Bölüm şarkısı: Illenium, Daya - Feel Good
❝ Onu onayladığında Taehyung yanında gelerek Jungkook'a destek oldu. Belini iki koluyla sıkıca sardı. Gülümsedi Jungkook. Dayanılmaz acısına rağmen kollarını Taehyung'a doladı ve kasabaya kadar öyle gittiler. Bu sürede arkalarında onlara gülümseyen bir Yoongi olduğunu bilmiyorlardı. ❞
" Jungkook son zamanlarda şüphelendiğin herhangi bir şey var mı?"
O günün ertesi günü kasabanın bilgesine gelmiş ve Jungkook'un neden öyle bir ağrı yaşadığını bulmaya çalışıyorlardı. Geldiklerinde Jungkook yorgunluktan neredeyse bayılacak duruma gelmiş, hiç bir yere gidecek hali kalmamıştı. Bu yüzden Taehyung onu doğruca evine görürmüş ve yanında sabaha kadar beklemişti.
" Hayır, herhangi tuhaf bir şey olmadı. Zaten saçma olan da bu. Birkaç gündür hafif ağrıyordu fakat dün resmen kalbim ağrıyordu ve şöyle de bir şey var"
Jungkook gömleğinin düğmelerini açarak göğsünü hepsinin önüne serdi. Bilgenin gözleri irice açıldı. Ağzını açıp bir şey söyleyecekti fakat cümleyi kuramıyor gibiydi.
Taehyung ve Yoongi endişeyle Jungkook'un göğsüne bakıyorlardı. Böyle bir şey olabilir miydi?
O sırada odanın kapısı açıldı. İçeriye koşmaktan nefes nefese kalmış Jimin girdi.
" Geldim, Taehyung ne oldu bu kadar önemli?"
O sırada gözleri Jungkook'un göğsüne kaydı. Şaşırmış bakışlarıyla afalladığını açıkca belli ederken Jungkook'a yaklaştı. Elini göğsüne koydu. O sırada Jungkook'un dudakları arasından acı bir inleme döküldü.
"Tam tahmin ettiğim gibi."
" Ne oldu? Bize de söyleyecek misin?"
" Jungkook hatırlıyor musun? O vampirlerle karşılaşmanızı. Geç geldiğim için görememiştim ama tahminim etmiştim. O vampir seni ısırmıştı değil mi?"
" Evet"
" Normal bir vampir olsaydı belki sorun olmazdı ama seni ısıran vampir safkan bir veliahttı. Bu yüzden ısırığı seni etkilemiş. Vampir zehri kanına işlemiş."
" Ne"
" Şuna bak. Kalbinden vücuduna doğru yayılıyor zehir. Damarların mosmor. Bunun başka bir açıklaması olamaz"
" Jimin ne dediğinin farkında mısın?"
" Jimin doğruyu söylüyor. Güçlü bir zehir kanına karışmış. Kalbinden vücuduna doğru yayılıyor. Şu an çok fazla yayılma yok, mor olan damarlardan anlayabilirsiniz. Fakat benim anlamadığım bir şey var, burada tuhaf bir şey var. "
Aniden gelen acıyla sağ elini kalbine götürdü Jungkook. Mor olan damarları hızlıca büyüyordu. Odadaki herkes ne yapacağını şaşırmış sadece göğsüne odaklanıyordu. Sadece kalbinin çevresinde olan damarlar şimdi karnına kadar ilerlemişti.
Bilge hemen elini Jungkook'un göğsüne koyup bir şeyler mırıldandı. Mor damarların ilerlemesi yavaşlamaya başladı. Bir süre sonra kesildi.
" Bu neydi şimdi?" Jungkook'un şaşkınca sorduğu soruya kimsenin verecek bir cevabı yoktu. Ne olduğunu kimse anlamıyor, ne yapılması gerektiğini bilmiyordu. Bilinmezlik içinde sürüklendiklerini hissediyorlardı.
" Tuhaf olan da bu. Sanki damarların bir şeye duyarlı gibi. Bir anda büyüyüp tekrar duruyor."
Yoongi yaklaşıp Jungkook'un göğsüne dokundu. Hiçbir kımıldama yoktu. Damarları ne büyümüş ne de küçülmüştü. Bu kez de Jimin dokundu.
Damarları Jimin'in dokunuşuna anında tepki verip mor kısımlar vücuduna yayılmaya başladı. Jimin korkuyla elini geri çekti.
Bilge Taehyung'a döndü.
" Senin dokunmanı istiyorum Taehyung"
Taehyung zarif ellerini kaldırıp incitmekten korkarmış gibi Jungkook'un göğsüne koydu. Damarlarının verdiği reaksiyon ise tamamen başkaydı. Bir an yayılan sonra tekrar küçülen mor damarlar sürekli hareket ediyordu.
Korkuyla elini geri çekti. Jungkook'un yüzüne baktı. Yüzünde acıya dair hiçbir mimik yoktu. Tıpkı diğerleri dokunduğunda olduğu gibi.
