleyecekti ve mutlu olacaktınız işte."
"Hoş değildi Derin. Anonimin Meriç olduğunu bildiğim halde yanına gitmiyorsam vardır bir bildiğim dimi? Ya da Meriç karşıma çıkmıyorsa onun da vardır bir bildiği dimi? Siz işleri hızlandıralım derken iyice batırdınız."
"Bırakın Allah aşkına ya."
Gözlerimi o tarafa çevirdiğimde Meriç masadan kalkıp uzaklaşmıştı. Eymen ve Ada üzgünce arkalarından bakıyordu.
"Bu fikri kim ortaya attı anasını satayım?"
Sinirle Ada ve Derin'e bakarken Ada göz devirdi.
"Sen gerizekalı."
"Öyle mi yapmışım?"
Derin göz devirip bana döndü.
"Özür dilerim.."
"Benden değil, Meriç'ten özür dileyin. Ben zaten onun ortaya çıkmasını istiyordum ama o hazır değildi."
"Seni gidi senii."
Eymen sırıtarak bana bakarken göz devirdim.
"Yediğiniz boklar yetmiyormuş gibi hala makaradasınız. 3 yıldır kendini gizliyordu ve siz onu 3 dakikada yok ettiniz. Aferin size."
Ayaz bir abi gibi onları azarlarken üçünün de başları öne eğikti.
"Özür dilesek?"
"Özür dilemeniz bir şeyi değiştirmeyecektir. Turna anonimin Meriç olduğunu anladı zaten."
Dudağımı ısırarak Deniz'e döndüm.
"Önceden de biliyordum.."
"Nasıl yani?"
Diyen Defne'yle derin bir nefes aldım.
"İyi bir gözlemciyim diyelim."
"Ay kesin Meriç bizi affetmeyecek!"
Ada'nın ani yükselişiyle sıçradım. Endişeyle bir o yana bir bu yana geziyordu.
"Seni kız kardeşi gibi seviyor oğlum asıl beni affetmeyecek! Allah'ım al canımı."
Çaktırmadan kulağımı çekip tahtaya vurdum. Bu tür şeylere inanan biriydim ve ortam şuan gergin olsa bile bu hareketi yapmam gerekiyordu.
"Turna, sen mi konuşsan?"
Eren'e dönüp tereddütle baktım.
"Turna onunla konuşursa bayılır. Bugünde çarpışmışsınız galiba, yanımıza geldiğinde aptal gibiydi."
Deniz'in dediklerine gülmemek için dudaklarımı ısırdım. En ufak şeyde bayılacaksa işimiz vardı anlaşılan.
"Ne yapacağız o zaman? Off gidip şirinlik yapsam ne yapabilir ki? Ne yapacak affeder hemen. Affeder değil mi?"
Ada ağlamaklı bir ifadeyle konuşurken aklıma gelen fikirle heyecanla ona döndüm.
"Mesaj atarak konuşayım?"
Hepsi beni onaylarken telefonumu çıkarıp whatsappa girdim.
"Ne diyeceğim? Yani, cümleye nasıl giriş yapmalıyım?"
"İsmini kullanma, bayılabilir. Her şeye bayılıyor ve biz onunla uğraşmak zorunda kalıyoruz."
Defne'nin önerisini göz önünde bulundurarak parmaklarımı klavyede gezdirdim.
Turna: Şey,
Turna: Üzüldün mü?
Dudaklarımı ısırarak beklediğime birkaç saniye sonra telefon titremişti.
Anonim: Biraz.
Turna: Yalan söylüyorsun.
Anonim: Evet.
Turna: Kızma onlara. Kötü bir niyetleri yoktu. Çok üzüldüler zaten..
Anonim: Üzülmeleri kalbimi kırdıkları gerçeğini değiştirmiyor malesef.
"Ne diyor ne diyor?"
Eymen heyecanla bana bakarken üzgünce dudaklarımı büzdüm.
"Kalbinin kırıldığını söylüyor."
"Al işte. Oğlum siz Meriç'in ne kadar hassas biri olduğunu bilmiyor musunuz? Kalbi çabuk kırılıyor onun."
Dedi sinirle Ayaz. Şuan nedense Meriç'e sarılmak istemiştim. Dünya hasas kalpler için bir cehennemdi ve onun kalbi oldukça hassastı.
"Allah bizi bildiği gibi yapsın. Senin aklına uyan kafam kırılsın Eymen."
Ada ağlamaya başlayınca Defne ona sarıldı.
"Ağlama tamam. Affeder sizi o, dayanamaz."
Ada'ya üzgün bir bakış atıp telefona döndüm.
Turna: Ada seni üzdüğü için ağlıyor..
Anonim: Hayır ya.
Anonim: Kızınca hemen ağlıyor zaten bir rahatla kızamıyoruz anasını satayım.
Turna: Hadi affet onları.
Anonim: Bilmiyorum. Kalbimi çok kırdılar.
Turna: Lütfen Meriç. Bak hala karşıma tam anlamıyla çıkmış değilsin. İstersen bilmiyormuş gibi de yapabilirim. Kendini hazır hissedince gelirsin. Ama lüfen affet onları.
Anonim: Ya,
Anonim: Yavşayacağım ama deşifre olduğum için yavşayamıyorum da amına koyayım.
Turna: Nshdjsnrjdndjndurndh
Turna: Sonra yavşarsın affedecek misin sen onu söyle.
Anonim: Evet ama bunu onlara söyleme sakın.
Anonim: Azıcık sürünsünler. Kolay mı lan benim kalbimi kırmak?
Turna: Gördüğümüz kadarıyla kolaymış.
Anonim: Bu doru.
Anonim: Aman neyse. Onlara biraz düşüneceğimi söyle. Ada da daha fazla ağlamasın kıyamıyorum.
Turna: Peki, görüşürüz Meriç.
Anonim: ...
Selaaaam. Acayip tıkandım bundan sonra ne yazacağımı da bilmiyorum djdhejdjjehx
Neyse bulcaz bişiler.
Birazdan instagram bölümü gelecek ve anonimi görmüş olacaksınız.
Sizi seviyorum, öptüm KOCAMAN😘