Neden şimdi? Neden daha önce değil de tam planını yapmışken tam ondan vazgeçmişken şimdi gelmişti? Aşkının karşılıklı olduğunu öğrenmek dünyalara bedeldi. Ama farklı bir son hazırlamışken hayat planlarına müdahale ediyordu.
Akad, sonunda Simirna'ya açılmıştı. İçten içe onun da aynı duyguları taşımasını istiyordu. Caner'i değil kendisini seçmesini istiyordu. Çok geç kalmış olmasın...
"İki kör tanıdım. Birincisi senden başkasını görmeyen ben. İkincisi beni görmeyen sen. Bu şekilde hayal etmemiştim ama senden duymak yine de çok güzel." Deyince Akad ümitlenmişti. O da seviyordu işte.
"Ama... O kadar çok şey oldu ki. Akad ben bir karar verdim ve bundan vazgeçemem. Çünkü bu herkesi etkiliyor. ... Bir süre sonra her şey değişecek, bana olan duygularında. " dedi. Yalanı ortaya çıktığında yüzüne bakmayacaktı.
"Hayır, sana olan sevgimi hiçbir şey değiştiremez. " deyip ellerinden tuttu.
"Konserden sonra tekrar konuşalım olur mu? Bakalım o zaman da beni sevebilecek misin?" yalanlarını ortaya çıkartmadan Akad'la birlikte olamazdı.
Akad'ın da kafası karışmıştı. Bilmediği ne oluyordu da onu sevmekten vazgeçebilirdi. "Neler oluyor?" diye sordu.
"Şimdi anlatamam. Konserden sonra herkes anlayacak. Ama teşekkür ederim. Beni sevdiğini bilmek iyi geldi. " ellerini kurtarıp eve çıktı. Akad ise hiçbir şey anlamamış halde arabasına bindi. Birbirlerini seviyorlardı işte. Beklemek niyeydi? Olsun, ömrünün sonuna kadar bekleyebilirdi sevdiği kadını.
*** *** ***
Şayan planlarından Semih'e bahsetmeden önce paintbooldaki öpücüğüne karşılık verdi. Semih yıllardır kurduğu aşka kavuşmuştu. Planı öğrendikten ve fikrin Şayan'a ait olduğunu anladıktan sonra Şayan'a olan sevgisi bir kat daha artmıştı. İlk defa kendisi için bir şey yapmıştı.
Yakut, konser olduğunu öğrenmiş ve hemen Macit'le iletişime geçmişti. Herhangi bir sorun olursa ondan destek alacaklardı. Simirna'yı da yanına çağırıp provalara başlamışlardı. Yarında konser ekibiyle çalışılacaktı. Yakut her şeyi ayarlamıştı.
Bir yandan da Semih evin içinde Simirna'yı kurtaracak olan senedi arıyordu. Planın işleyebilmesi için senedin bulunması gerekiyordu.
Şayan'da kendi çalışmalarını yaptıktan sonra ekiple çalışmaya hazırdı.
Konserin yapılacağı alana sahne kurulmuş, düzenekler hazırlanıyordu. Birkaç sanatçıdan sonra Şayan çıkacaktı. Playback için çalışmayı yaptıktan sonra canlı performans için Simirna gözlerden uzak bir köşeye çekilip şarkıyı seslendirdi.
Simirna'nın ortadan kaybolduğunu anlayan Caner onu aramaya gitti. Şarkı bittiğinde Simirna'yı sahnenin arkasında gördü.
"Ne işin var burada?" anlayamamıştı.
"Hiç." Söyleyecek yalan bırakmamıştı. Şarkıyı söylediğini görmüş olamazdı.
Elindeki mikrofonu görmüştü ama Caner. Akad'ın yanına gittiğinde ekip mola vermiş, Şayan ve Simirna konuşuyordu.
"Simirna, hep Şayan'ın yanında mıydı şarkı söylerken?" diye sordu Akad'a.
"Evet. Arkadaşını hiç yalnız bırakmadı." Caner'in niye bunu sorduğunu bilemedi.
"Yani gerçekten mi yanında oluyordu yoksa Şayan şarkı söylerken ortalardan kayıp mı oluyordu?" Caner, gördüğü şeyi anlamlandırmaya çalışıyordu. Playback yaparken Simirna yanında oluyordu. Ama canlı performansa geçildiğinde ortadan kaybolmuştu. Ama tesadüf olduğunu düşündü.
"bilmem. Bazen oluyordu bazen olmuyordu. Niye soruyorsun?" Akad, Caner'in neye takıldığını merak etti.
"Hiç." Dedi sadece. Düşüncesi bile saçmaydı.
