Keyifli okumalar...
Rüya Ateş
Barlas'ın odasına girdiğim de yoktu. Ama balkonunun camı açıktı. Direk oraya gittiğimde üstünü çıkarmış olduğunu gördüm.
Tamam hava sıcaktı da ne gerek vardı böyle çıkmaya...
Düşüncelerimi boşverip gidip arkasından sarıldım.
"O mesajı görünce ne düşündün?"
"Öyle bir şey olmayacağını biliyorum. Ama ilk okuduğum da tabikide kötü oldum."
"Haklısın, haklısın ama dava ile ilgili gerçekten."
"Tamam ben inanıyorum zaten sana ama bu saattede bir erkek sana öyle bir mesaj atmamalı."
Buna diyecek söz bulamadığım için daha çok sarıldım ve sırtını öptüm.
"Çok kas yapmışsın sen." diye alakasız bir şekilde konuştum.
O da bu dediğime kahkaha attı ve bana döndü. Sıkı sıkı sarıldı.
" Sevdiğimi güvende hissetmesi için yaptım. "
" Hmm sevdiğin seninle hep güvende hissederdi."
İkimizinde yüzünde huzurlu bir gülümseme vardı. Başımı göğsüne yasladım ve gözüme çarpan kolyeyi tuttum.
"Ah bu kolyeyi gördüğüm ilk an anlamalıydım."
"Anlamadın mı zaten?"
"Anladım ama yinede çok üstüne düşmemiştim."
"Çok zaman kaybettik."
"Öyle oldu ama olsun önemli olan tekrar yanyana olmamız."
"Haklısın." diyerek boynumdan öptü. Tabi ben geri kaçtım.
"Huylanıyorum bilmiyor musun?"
"Biliyorum ama bu hoşuma gidiyor." diyerek nefesini üfledi. Direk ondan kaçarak odaya girdim. O da peşimden geldi.
"Barlas bak yapacaksan hiç gelme."
"Söz veremem." diyerek daha çok yaklaştığında kaçtım ondan tek kaçış noktam yataktan atlamaktı.
Yatağın üstüne çıktığımda atlayamadan ayağımdan yakaladı ve beni yere düşürdü. Direk yastığı elime alıp kendimi korumaya çalıştım. Barlas dizlerimin üstünde durup yastığı zor bela elimden aldı ve yere attı. Bel oyuntumdan gıdıklamaya başlamıştı bile.
"Ya... Lütfen.. Dur"
Nefes nefese kaldığımda beni bıraktı ama hafif yana kayarak yarı şekilde üstüme uzandı.
"Of yoruyorsun adamı ya?"
"Ben mi gel gıdıkla dedim?" böyle deyince güldü.
"Yok bebeğim sadece yastıkla uğraşmayacaktım."
"Savaşçı ruhum dayanamıyor işte."
Gülüştük. Sonrada sessizleştik. Tabi bu sessizlik kısa sürdü ve başını kaldırarak bana baktı.
"Gidicek misin tekrardan?"
"Bilmiyorum." dedim derin bir nefes çekerek.
"Her şey o kadar karışık ki? Mesajı atan kişiye ihtiyacım var mı yok mu? Onda o deliller var mı?"
Barlas'ın kollarından çıkıp sırtımı yatağa yasladım. Gözlerimi etrafta gezdirip en son Barlas'a baktım.
"Var dedi ama ne kadar inanabilirim ki?"
"Kim peki o adam?"
"Orası daha karışık boşver."
"Bilmek istiyorum ama."
Barlas'a bazı yerleri atlayarak anlattım. O da bir süre sustu ve bana baktı.
"Git Rüya."
"Ne?"
"Antalya'ya git yani. Aklında şüphe kalacağına git. Ama otel dışında bir yerde sakın görüşme...Eğer yarın 2 önemli ameliyatım olmasaydı seninle gelirdim."
"Hayır hayır buna hiç gerek yok."
"Hayır vardı Rüya. Aslında gitmeni istemiyorum ama bu senin işin."
"Teşekkür ederim."
"Neden Can ilgilenmiyor? "
"Söyledim ya sana kimsenin haberi olmayacak. Özel bir dava bu."
"Peki Rüya buna da peki."
"Trip mi atıyorsun sen bana?"
Barlas karnıma daha da başını yaslayıp rahat bir pozisyon aldı.
"Yaşım kaç başım kaç benim Rüya. Ne tribi?... Hem yaşım kaç demişken artık evlensek mi biz?"
"Erken değil mi?"
"Tamam yirmi yıl daha geçsin o zaman nişan yaparız. Bir yirmi yıl daha geçer o zaman evleniriz. Bizden geriye kalan olursa tabi."
