S҉t҉e҉p҉ B҉r҉o҉t҉h҉e҉r҉s҉•...

By zainragnvindr

17.2K 1.2K 1.4K

«𝐓𝐀𝐌𝐀𝐌𝐋𝐀𝐍𝐃𝐈» Başlangıç tarihi:290420 Bitiş tarihi:110521 1. #taekookfic 241120 1. #taekookreal 0206... More

•1̶•
•2̶•
•3̶•
•4̶•
•5̶•
•6̶•
•7̶•
•9̶•
•1̶0̶•
•1̶1̶•
•1̶2̶•
•1̶3̶•
•1̶4̶•
•1̶5̶•
•1̶6̶•
•1̶7̶•
•1̶8̶•
•1̶9̶•
•2̶0̶•
𝐒𝐩𝐞𝐜𝐢𝐚𝐥
Ehehehe

•8̶•

768 62 59
By zainragnvindr


Ehem, merabalar, merabalar. Geçen bölüm ne oldu öyle ya hâlâ anlamış değilim.

İyi okumalar💜

⋌⋋⋌⋋⋌⋋⋌⋋⋌⋋⋌⋋⋌⋋⋌⋋⋌⋋

//Taehyung//

Uyandığımda gözlerim acımıştı. Çünkü gece çok ağlamıştım. -Ona aşık olduğumdan, onun için öldüğümden değil. Tamam birazcık 🤏🏻 şu kadarcık hoşlanıyor olabilirdim.- Sinirlerim bozulmuştu.

Bugün okula gitmeyecektim. Birazdan Hwan hyung beni kaldırmaya gelecektir. Ona gitmeyeceğimi söyleye-ve geldi. Birkaç kez kapıyı tıklattıktan sonra bana seslenmişti.

"Efendim okul için hazırlanmanız gerek."

"Bugün gitmeyeceğim. Ve gün boyunca beni rahatsız etmeyin." Sonlara doğru biraz sinirlenerek geri seslenmiştim.

"Siz nasıl isterseniz efendim." Dediğini ve uzaklaşan adım seslerini duymuştum. Benden sonra yan odaya doğru giderek kapıyı-bana ne ki?

Cooky'me-pembe peluş tavşanım-daha sıkı sarılarak battaniyemi üzerime çekmiştim.

Açıkçası, ne yapacağımı bilmiyordum. Aklım çok fazla karışmıştı.

~~~

Odamdan çıkmadan geçirdiğim 2. saatin sonunda fazla sıkılmıştım. Doğrusu aşağı inip yemek yememiştim. Aslında noonalar ve hyunglar ısrar etmişlerdi ama iştahım yoktu. Ama artık cem parçaları beni öldürmeden odamdan çıkmam gerek.

Yanımdaki komodinin üzerinde duran telefonumu almış ve bildirimlere bakmıştım. İnstagram'dan olan bildirimleri es geçerek Jimin'den gelen mesajlara bakmıştım.

Küçük civciv:

Neredesin lan.

Okula niye gelmedin.[08:46]

Taehyung.[09:37]

Hey.

Bir şey mi oldu.[10:28]

Jungkook'la konuşmaktan korkuyorum.[12:13]

Bekle lan geliyorum.[14:01]

Jimin neredeyse her teneffüs mesaj atmıştı ve şimdi saat iki buçuktu. Birazdan burada olurdu. Ama gelmesini istemiyordum. Şu an kimseyle muhattap olmak istemiyorum.

Çakma Van Gogh:

Jimin gelme ben iyiyim.

Bir şey yok.[14:32]

Küçük civciv:

LAN İYİYSEN NİYE CEVAP VERMİYORSUN?!

ÖLDÜN SANDIM BİR AN.

NİYE GELMEDİN LAN OKULA?

İNSAN BİR İYİYİM DER.

Çakma Van Gogh:

Sadece yorgundum biraz ve halsizdim.

Seni endişelendirmek istemezdim.

Küçük civciv:

Jungkook geldi mi?

Çakma Van Gogh:

Bilmiyorum.

Odamdan hiç çıkmadım.

Küçük civciv:

Niye ki?

Çakma Van Gogh:

Jimin başım ağrıyor sonra konuşsak?

Küçük civciv:

Sen iyi olduğuna emin misin?

Çakma Van Gogh:

Evet.

Küçük civciv:

Tamam.

Sen bilirsin.[Görüldü]