Çalışmalar bittiğinde Caner yemeğe çıkmayı teklif etti. Akad'da Şayan'la konuşmak için fırsat kolluyordu. Simirna'ya onu sevdiğini söyledikten sonra Şayan'la sevgili olarak kalamazdı. Öyle sevgili gibi de değillerdi zaten.
Şayan, lavaboya gitmek için ayaklandığında Akad'da ona eşlik etti. Onunla konuşmak için yalnız kalmalıydılar.
"Seninle konuşmam gerek Şayan." Deyince Şayan ona döndü. O da konuşmak istiyordu.
"Ben sevgili olduğumuzu söyledim ya hani..." Simirna'ya ilanı aşk ederken daha rahattı. Şayan'ı da üzmek istemiyordu.
Şayan Akad'ın ne söyleyeceğini tahmin edebiliyordu. O da aynı konu hakkında konuşmak istiyordu."Ben seni arkadaş olarak görüyorum aslında. Arkadaş olarak kalamaz mıyız? " diye bir kere de söyleyiverdi Şayan Akad'ın aksine.
Onun da aynı görüşte olduğunu bilmek çok rahatlatmıştı.
Belki de Akad bu kadar güzel açıklayamazdı. "Evet, arkadaş olarak kalalım." Dedi. Bu yükten kurtulmuştu. Onlar tuvaletin önünde konuşurlarken Caner'de Simirna ile yalnız kalmayı fırsat bilmişti.
"Senin de sesin güzel midir?" deyince, genç kız Caner'in şüphelendiğini anlamıştı. Daha önce böyle bir soru sormamıştı çünkü.
"Hayır, sesim çok kötüdür."
"Ben çok da kötü olduğunu düşünmüyorum. Mırıldansana bir şeyler." İnanmak istemese de şarkıyı Simirna'nın söylediğine dair şüphelerini gidermek istiyordu.
"Şimdi mi? Yok canım ne gerek var." Simirna kaçacak yer arıyordu ama Caner ısrarcıydı. Daha fazla ısrar edince genç kız masadaki bardağı yere düşürdü. Cam parçalarını toplarken Şayan ve Akad gelmişlerdi.
Şarkı söyleme muhabbeti geride kalınca yemeğini yiyebilmişti Simirna. Ancak Caner'in şüpheleri artıyordu. Aklından her türlü senaryo geçiyordu. Şüphelerini gidermenin bir yolunu mutlaka bulacaktı.
Yemek bittiğinde Akad, Simirna'yı evine bırakmayı teklif edecekti ama Caner erken davranmıştı. Yarın yine prova yapmaları gerekiyordu. Üç gün sonra konser yapılacaktı ve aksilik çıkmasını istemiyorlardı.
"Canını sıkan bir şey mi var? Çok sessizsin." Dedi Caner yolda giderken.
Simirna, heyecanlıydı. Üç gün sonra söylediği yalanları herkes öğrenecekti. Heyecanla birlikte korku da vardı tabi. Ne tepki vereceklerini merak ediyordu. "Bilmem, farkında değilim." Diyerek geçiştirdiğini sandı. Oysa Caner bu hallerinden daha çok şüpheleniyordu.
Simirna eve vardığında ilk işi maillerini kontrol etmek oldu. Edebiyat hocası attığı maile olumlu olarak dönmüş ve bir yayın evinin numarasını, iletişim bilgilerini vermişti. Yayın evini bu saatte arayamazdı o yüzden mail attı. Ve hikayenin sonunu tamamlamaya başladı.
Finali hazırlamak gece yarısına kadar sürmüştü ama hazırdı. Bu aynı zamanda kendi sonu da olacaktı.
*** *** ***
Evin altını üstüne getirmişti ama senedi bulamamıştı Semih. Yakut akıllı bir kadındı. Senedi orta yere koyacak hali yoktu. Ya mücevherlerinin olduğu kutudaydı ya da bankadaki kasasında. Eğer senet kasadaysa onu oradan almaları imkansızdı.
Şayan ve annesi aşağıda yemek yerken Semih bir koşu Yakut'un odasına çıkmıştı. Bu odayı her gün temizliyordu ayrıca eskiden de babasının odasıydı. Neyin nerde olduğunu çok iyi biliyordu.
Ziynet eşyalarını koyduğu dolabı açtı. Dolaptaki gizli bölmeyi biliyordu. Küçük tahta parçasını çıkartıp kutuyu buldu. İçinde takıları ve bir de zarf vardı. Zarfın içinde de aradığı senet duruyordu. Senedi cebine atarken zarfın boş olmadığını anlamasın diye içine kağıt koyup kutuyu yerine bıraktı.
Odadan çıktığında Yakut'ta masadan kalkmıştı ve kapının önünde Semih'le karşılaştılar. Semih'in sakin tavırları sayesinde Yakut bir şey anlamamıştı.