"Yok sen baya trip atıyorsun şuan... Gayet de gençsin, yakışıklısın, zekisin, beceriklisin çok da hoş adamsın yani."
"Hmm öyle miyim?" diyerek yüzlerimizi aynı hizaya getirdi.
"Hıhı öylesin." diyerek burunlarımızı değdirdim. Tam gözlerimi kapatıp öpücektim ki Barlas geri çekildi.
"Bu sefer yemezler Rüya Hanım yemezler... Kalk çay koy hadi."
"Ay inanmıyorum. Bir anda içinden dağ ayısı çıktı."
"Hadi hadi kalk." diyerek eliyle bacağımı dürtükledi.
"Öküz... Çok beklersin bir daha beni öpmeyi... Ayağına gelen fırsatıda çevirdin ya."
Bu dediklerime sadece güldü. Ama güzel güldü be.
......
Sabah farklı bir alarm sesiyle uyandım. Çok sürmeden kapandı. Çok sıcak bir yerdeydim. Biri tarafından sarılmış gibi. Sarılmış? Direk gözlerimi açtım ve uykulu gözlerimi yanımdakine çevirdim. Barlas olduğunu görünce bir rahatladım. O da uykulu gözlerini bana çevirdi.
"Yataktan kalkmak istemiyorum." diyerek daha çok sarıldı bana.
"Bende istemiyorum ama mecburuz."
"Öyleyiz dime öyleyiz." derken yanağından öptüm.
"Bütün uykum kaçtı bir tane daha öpersen çok enerjik olurum."
"Bir taneyle yetineceksin artık."
"Neyse yarına görüşürüz zaten."
"Umarım yarına gelirim."
"Sen gelmezsen ben gelirim.. Bu akşam nöbetim var sabah çıkınca direk binerim uçağa."
"Gerek yok dinlen evde."
"Bu yatağa bir kere kokun sinmiş yatarmıyım daha sensiz."
Ona sadece gülümsedim. Ama bu gülümseme içtendi bir çok anlam taşıyordu.
"Hadi canım hadi çok oyalandık. Çok işim var benim."
"Bir o işlerin bitsinde tatile çıkarayım seni."
"Ayarlarız bir şeyler." diyerek yataktan çıktım.
Dün gece Barlas çok istemişti yanında yatmamı tabi içten içe bende istiyordum ve istediğim olmuştu.
Hızla aşağı inip kahvaltıya bir şeyler hazırlamıştım. Çok geçmeden Barlas'ta gelmişti. Üstünde siyah gömleği ve siyah kot pantolonu ile çok iyiydi.
"Hiç kız hastan geliyor mu?"
Sorduğum soruyla oturduğu yerden bana baktı.
"Geliyor tabiki de."diyerek gayet normal cevap verdi.
" Hm iyi. "kısaca cevap verdiğimde tebessüm etti bana.
" Ama emin ol sağlığından başka bir şey düşünmüyorlar."
"Yok canım ondan değil tabi."
"Neyden peki?"
"Of Barlas yap kahvaltını git işine ya."
Kahkaha attı ama ben buna takılmadım. Kahvaltıyı yapıp masayı topladım. Birlikte evden çıkmadan Barlas bana sıkı sıkı sarıldı ve saçlarıma bolca öpücük kondurdu.
"Kendine dikkat et tamam mı? Bak herhangi bir durumda bizlere ulaş. Polise ulaş. Yeter ki savaşçı ruhuna kapılma... Erteleyemem ki ameliyatları geleyim seninle."
"Halledicem ben. Bana güveniyorsun dime."
"Tabikide güveniyorum." diyerek cevapladı ve birlikte dışarı çıktık. Arabasına kadar geldiğimizde bana döndü ve iki yanağımdan öptü. Sonra alnımdan öptü ve son kez dudaklarını dudaklarıma bastırdı. Bir kaç saniye sonra çekti.
"Kendine dikkat et meleğim.En geç yarın öğlen yanındayım." diyerek arabasına bindi.
.....
Antalya'ya ayak bastığımda ne kadar sıcak olduğunu farkettim.Neyse ki bugün spor tarzı giyinmiştim.
Küçük valizimi de alıp kendimi taksiye atmıştım. Daha önce gittiğim otelin adını verdim. Yol hem sıcak hem de sıkıcı geçmişti. Sonunda otele geldiğim de arabadan inip arkadan valizimi aldım. Resepsiyona gidip bir oda ayarladım.
"Valizimi lütfen odama çıkarın ben restoran kısmına geçiyorum."
"Tabi Rüya Hanım."
Adımlarımı restorana yönelttim ve bir günlük tanıdığım adama bakındım. Tek başına oturan adamı tanıdığımda yavaşça yanına gittim.
"Bakıyorum da geleceğimden çok eminmişsin."
