KURUCUNUN YILDIZLARI

By gamzeeduman

2.6K 388 7

Her şey bir anda normal giderken bir anda onun gelmesiyle her şey değişti. Melis normal hayatına devam ederk... More

AÇIKLAMA
1. BÖLÜM: DIŞARIDAN GELEN SESLER
2. BÖLÜM: ESMER ÇOCUK
3. BÖLÜM: SİYAH MERCEDES
4. BÖLÜM: ÇARPIŞMA
5. BÖLÜM: AKŞAM YEMEĞİ
6. BÖLÜM: PARTİ
7. BÖLÜM: YILDIZLARA...
8. BÖLÜM: BAZI GERÇEKLER, BAZI HATIRALAR
9. BÖLÜM: GERÇEKLERE ADIM ADIM
10. BÖLÜM: ACI
11. BÖLÜM: BEKLEYİŞ VE KÜÇÜK HATIRALAR
12. BÖLÜM: GERÇEKLER
13. Eve Dönüş
14. BÖLÜM: VEDA
15. BÖLÜM: YÜZLEŞME
16. BÖLÜM: KISA BİR BEKLEYİŞ
17.BÖLÜM: PATLAMA
18. BÖLÜM: PLAN
19. BÖLÜM: YOK OLUŞ
20. BÖLÜM: SON BAKIŞ
DUYURU
2. KİTAP DUYURU
2.KİTAP
1. BÖLÜM: ACI HİSLER
2. BÖLÜM: HABER
3. BÖLÜM: DAVETSİZ MİSAFİR
5. BÖLÜM: BEKLENMEYEN KİŞİLER
6. BÖLÜM: IŞIK
7. BÖLÜM: TAKİP
8. BÖLÜM: KAZA
9. BÖLÜM: MUTLULUK VE ACI
10. BÖLÜM: YILDIZLAR EVİ
11. BÖLÜM: TOPLANMA GÜNÜ
12. BÖLÜM: YILDIZLI BİR GECE
13. BÖLÜM: SÜRPRİZ
14. BÖLÜM: DOĞRU ÇIKAN HİSLER
15. BÖLÜM: KURTARMA PLANI
16. BÖLÜM: GÖZYAŞI
17. BÖLÜM: ANLAŞMA
18. BÖLÜM: PLAN
19. BÖLÜM: SON SAVAŞ
20. BÖLÜM: MASKELİ ADAMLAR
21. BÖLÜM: MUCİZE
3. KİTAP DUYURU
1. BÖLÜM: NOT
2. BÖLÜM: BAKIŞ
3. BÖLÜM: GÖZLER YALAN SÖYLEMEZ
4. BÖLÜM: BİLİNMEYEN KATİL
5.BÖLÜM: KAPIDAKİ BEKLENMEYEN KORKU
6. BÖLÜM: KAÇIŞ
7. BÖLÜM: BİR GÜN BULUŞACAĞIZ, YILDIZLAR PARLADIĞINDA
8. BÖLÜM: BENİM KÜÇÜK GİZLİ EVİM
9. BÖLÜM: YILDIZLARIN ALTINDA KAMP ATEŞİ
10. BÖLÜM: SON KEZ
11. BÖLÜM: ANILARDAKİ GİZLİ SIR
12. BÖLÜM: KÜPTEKİ SIR
13. BÖLÜM: GERÇEKLERE BÜYÜK ADIM
14. BÖLÜM: 6 ARALIK 2002
15. BÖLÜM: YÜZLEŞME
16. BÖLÜM: KURUCUNUN YILDIZLARI
17. BÖLÜM: ARAYIŞ
18. BÖLÜM: İLKLERİN DÜNYASI
19. BÖLÜM: VEDALAR HER ZAMAN ACITIR
20. BÖLÜM: SON KEZ BİRLİKTE
21. BÖLÜM: YENİ BİR SAYFA
SON SÖZLER