~~~

Jimin'le konuştuktan sonra biraz İnstagram'da takılmış ve Soojin noonanın ısrarları üzerine odama yemek getirmişlerdi. Ve tabiiki yerdeki cam parçalarına karşı temizlikçilerden biri gelip onları temizlemişti.

Yani şu anda yapacak pek bir işim yoktu. Getirilen yemeklerden sadece noodle yemiş ve su içmiştim. Pek iştahım da yoktu. Ve şu an aşırı derecede çok fazla sıkılıyordum.

//Jungkook//

Konuştuktan hemen sonra tam da tahmin ettiğim gibi kapıyı çarparak çıkmıştı. Neden bu kadar taktığını anlamıyordum. Sadece onu öpmüştüm. Böyle ergen kız triplerine girmesine gerek yoktu.

Hem burda büyütülecek bir şey yo-bir anda yerimden sıçramama neden olan bağırış ve cam bir şeyin kırılma sesiydi. Ve yan odadan yani kardeşimin odasından gelmişti.

Ve ardıyla ağlama ve hıçkırık sesleri...

~~~

Şu an bitmiştim. Kendimi fazla bitkin hissediyordum. Taehyung tam olarak 1 saat 42 dakikadır hıçkırarak ağlıyordu. Ve onu ağlatanın ben olduğunu bilmek canımı daha çok yakmıştı.

Ben nereden duyuyordum? Kesinlikle odasıyla aramdaki duvara yaslanarak yere duvarın dibine çökmemiştim. Ne alaka ya. Kim uyduruyor.

Son 5 dakika ne yaptığını anlamamıştım, ama sonrasındaysa kapı sesi gelmişti. Herhalde odasındaki banyoya girmişti. Biraz sonraysa bir süre hiç ses gelmediğinde uyuduğunu anlamıştım.

Peki neden onu üzdüğüm için kendimi kötü hissediyordum.
Ben neden böyle hissediyorum.

~~~

Kalktığımda belim acıyordu.

Duvarın dibinde oturursan öyle olur.

Sus lan amk veledi. Konuşuyor. Sana ihtiyacım olduğunda neredeydin lan.

Evet iç sesimle olan tartışmam sonlandığında üzerimi değişmiş ve aşağı inmiştim. Ama masada Taehyung yoktu. 'Birazdan gelir' diye içimden geçirerek kahvaltımı yapmaya başlamıştım.

Ama gelmemişti.

Noonaya sorduğumdaysa birşey bilmediğini söylemişti. Kapıdan çıkacakken adının Hwan olduğunu hatırladığım hyunga seslenmiştim.

"Taehyung nerde?"

"Efendim bugün okula gitmeyeceğini ve gün boyunca rahatsız edilmek istemediği söyledi." Dedi orta yaşlardaki güler yüzlü adam. Kafamı belli-belirsiz, sallayarak kapıdan çıkmıştım ve arabaya binmiştim.

