Gergince Linda'ya baktım.
"Linda beni korkutuyorsun."
Linda elindeki bardağı hafifçe salladı.
Elindeki bardağı alıp birkaç küçük yudum su içtim.
"Başla."
"Off anlatmasam mı? Aşırı rezil."
"Linda sonunda çıldırtacaksın beni!"
"Tamam. Sakin. Başlıyorum."
Linda sandalyeye oturup arkasına yaslandı ve tek bacağını kendine çekti.
Linda;
"Tamam arabaya koyun onu."
Shawn, Camila'yı kaldırırken koşarak arabanın kapısını açtım.
Shawn ve arkadaşı Camila'nın arabaya binmesini sağlarken sürücü koltuğuna geçtim.
Shawn, Camila ile arka koltuğa geçtiğinde Shawn'a döndüm.
"Senin gelmene gerek yok. Ben hallederim."
"Olmaz. Geliyorum."
"Çok umurlusun sağ ol ya." dedim ve göz devirdim.
Senin için bu kadar önemliyse niye üzüyorsun kızı eşek?
Shawn ve Camila arka koltuktayken arabanın dışından bize bakan Shawn'ın arkadaşına baktım.
Bize bakıyordu.
Camı açıp başımı iki yana salladı.
"Ne bekliyorsun. Binsene."
Çocuk bir an duraksadı ama sonra arabanın kapısını açtı ve yanıma, sürücü koltuğuna oturdu.
Arabayı çalıştırdım.
"Hastaneye gidiyorum." dedim.
"Gerek yok. İçki yüzünden kendinden geçti." dedi Shawn.
"Camila'yı eve götürsek daha iyi olur." dedi Shawn'ın arkadaşı.
"Tamam o zaman. Bana götürelim."
"Tamam." dedi Shawn'ın arkadaşı.
Arkadan Shawn'ın sesini duydum. Camila'yı kendine getirmeye çalışıyordu.
Dikiz aynasından onlara baktım.
Shawn, Camila'yı göğsüne yaslamıştı ve yanaklarını hafifçe tokatlayarak adını söylüyordu.
Önüme dönüp yola odanlandım.
"Ne vuruyorsun be!?"
Arkadan Camila'nın cılız sesini duydum.
"İyi misin?" dedi Shawn.
Bir yola bir onlara bakıyordum.
Camila, Shawn'ın üzerinden kendini çekmeye çalışırken Shawn onu kendine çekti.
"Bırak beni."
Dikiz aynasından Shawn'a baktım ve kaşlarımı çattım.
"Rahat bırak kızı."
Shawn bana baktı.
"Onun iyiliği için uğraşıyorum farkındaysan."
Kaşlarımı daha çok çattım.
"Düşünme. Onun buna ihtiyacı yok."
Shawn'ın arkadaşı da bana döndü ama bir şey demedi.
"Evet. Evet. Kim dedi onu? Çok haklı ihtiyacım yok benim sana. Defol."
Camila kendi kendine Shawn'dan uzaklaşmaya çalışırken Shawn onu tutmaya çalıştı.
"Shawn bırak kızı."
Shawn hâlâ Camila'yı tutmaya çalışırken sinirle frene bastım.
Başta Shawn'ın arkadaşı olmak üzere ben hariç herkek öne savruldu.
"Sana kızı bırak dedim."
Shawn korkuyla bana baktı.
"Tamam."
Shawn, Camila'yı bırakınca tekrar gaza bastım. Neyseki yol bomboştu. Bir de başka bir sürücü ile uğraşamazdım.
Camila yandan başını uzattı.
"Linda!"
Elimle onu arkaya ittim.
"Rahat dur."
Camila beni umursamadan tekrar bana uzandı.
Arkadan boynuma sarıldı.
Onu tekrar ittim.
"Camila beni sinirlendirme."
Camila geri çekilince dikiz aynasından ona baktım.
Arkasına yaslanıp kollarını bağladı ve dudaklarını büzdü.
Umursamadan yola baktım.
"Linda."
Camila'nın cılız sesini duyunca dikiz aynasından ona baktım.
"Ne oldu?"
"Bir şey olmadı."
Yola döndüm.
"Neden bana kızgınsın?"
"Sana kızgın değilim."
"Yalan söyleme."
"Yalan söylemiyorum."
Elimden geldiğince sakin olmaya çalıştım.
"Yalan söylüyorsun."
"Hayır."
"Kanıtla o zaman."
Camila tekrar bana uzanınca tek elimle onu engellemeye çalıştım.
"Shawn dokunma bana." diye çığlık attı Camila.
Shawn da Camila'yı tutmaya çalışıyordu.
"Shawn dokunma kıza dedim sana!"
Shawn beni umursamadan Camila'nın beline sarılınca tekrar frene yüklendim.
Araba sertçe yolun ortasında dururken arabadan inip arka kapıyı açtım.
Shawn şaşkınlıkla bana bakarken işaret parmağımla yolu işaret ettim.
"İn aşağı!"
Shawn kaşlarını çattı.
"Ne?"
Tek ayağımı sinirle yere vurdum.
"İn aşağı. Defol."
Shawn hâlâ bana bakmaya devam ederken sinirle eğilip kolunu tuttum ve çektim.
"İn aşağı!"
Shawn'ın arkadaşı da arabadan inip yanıma geldi.
"Sana ona dokunma dedim. İn şimdi arabadan. Siktir git."
Camila;
Şaşkınlıkla Linda'ya baktım.
"Shawn'a küfür mü ettin?"
Linda umursuzca omuz silkti.
"Onu uyarmıştım."
"İnanamıyorum. Eminim Shawn deli olmuştur." dedim gülerek.
