Soojin endişeyle stüdyoya girdi. Kızlar da ondan farksız değildi.
Soojin: Soyeon'u gördünüz mü ?
Yuqi : Hayır.
Minnie : Haberleri görmüştür değil mi ?
Miyeon : Kaç tane haber yapmışlar görmedin mi ? İlla ki birini görmüştür.
Yuqi : Yoongi sunbaenimin yanındadır belki. Ben onlara sormaya gidiyorum.
:
:
Jungkook : Hyung izin verin görüşeyim, çok kötü hissediyordur şimdi. Onu en iyi anlayacak insanlardan biriyim.
Jimin : Daha bir kızın elini tutmuşluğun yok senin, nerden anlıyorsun acaba ?
Tae sinsice Jungkook'a bakarken Jungkook da ona bakıyordu.
Jungkook : Neyse ne. Konuşmak istiyorum sadece.
Jin : Jungkook şimdi sırası değil, tahmin ettiğinden daha büyük olaylar oluyor.
Jungkook dudaklarını büzüp köşedeki koltuklardan birine oturdu.
:
:
Yoongi yönetim katına geldiğinde endişeliydi. Kendisini düşünmüyordu, aklı Soyeon'daydı. Onun neler hissettiğini düşünüyor, düşündükçe de kalbi ağrıyordu.
Toplantı odasının kapısına gelince derin bir nefes alıp kapıyı çaldı.
Kapıyı açmasıyla kaşları direkt çatılmış, ardından da yüzünü bir endişe kaplamıştı. Ne işi vardı burda ?
:
:
Ban Pd : Bunun yapılması gerektiğini siz de biliyorsunuz. Arkadaş bile olsanız insanlar yanlış anlıyorlar. Arkadaş olmanıza karışmam ama grubumu da tehlikeye atamam malesef. Bu yüzden bir süre görüşmemeniz gerek, şirket içinde bile. Olaylar durulana kadar uzak olmanız en iyisi. Bu esnada Bts comeback yapar, ardından da zaten dünya turları başlıyor. Sizin de yazın başında çıkaracağınız şarkınız var. O zamana kadar biraz dinlenirsiniz.Bu esnada da sizin olay unutulur diye umuyorum.
Yoongi konuşmanın devamını duyamamıştı çünkü tüm düşünceleri karşısındaki minikle doluydu o an. Ağlamaktan kıpkırmızı kesilen ve şişen gözleriyle karşısında o kadar masum duruyordu ki, odadaki kimseyi umursamadan ona sarılıp iyi hissetmesini sağlamak istiyordu. Diğer istediklerini yapamadığı gibi bunu da yapamayacağını iyi biliyordu.
Bang Pd : Anladınız dediklerimi değil mi ?
Soyeon anlaşılmayacak kadar kısık bir sesle onayladıktan sonra Bang Yoongi'ye döndü.
Bang Pd : Grubun için her şeyi yapacağını biliyorum. Bugüne kadar çektiğiniz sıkıntıları sen de benim kadar iyi biliyorsun değil mi Suga ?
:
:
Yoongi koridorda sendeleyen kızın kolunu tuttu.
Yoongi : İyi değilsin, bekle yardım-
Soyeon : Dokunma lütfen.. İyi olmamı istiyorsan dokunma.
Yoongi yavaşça parmaklarını çekti Soyeon'un kolundan. Dolan gözlerini birkaç kez kırpıştırdıktan sonra koridorun diğer tarafına bakarak konuştu.
Yoongi : Tüm bu şartları kabul etmek zorunda kaldığım için üzgünüm. Senin yanında olamayacağım için de...
Soyeon acı bir şekilde gülümsedi.
Soyeon : Hayat ne garip değil mi ? Daha geçen gün başkalarından önce kendimi düşüneceğimi söylemiştim. Şimdi...
Yoongi bakışlarını Soyeon'a çevirdi. Pişmanlıklarla verdiği karara şimdiden pişman olmuştu. Elinin tersiyle gözlerini silerken kararlılıkla konuştu.
Yoongi : Hata yapıyorum, kesinlikle hata yapıyorum. Gidip konuşmam lazım, belki başka bir yol-
Soyeon : Hepimizi için en doğru yol bu. İnan bana ...
Soyeon da Yoongi de ikisi için en yanlış karar olduğunu biliyorlardı. Bu işte kesin doğru yoktu malesef. Her karar birilerini mutlu ederken başklarını üzerdi. Çünkü sevginin aynı anda herkesi mutlu ettiği daha önce görülmemişti.