4. BÖLÜM: BEKLENMEYEN AN

10 5 0
By gamzeeduman

Gözlerimi açtığımda bedenimde büyük bir ağrı olduğunu hissettim. Neden her yerim ağrıyor anlam veremiyordum. Önce lavaboya gittim. Sonra ellerimi ve yüzümü yıkadım. Dünden beri açtım ama bir şeyler yemek aklıma bile gelmemişti. Odamdan çıktım ve merdivenlerden indim. Sonra salondan mutfağa girdim. Harika burası da berbattı. İşte sinirlenmeye başlıyordum. Sakin olup dolabı açtım ve hiçbir şey yoktu. Markete gidip alışveriş yapmalıydım. Önce merdivenlerden çıktım. Sonra odama girdim ve dolabımın kapağını açtım. Siyah şortumu alıp yatağımın üzerine koydum. Sonrada sade beyaz tişörtümü aldım ve şortumun yanına koydum. Üzerimdekileri çıkardım ve şortumu ve tişörtümü giydim. Sonra saçlarımı taradım ve salık bıraktım. Çantamı alıp odadan çıktım. Merdivenlerden indim ve ayakkabılarımı giydim. Sonra kapıyı açtım ve dışarı çıktım. Garaja doğru yürüyordum ama sonra fark ettim ki arabamın anahtarı nerde olduğunu bilmediğimi fark ettim. Bu yüzden geri dönüp bahçenin kapısını açtım ve sonra kapattım. Yürüyerek de gidebilirdim. Gayet yakındı. 10 dakika sonra markete girmiştim. Alışveriş arabasını aldım ve reyonlara bakarak ne ihtiyacım varsa doldurmaya başladım. Kahvaltılık ürünler, bakliyatlar, makarnalar, içecekler... Aldım ve kasaya doğru gittim. Aldıklarımı teker teker koymaya başladım. Bir yandan da kasiyer aldıklarımı geçiriyordu. Tamamlandıktan sonra fiyatını söyledi ve ödememi yaptıktan sonra poşetlere aldıklarımı koydum. Çok şey almıştım ve bunları nasıl eve götüreceğim diye dert yanıyordum. Yapacak bir şey yoktu. 5 poşeti elime aldım ve marketten çıktım. Zor da olsa yürümeye başladım. Sonra aniden yanımda bir araba durdu.

''Hey güzellik yardım lazımsa yardım edelim.'' dedi arabanın içindeki çocuklar. Gündüz vakti olmasa yapacağımı bilirdim onlara. Sakin oldum ve yürümeye devam ettim. Onlarda peşimden geldiler.

''Naz yapma işte kızım bırakalım seni eve.'' dediler ve kendimi durduramadım. Ellerimde ki poşetleri yere bıraktım ve ellerimi havaya kaldırdım. Ama sonra vazgeçtim.

''Bana bakın kendinizi bir şey sanan şahıslar. Gerçekten bu kadar kolay mı bir kadına bu şekilde yaklaşıp onu böyle sözlü tacizlerde bulunmanız? Ya da bir kadına neden böyle yaklaşırsınız? Ya da bir kadına karşı bu şekilde davranarak gerçekten onu etkilediğinizi mi düşünüyorsunuz? Yoksa böyle davranarak isteklerinizi yerine mi getireceğinizi düşünüyorsunuz? Ya da her şeye geçtim kendinizi biraz, ya biraz kadınların yerine koyar mısınız? Bu durumda benim ve diğer kadınların ne hissettiklerini anlayabilir misiniz? Lütfen biraz ama biraz bizi kendinizin yerine koyun. Bir başkası sizin davrandığınız gibi size davransalar ne hissederdiniz? Ya da sizin kardeşiniz, kuzeniniz ya da ablanız ve anneniz yok mu? Onlara böyle davransalar siz ne hissederdiniz? Düşünün bunları düşünün. Her gün yüzlerce kadın şuan benim gibi ya da farklı olaylardan dolayı bazı erkekler yüzünden bu duruma ve bu tarz duruma düşüyor. Biz size ne yaptık da siz bize böyle davranıyorsunuz?'' dedim ve gözlerine baktım. Anlıyorum ki biraz konuşmam etkilemişti.

''Ya kızım amma konuştun ya.'' dedi ve arabadan indi ve yanıma geldi. Kollarımı tuttu ve arabaya doğru götürmeye başladı.

''Ne yapıyorsun? Bırak kolumu. Bırak dedim sana.''

''Bin arabaya konuşma.'' dedi ve gerçekten korkmaya başladım. Etrafta kimse yoktu. Bir kişi bile. Ağzımı açtım ve tam bağıracakken birisi geldi ve onu yumruklamaya başladı. Geçirdiğim şok çok kötüydü. Gözlerimi açtım ve beni kurtaran kişiye baktım. Bu Uzaydı. Onu yumruklamaya devam etti. Sonra diğer çocuklarda indi ve Uzay'ı arkasından yakalayacakken ona seslendim.