" Jungkook, vücudun herhangi bir acı duygusu göstermiyor. Bu normal değil. Sanki vücudun bunu kabul etmiş gibi duruyor. Ne olduğu hakkında hiçbir fikrim yok. Beklemekten başka çaremiz de yok."
" Peki neden dokunuşa göre hareket ediyor bu zehir?"
" Zehir demek doğru olmaz. Çünkü vücudun bunu kendi parçası gibi kabul etmiş, yayılmasını bekliyor. Jimin bir vampir olarak tetikliyor ve daha hızlı yayılmasını sağlıyor. Yoongi ise bir kurt. Bu yüzden etkisi olmuyor. Taehyung'a gelirsek, o bir melez. Bu yüzden vücut ne tepki vereceğini şaşırdı"
Taehyung'un şaşkın bakışları kimsenin umrunda değilmiş gibiydi. Herkes Jungkook'a odaklanmıştı. İlk defa gördükleri şey, onları da dumura uğramıştı.
Yoongi bilgeye döndü.
" Peki, zehirin hepsi vücuduna yayılınca ne olacak? Ona bir şey olacak mı? Çünkü şu an bile aurası daha zayıf hissediliyor."
" Bir şey olacağını zannetmiyorum. Güçlü bir yapıya sahip. Aurasına gelirsek eğer, şu an bir dönüşüm gerçekleştiği için böyle bir şey tahmin edilebilir bir olay. Ama Jungkook, zehir sana işlemiş. Bunun anlamını kavrayamıyorsunuz. Şu an ben oda da üç tane vampir aurası ve üç tane kurt aurası hissediyorum. Bu nereden geliyor? Taehyung melez olduğu için normal fakat gümüş vampir aurası sen de de belli oluyor. Bir dönüşüme hazır olsan iyi edersin. Şimdiden sonra, hiçbir şey eskisi gibi olmayacak. "
Bilgenin evinden çıktıktan sonra Jimin sırıtarak Jungkook'un yanına yaklaştı. Elini omzuna attı.
" Ee artık bizden misiniz Jungkook Bey? "
" Jimin hiç havamda değilim. "
" Ben çok havamdayım. Sonunda seni geçebileceğim bir konu. Hiçbir zaman doğuştan bir vampir kadar güçlü olamayacaksın seni çakma vampir"
" Aynen öyle şimdi sus"
" Üzüyorsun beni kuşum. Sana vampir olmayı öğretirim ben. Birlikte kan falan içeriz."
Jungkook yüzünü buruşturup iki elini ağzına soktu.
" Taehyung sen iyi misin?"
" Hm, evet iyiyim."
" Bir şeye kafan takılmış gibi, ne oldu güzelim?"
" Sadece o günlerce yatağa düşmemi, dönüşememi böyle düşünmemiştim. Bilge bir anda söyleyince ilk defa fark etmiş gibi hissettim. Halbuki içten içe biliyordum. "
" Taehyung senin için her şey yeni. Yorma kendini. Biraz da ben ve mükemmelliğim hakkında düşün. Sonrası hemen gelir merak etme"
Jungkook'un göz kırpmasına Taehyung gülümseyerek dirseğiyle karnına vurdu. Jungkook'ta gülümseyerek onu kolunun altına aldı.
Arkalarında yürüyen Yoongi ve Jimin ise sessizdi. İkisi de düşüncelerine boğulmuş birbirlerine bile bakmıyorlardı.
En sonunda Yoongi konuşma kararı aldı.
" Jimin, şu an iyisin değil mi? Herhangi bir sorun yok?"
" İyiyim Yoongi."
" Bak ben üzgünüm, öyle çıkışmamalıydım. Ama bunun senin için zararlı olduğunu sen de biliyorsun. Neden yapıyorsun?"
" Bak ne diyeceğim Yoongi. Bu senin ilgi alanına girmiyor sanki. Sadece birkaç ay önce benimle ve saçmalıklarımla ilgilenmeyeceğini belli etmiştin zaten. Bu yüzden boşver. Bu benim hayatım. "
Yoongi acı bir gülümsemeyle yolu izleyen bakışlarını Jimin'e yönlendirdi.
" İnsanlar anlık söyledikleri şeylerden pişman olabilirler Jimin. "
" Ama Yoongi, pişman oldukları şeyleri düzeltmeden devam edemezler. Pişmanlığa inanmıyorum ben. Sadece yaparsın ve biter, bu kadar. Şimdi gitmem gerek. Yapmam gereken görevlerim var."
Yoongi'nin kendisine bir şey demesine izin vermeden Jungkook ve Taehyung ile vedalaşıp Kuzey sürüsüne giden yola yöneldi Jimin.
Bölüm Sonu.
⏪🌙⏩
Selam, nasılsınız? Umarım iyisinizdir.
Sanki bu bölümü bekletmişim gibi hissediyorum. Bu yüzden daha fazla bekletmeden alelacele yazdım bölümü.
Umarım seversiniz bölümü. Yorumlarınızı bekliyorum, şimdiden teşekkür ederim ♡
Kendinize iyi bakın ♡