Benim sesimle birlikte başını telefondan kaldırıp alayla gülümsedi.
"Sen de burada olduğuna göre bana inanıyorsun."
"İnanmıyorum sadece küçücük bir şey bile benim yararıma." derken karşısına oturmuştum.
"Peki öyleyse öncelikle şunu söylemek istiyorum kimsenin emri altında çalışmıyorum."
"Pardon da seni tanımıyorum bile, sen beni nereden tanıyorsun?"
"Benimle bir yere gelmeni istiyorum orada soruların hepsine cevap bulacaksın."
"Otel dışında bir yer de sakın görüşme." aklıma Barlas'ın söyledikleri gelmişti.
"Burada cevap bulamıyor musun?"
"Bak Rüya eğer bir şey istiyorsan peşinden koşarsın... Ben şuan ne anlam çıkarıyorum biliyor musun? İstediğin şeyin senin için önemli olmadığını."
"Tabiki de önemli." diye çıkıştım.
"Sadece güvenmiyorsun." diyerek başını salladı ve konuşmaya devam etti.
"Eğer sana zarar vermek istesem her türlü verirdim. Ama ben senin düşmanın değilim. Gelmek istiyorsan seni kapıda bekliyorum." diyerek ayaklandı ve yavaşça gitti.
Derin bir nefes aldım ne yapmam gerekiyordu. Ona inanmıyordum, güvenmiyordum ama elinde gerçekten bir şey varsa şansımı kaybedemezdim. Yine de Barlas'a haber vermek istedim ve onu aradım.
" Efendim meleğim. "Meleğim deyince bir rahatlama gelmişti.
" Barlas sana söylemem gereken bir şey var. "
" Bir şey mi oldu? "diye sesi sertleşti.
" Benim bu kişiyle bir yere gitmem gerekiyor... Bak biliyorum gitme dedin ama götüreceği yerde sorularımın cevapları varmış gitmem lazım. "
" Rüya hayır. Bak güvenemezsin tanımıyorsun bile... Lütfen gitme. "
" Üzgünüm Barlas ama bu dava benim için çok önemli gitmeliyim. "
" Ne kadar hayır desem de gidiceksin dime?"
" Evet gideceğim. "
" Bundan nefret ediyorum ama silahın yanında mı? "
" Yanımda. "
" Zor anında kullan. Kullanmaktan çekinme. "
" Biliyorum tatlım. "dedim tam o sırada arkadan kadın sesi geldi.
" Barlas Bey ameliyat vakti. "
" Tamam geliyorum şimdi. "Barlas'ta cevap vermişti.
" Şimdi kapatmalıyım, aklım sende kalacak ama kendine dikkat et seni seviyorum."
"Sende ameliyat da dikkat et aklın dağılmasın... Bende seni seviyorum." diyerek telefonu kapattım. Ve kapıya yürüdüm.
"Bu kadar zor muydu karar vermek?"
"Buralarda soruyu ben sorarım." dediğim de gülümsedi ve yaslandığı araba kapısından çekildi.
"Siz nasıl isterseniz Rüya Hanım." diyerek arabanın kapısını bana açtı.
Uzun bir süre yol gittiğimizde taşlı ve dar sokaklardan geçiyorduk. Bu durum beni ürkütse de belli etmedim ve rahat olmaya çalıştım. Sonunda arabayı bir kaldırımın üzerine hafif çıkararak park etti.
" İşte geldik."
Arabadan inip etrafıma bakındım. Sokak dardı ve kalın yer taşları ile döşenmişti. Evler birbiri ile yapışıktı ama sokağın farklı bir havası vardı.
"Lütfen böyle gel Rüya."
"İlk önce ismini öğrenebilir miyim?"
"Ah kusura bakma tamamen benim hatam. Mert ben." diyerek elini uzatmıştı. Biraz kaba bir hareket yaparak elini sıkmadan gösterdiği kapıdan girmiştim.
Girdiğim yer çok tozluydu. Hatta o kadar tozluydu ki havada uçuşuyorlardı. Girdiğim de bir kaç kez öksürdüm ve etrafıma bakındım. Burası antikacıydı ama bu nasıl olur?
Bunu sormaya arkamı döndüğüm de Mert kapıyı kapatıyordu. Kaçmalımıydım.
"Asıl şimdi hoşgeldin Rüya." diyerek bana dönmüştü. Aslında tam da şuan korkmuştum.
~~~~
Bu nasıl bir bölümdü?
Barlas ve romantik tavırları?
Rüya'nın inatla dava peşinden gitmesi?
Ve Mert' in tavırları? Sizce iyi adam mı? Kötü adam mı?
Yorum yapmayı ve beğenmeyi unutmayın lütfen...
Diğer bölümleri takipte kalın.
Sevgiyle kalın.🔥♥️