"O yuvarlanma sana hiç iyi gelmemiş. Sence kim olabilir?" diye sordum.
"Lan. Bir dakika. Benim. Benim mi? Ben olan Talha. Talha yani ben." dedi şaşkınlıkla.
"Kişilik bozulması yaşıyor olma ihtimalin yüzde kaç?" diye sordum.
"Kafamı karıştırma. Ben miyim şimdi?" diye sordu.
"Evet."
Yanaklarım alev almıştı. Kalbimi ise söylemeye gerek yok. Kalbimin moodu tam olarak şu, uçuyor kızlara müptezel bayan. Uçuyor. Böyle jet hızıyla uçuyor.
"Ne diyeceğimi bilemedim." demesi ile "Bende hafif utanmış olabilirim." dedim.
Bana gülümsemesine tebessüm ettim. Şimdi ne olacaktı?
"Gamzeni yine çıkardın." dedi.
"Of sus. Daha da kızarıyorum." dedim.
Kapımın tıktıklanması ile kendimi düzenleyip "Gel." dedim.
Annem içeri meyve tabağı ile girdi ve "Bakın size meyve hazırladım çocuklar." dedi.
"Teşekkürler anne." dedim.
"Ee ne yapıyorsunuz bakalım." dedi annem.
"Şimdi Fizik çalışmaya başlayacağız." dedim.
"İyi çalışmalar o zaman." dedi annem ve odamdan çıktı.
"Yalan olmasın çalışalım bari." dedim.
Armut koltuğumu masanın önüne çektim ve oturdum.
Talha da sandalyeye oturunca "Başlayalım diyeceğim de benim fizik kitabım okulda kaldı." dedim.
"O kısmı atlamışım." dedi.
Ona çaktırmadan baktım. Çene kası ve adem elması onu oldukça yakışıklı gösteriyordu.
"Bana aşık olduğunu zaten itiraf ettin. Böyle süzünce çok yanlış anlıyorum." dedi.
"Of Talha." dedim.
Bu söylediğim onu güldürmüştü. Gülmesine gülerek gözlerine baktım.
O da bana bakınca yine beynim tüm fonksiyonlarını durdurdu sanki.
Bana doğru yaklaşması ile istemsizce bende yaklaştım.
Bir anda dudaklarınızı birleştirince gözlerimi kapattım. Kapımın orada ses duymam ile Talha'yı hızla ittirdim.