"Bu ne ki? Shawn'ı delirtecek hiçbir şey anlatmadım daha."
Gözlerimi büyüttüm.
Linda sinirle bana baktı.
"Of hem sen ne diye böldün ki beni? Sus ve dinle."
Başımı salladım.
Linda tekrar konuşmaya başladı.
Linda;
Shawn'ın arkadaşı beni kolumdan tutup Shawn'dan ayırmaya çalışınca sinirle onu ittim. Bir an dengesini kaybedip yere düştü. Şokla bana bakarken biraz korkmuş gibiydi.
Umursamadan Shawn'a döndüm ve onu kolundan tutup tekrar arabanın dışına çektim. Bu sefer arabadan indi ve arkadaşına eğildi.
"Canavar mısın kızım sen?"
Shawn'ın arkadaşı sinirle bana bakarken umursamadan arabanın kapısını kapattım ama Camila diğer kapıyı açıp aşağı indi.
"Camila bin arabaya."
Camila yalpalayarak arabanın bagajının yanına geldi ve yaslandı.
Gülerek "Tamam Linda sakin ol onlar senin gibi kızlara alışık değiller." dedi.
"Ben de geliyorum." dedi Shawn.
Sinirle ona döndüm.
"Senin benimle yapabileceğin tek seyahat cehennemin dibine olur. Şansını zorlama."
Camila kendi kendine gülerken onu kolundan tutup ön koltuğa oturttum.
Arabanın kapısını kapattığımda Shawn kolumu tuttu.
"Onu zorla götüremezsin."
Kolumu ondan kurtardım.
"Ulan sana ne? Arkadaşıyım ben onun sen neyi olarak karışıyorsun dallama?!"
"Terbiyesizlik ediyorsun."
"Aslında hiç öyle değildir. Pamuk gibidir Linda. Çok tatlıdır."
Camila camı açmış bize doğru eğilmişti.
Sinirle gözlerimi yumdum.
"Ben de geleceğim."
"Köpek gibi arabanın peşinden koşarsan gelirsin anca."
"Linda çok ayıp." dedi Camila. Işaret parmağını dudağına götürmüştü.
"Ulan sana ne?" dedi Shawn sinirle.
"Asıl sana ne lan?! Araba benim değil istersem almam."
Shawn bir şey demek için hamle yaptı ama sustu.
Shawn'ın arkadaşı araya girdi.
"Sakin olur musun?"
"Sakin falan olamam. Istemiyorum gelmesini. Hatta mümkünse bu kızın hayatından çıksın. Hayatını boka çevirmekten başka bir şey yapmıyor çünkü!"
"Sana ne kızım? Sen kendi işine baksana!"
Sinirle Shawn'a baktım.
"Sorun nedir?"
Yanımıza gelen iki polis memurunu görmemle içim iyice sıkılmıştı.
Polis memurlarının ikisi de erkekti biri 30 yaşlarındayken diğeri biraz daha yaşlıydı.
Genç olan daha uzun ve daha yapılıydı.
Bizimle konuşan da oydu.
"Sorun yok memur bey sağ olun." dedim.
Daha yaşlı olan bize biraz daha yaklaştı.
"Bize pek öyle gelmedi ama. Yoksa bu erkekler sizi mi rahatsız ediyor?"
Shawn'ın arkadaşı öne atıldı.
"Hayır, hayır. Yok öyle bir şey sapık falan değiliz biz."
Arabanın camından sarkan Camila'yı işaret etti.
"Camila. Camila bizim arkadaşımız. Hatta Shawn'ın sevgilisi."
Camila huysuzca yüzünü buruşturdu.
"Eski."
Elimle yüzünü kavrayıp arabaya ittim onu hafifçe.
"Sus sen."
Camila beni umursamadan tekrar camdan sarktı.
"Shawn."
Camila harfleri uzata uzata konuşurken sinirle ona baktım.
"Alkollü müsünüz?" dedi yaşlı olan polis.
"Ben değilim." dedim. "Zaten arabayı kullanan da benim."
"Kontrol etmemiz gerek." dedi genç olan. İleride olan ve yeni fark ettiğim polis arabasına gitti.
"Shawn!"
Camila hülyalı hülyalı Shawn'a bakarken göz devirdim.
"Bi öpücük versene."
Camila gözlerini kapatıp Shawn'a doğru dudaklarını uzatınca "Saçmalama." dedim.
Shawn ise Camila'nın dediğine otuz iki diş gülüyordu.
Polis memuru yanıma gelip ağzıma bir şey uzattı.
"Lütfen iyice üfleyin."
Bir de polise laf anlatmakla uğraşmamak için derin bir nefes aldım ve üfledim.
Polis geri çekilirken Camila'ya döndüm.
"Kapat şu camı."
"Temiz. Beyler sizlere de yapacağız test." dedi genç polis.
Shawn başını sallarken Camila bağırmaya başladı.
Camila;
"Ne dedim?" dedim gergince.
"Off o kadar utanç verici ki nasıl anlatacağımı bilmiyorum."
"Linda." dedim.
"Bakma bana öyle o kadar uçmasaydın sen de. Sanki ben yaptım onları."
Linda'nın telefonu çalınca Linda gergince telefonu alıp kalktı.
"Ben iki dakikaya geliyorum. Gelince devam edelim."
"Kim o?"
Linda telefonu alıp kalktı ve bana cevap vermeden telefonu açıp kulağına dayadı.
Linda mutfaktan çıktığında arkama yaslandım.
Daha neler olmuş olabilirdi ki?
Ödevler ve dersler yüzünden bölümlerde aksamalar oluyor. Üzgünüm.