"Seungwan birisinden mi çekiniyorsun?"
Tebessüm etti sarı saçları dağılmış olan kız.
"Hayır, gerçekten.. Sejeong korkmuş sadece. Malum, bugün hepimiz için kötü bir gündü."
Okul müdürü yemiş gibi yapıp kafa salladı
"O zaman Şef Min'e haber vermeyeceğim."
"Öyle olması iyi olur, teşekkürler"
Müdür çıktıktan sonra Seungwan boş bulduğu sandalyeye oturdu.
"Neden onlara doğruları söylemedin?"
"Beni o dolaba bayıltıp koyan Rowoon'du."
"Ne?!"
"Sessiz ve sakin ol!"
Sejeong delirmiş gibiydi.
"Beni dinle!"
Derin bir nefes verdi
"Ancak cebime yerleştirilen notun sahibi o değil."
"Nereden biliyorsun?!"
"Rowoon benimle konuşmuştu bayıltmadan. Ayrıca kokusunu da benimsedim. Ancak ben o dolapta başta kilitli değildim. Bayılmadan önce kilit sesi yoktu. Sonra başka birisi gelip notu cebime koydu. Ve.."
"Ve?"
"Boynumu öpüp dolabı kilitledi."
"Seungwan!"
"Koku başkasına aitti eminim. Ayrıca saçları yüzümde gezindi. Rowoon'un saçları o kadar gür ya da salık değildi."
"Seungwan.. emin misin?"
"Çok eminim.. ama kim olduğunu bilmeden-"
Odanın açılan kapısı ile sessizlik oluştu.
İçeriye giren Rowoon'du.
Ancak gülümseyen suratı Seungwan'ın dağılmış hali ile şaşkına döndü.
"Seungwan?"
Sejeong hızla ona ilerleyip tokat attı.
"Her şeyin sorumlusu sensin şerefsiz herif!"
Seungwan arkadaşını geri çekip Rowoon'un yakasına yapıştı.
"Bana yaptıklarını bir başkası biliyor mu?"
"Ha-yır.."
"Sungyeol de mi?"
"Sadece odaya girip işlerini halletmelerini söyledim. Yemin ederim başka kimse yaptığım şeyi bilmiyor."
"İyi!"
Yakasını bırakıp konuşmaya devam etti.
"Burada olan her şey aramızda kalacak. Yoksa her şeyi herkese altını doldurarak anlatırım!"
Rowoon başıyla onayladı.
"Bak tüm samimiyetim ile soruyorum, ben kötü bir şeye mi sebep oldum?"
Sejeong Seungwan'ın yanıtlamasına izin vermeden bileğinden tutup onu odadan çıkardı.
...
"Jeon Jungkook, Kim Taehyung, Im Rowoon, Park Sooyoung, Kim Jisoo, Kang Seulgi, Kim Namjoon,ve yan sınıftan özel davetlilerimiz Bae Joohyun ve Kim Seokjin. Geldiğiniz için teşekkürler"
Seulgi Sooyoung'ın kulağına eğildi
"Bu gece senin yüzünden buradayım, hayatın boyunca bana borçlusun"
Sooyoung acı bir tebessüm etti.
"Önce ben bi borcumu ödeyeyim de"
Seulgi göz devirdi..
"Bu kadar mıyız?"
Jimin onaylar biçimde kafa saklarken kütüphanenin kapısı açıldı.
Kütüphanenin adı pek iyiye çıkmamışken orada olmaları zaten korkunçtu ve o an daha çok korkmuşlardı.
"Siz?"
Jimin kocaman gülümseyerek Seungwan'a ilerledi.
"Ooo başkanımız da gelmiş! Hoşgeldin"
"Ne halt yiyorsunuz burada?"
"Oyun oynuyoruz başkanım, sen de bize katılsana?"
Seungwan göz devirdi
"Sabah buraya temiz bir şekilde bulmazsam hepiniz ceza alırsınız!"
Kapıyı kapatacakken Jimin izin vermedi ve kızı zorla içeriye çekti.
"Bu odaya giren kimse oyunu oynamadan buradan çıkmayacak"
Jungkook güldü
"Hadi ama, bir soru yanıtlayacak kadar boş vaktin vardır."
Seungwan zor durumda olduğunu hissettiği sırada Joohyun gelip elini tuttu.
Ne olduğunu anladığında Joohyun ve Jisoo arasında oturmuştu.
Jimin büyük bir tebessüm ile yerine oturdu.
"Oyun başlasın o zaman!"
...