Uzun bir gün beni bekliyordu.

~~~

Eve geldiğimde hala daha onu görmemiştim, bu kadar çok üzüldüğünü tahmin etmemiştim. Ya da benden nefret ettiğini.

Hızlıca birşeyler atıştırmış ve odama çıkmış ve üzerime rahat siyah bol bir tişörtle yine aynı renkte bol bir eşofman altı giymiştim.

Odasından ses gelmiyordu.

Sana ne lan. Gelmiyorsa gelmiyor, napcan?

Bu cidden benim sinirlerimi fazla zorluyor.

Ben... Ben...Ben, ben. Bihter?

Sağolasın lan ne dediğimi unuttum, ha hatırladım evet.

İç sesimi umursamadan düşünmeye devam etmiştim. Aslında bugün arkadaşlarım buluşmak istemişti. Onlara net bir cevap vermemiştim, belki de eve çağırırdım. Kim bilir.

80 bilir, ÖZÇSÇSĞWĞWLEDÖ.

Çok komik ırıspı. Tanrı belanı amk özlsşwğweödçsai.

Bak ne dediğimi yine unuttum puu. Heh hatırladım evet, devam. Yani belki de çağırmalıydım arkadaşlarımı, kafa dağıtırdım.

Düşüncelerimi bölen kapımım dışından gelen seslerdi. Hangi canlıya ait olduğunu kestiremediğim seslere karşı büyük beyaz kapıya doğru ilerlemiş ve açmıştım. Karşımdaysa hiç beklemediğim bir şey; küçük, şirin, pofuduk, tatlı bir köpek vardı.

Tüyleri çoğunlukla kahverengiydi ve bacakları, kuyruğunun ucu gibi yerleri krem rengiydi. Bügüne kadar görmediğim köpeği eğilerek kucağıma almıştım.

Onu severken bir yandan da inceliyordum. Tasması falan da yoktu, yani adının ne olduğunu bilmeyecektim. Sanki sinirli gibi bakıyordu. Ama yine de çok tatlıydı.

Ayağa kalkıp kapıyı kapattığımda minik bir havlama çıkmıştı ağzından ve hemen sonra sinirli bakışlarını bana dikmişti.

Ya, ama çok tatlı. Kimin köpeği bu.

Yine geldi amk zır delisi. Sus lan kız hatçe.

Sensin be hatçe. Kendine bak tipsiz.

Sen, bana tipsiz mi dedin. Bana bana Jungkook'una. Zie lan ırıspı. Sensin tipsiz.

Ben? Tipsiz? Ben senin iç sesinim gerizekalı. Tamam geyik yapıyoz da kendine gel. Aklını kullan lan.

Of be sie ciddiye almayacağım artı-kucağımdaki köpek havladığında odağım ona dönmüştü. Onu biraz daha severek çoktan uzandığım yatağımda rahat bir pozisyona geçmiş ve köpekle konuşmaya başlamıştım.

Şisofren.

"Kimmiş tatlı köpecik. Sen misin? Evet, sensin." Konuşarak onu seviyordum. Biraz daha oynadıktan sonra farkında bile olmadan gözlerim kapanmıştı.

~~~

"Hyung Yeontan nerede? Gördün mü hiç? Bulamıyorum." Akşama doğru odanın dışından gelen seslerler ve kapımın aniden açılışıyla uyanacağımı bilmeden kucağımdaki köpekle uykuya dalmıştım.

⋌⋋⋌⋋⋌⋋⋌⋋⋌⋋⋌⋋⋌⋋⋌⋋⋌⋋

Amk berbat oldu ya, hiç içime sinmedi bu bölüm ve sonu fazla saçma olmuş olabilir.

Bu bölüm çok arada kalsam da Jungkook'un adından da yazdım. Ayrıca anlamış olacağınız üzere böyle yazılar Jungkook'un iç sesiydi. Aslında bir ismi yok şu anda siz bulun (erkek diye şeyedin). Ve belki erken ama en sevdiğiniz karakter kim?

Ve yazım ve ya mantık yanlışım varsa söyleyebilirsiniz, düzeltirim. Çünkü Türkçe ilk dilim değil ve biraz zorlanıyorum açıkçası.

Neyse gereksiz fazla uzattım. Kendinize iyi bakın. Oy verip yorum yaparsanız çok mutlu olurum.

Ben Zain.

İyi günler💜

Continue Reading

You'll Also Like

46.7K 2.7K 23
"Çocuklar ikinizi de üzmek istemem ama ev sahibi sadece evli çift arıyor üzgünüm."
213K 10.9K 66
Oynanılan her oyun er ya da geç bitmeye mahkumdur..
206K 4.1K 19
Komşunuz Barış Alper Yılmaz olursa ne mi olur?