Senedi koşturarak Şayan'a getirdi. Simirna artık borçlu değildi. Şayan hiç vakit kaybetmeden soluğu Simirna'nın yanında aldı. Şirkete girdiğinde tüm gözler üzerindeydi. Bu ilgi hoşuna gidiyordu aslında ama bu ilgi kendi başarısı değildi. Sesini çaldığı simirna'nındı. Asistanların masasına yaklaşırken fark etmişti Simirna, Şayan'ın geldiğini.
"Burada ne işin var?" dedi fısıltıyla..
Karşı masadaki Efsun'un duymayacağı şekilde genç kıza yaklaşıp; "Senedi bulduk. Bitti artık. Kurtuldun." Simirna'ya senedi uzatırken Caner odasından çıkmıştı. Genç kız Caner'in bir şeylerden şüphelendiğini bildiğinden eli ayağına dolanmıştı. Masadaki kalemliği devirmişti. Senedi klavyenin altına sıkıştırıp Caner'e döndü.
"Kızlar bir şeyi mi böldüm?" dedi eli cebindeyken.
"Hayır." Dediler aynı anda.
"Sen, prova için geldin dimi?"Caner, kızların hal ve tavırlarından bir iş karıştırdıklarını anlamıştı.
Şayan bugün de prova olduğunu unutmuştu. "Ah evet. Prova. Prova için geldim."
"Kayıt odasında hazırlıklarını yap istersen. Bugün Ebrar gelsin yardıma sen burada kal." Dedi Caner. Bu iki kızı birbirinden ayırmadan şüphelerinden kurutulamayacaktı.
"simirna gelse olmaz mı?" deyince Şayan Caner hemen itiraz etti.
"Olmaz. Ebrar burada yıllardır çalışıyor ve daha profesyonel. Simirna arkadaşın olduğu için müsaade etmiştim. Ama burada iş yapıyoruz öyle değil mi?" Caner kararlıydı. Bunun üzerine kızların diyecek bir şeyi kalmamıştı. Ne yapacaklarını düşünürken Simirna, Şayan'a mesaj attı.
"annene haber ver. O bir yolunu bulur." Şayan'da mesajı okuduktan sonra kayıt odasına geçip annesine haber verdi.
Simirna şirkette kalırken Caner, Şayan, Ebrar ve birkaç çalışma arkadaşlarıyla konser alanına gittiler. Şayan'ı yalnız yakalayan Caner sorularını sormaya başladı.
"Simirna'nın sesi güzel midir?"
Biraz düşündükten sonra; "Hayır kötüdür." Diyerek simirna'yla aynı cevabı vermişti.
"Ya, senin keşfedilmeni de Simirna sağlamış. Böyle dost bulunmaz. Bir ara Akad için çok müdahale ettiniz ama hala çok iyisiniz. " Caner konuşmaktan çekinmiyordu.
"Yaptıklarımın çoğu zorunluluktan ya da Simirna'yı kıskanmamdan kaynaklıydı. Ama artık onu kıskanmıyorum. Çünkü kendimi keşfettim. Evet böyle dost bulunmaz ve onu kaybetmeye niyetim yok. Ayrıca Akad'la sevgili bile değildik zaten, arkadaşız. İkisi aşklarını yaşabilir yani." Dediğinde Caner belli etmemeye çalışsa da panik olmuştu. Simirna onca yaptığına rağmen Akad'ı seçer miydi? Ayrıca bu kızların arasındaki arkadaşlığı da çözebilmiş değildi. Bakalım sahnede şarkıyı nasıl seslendirecekti. Belki de yanılıyordu ama emin olmadan içi rahatlamayacaktı.
Yine önce playbac çalışmasını yaptılar. Ancak Şayan soğuk soğuk terliyordu. Annesinden de haber yoktu. Yalanları konserden önce ortaya çıkmamalıydı.
Canlı performans için provalara başlamadan önce ufak bir mola istedi Şayan. Böylece zaman kazanmıştı ama bu zaman yeterli olacak mıydı? Prova için çağırdıklarında tansiyonu düşmüş gibi yapıp oturdu. Onun bu hallerini Caner izliyordu.
Tansiyonunu ölçtüklerinde normal çıkmıştı ve sahneye çıkmamak için sebebi kalmamıştı. Bu sırada annesi gelmişti ve Caner Beyle sohbet ediyordu. Provaya başlamak üzereydiler ki sahnenin arka tarafından duman gelmeye başladı.
Ufak çaplı yangını söndürürken ve telaşlanan insanları sakinleştirirken akşam olmuştu bile. Böylece şarkı söylemek zorunda kalmamıştı Şayan. Caner tüm bu yaşananların tesadüf olmadığını biliyordu. Konserde neler olacağını merak ediyordu.