''Uzay dikkat et.'' dedim ve önce bana sonra diğer çocuğa yumruğuyla karnına vurup kafa attı. Diğerine de ayağını kaldırıp dönerek yüzüne ayağıyla vurdu. Burnuna isabet etmiş ki burnunu tutarak sızlanmaya başladı. Ayağa kalkıp arabaya bindiler ve gittiler. Uzay'ın yanına gittim.

''İyi misin Uzay?''

''İyiyim merak etme.''

''Ama alnın kanıyor. Hastaneye gidelim.''

''Gerek yok ya evde hallederim.''

''Nasıl gerek yok Uzay? Saçmalama bize gidiyoruz. Hadi.''

''Cidden iyiyim...''

''Uzay! Hadi dedim.'' ve yerdeki poşetleri aldım.

''Dur ne yapıyorsun? Bu kadar şeyi taşıyamazsın.''

''Uzay taşırım. Bak taşıyorum.'' dedim ve poşetleri gösterdim.

''Peki, gel hadi. Arabam şurada. Arabayla gidelim.''

''Tamam, ama ben taşıyorum.''

''Hayır, Melis ben taşıyorum.''

''Uzay tamam beraber taşıyalım.''

''Tamam Melis. Hafifleri al ağırları bana bırak.''

''Tamam.'' dedim ve ağırları alıp arabasına doğru önden yürüdüm.

''Melis bunlar ağır değil ama.''

''Evet değiller.'' dedim ve arabasının önüne geldim. O haldeyken ve beni kurtarmışken tabi ki de ağırları ben alacaktım. Sonra Uzay geldi ve bagajı açtı. Aldıklarımı koyduktan sonra bagajı kapattı. Sonra yüzüme baktı.

''Bu yaptığın olmadı Melis.''

''Oldu Uzay. Hadi gidelim.'' dedim ve kapıyı açmasını bekledim. Arabaya bindi ve sonra kapıyı açıp bende bindim.

''Sen sür ben tarif edeceğim.''dedim.

''Peki.'' dedi ve arabayı çalıştırdı ve gaza bastı.

Uzay olmasaydı eğer çok kötü şeyler olacaktı. Düşündüm ve sonra düşünmekten vazgeçtim.

''Uzay sen olmasaydın...''

''Bunu demene gerek yok. Kim olsa aynı şeyi yapardı.''

''Yapmazlardı Uzay.''

''Neden böyle düşündüğünü öğrenebilir miyim?''

''Tabi öğrenebilirsin. Her insan bir değildir Uzay. Bazıları böyle durumdayken kurtarabilir, bazıları ise sadece izleme taraftarında olabilir. Bu yüzden kim olsa aynı şeyi yapmazdı. Bence bu cümleyi hafızalarımızdan silelim ve kim olsa aynı şeyi yapmalıdır diyelim.''

''Böyle söylediğin için hak verdim şimdi. Kesinlikle haklısın.''

''Şurada solda ki evde durabilirsin.''

''Tamam.'' dedi ve arabayı evin önüne çekti ve arabadan indik. Bagaja doğru gittim.

''Bu sefer sen hafifleri alıyorsun Melis, ağırları da ben alıyorum.''

''Ama...''

''Aması yok Melis.'' dedi ve poşetleri aldı. Bende hafifleri aldım ve bagajı kapattım. Bahçenin kapısını açtım ve içeriye geçtim. Uzayda geçtikten sonra kapıyı kapattım.

''Gel bahçeye geçelim.''

''Tamam olur.'' dedi ve bahçeye geçtik. Mutfağın kapısını açtım ve poşetleri kenara koyduk.

''Sen burada otur ben de pansuman malzemelerini getirim.''

''Tamam bekliyorum.'' dedi ve içeriye girdim. Neredeydi acaba bunlar? Kafam o kadar dolu ki düşünemiyordum. Sonradan aklıma geldi alt çekmecedeydi. Soldaki dolabın alt çekmecesindeydi. Çekmeceyi açtığımda içindekilerin orada olmadığını gördüm. Sargı bezinden başka bir şey kalmamıştı. Şimdi ne yapacaktım ben? Uzay içeride bekliyor. Ayağa kalktım ve mutfağa girdim.

''Üzgünüm Uzay. Sargı bezinden başka bir şey kalmamış.''

''Sorun yok ya evim şurada zaten. Hallederim ben.''

''Tamam, ama ben de geleyim seninle.''

''Düşünmen yetiyor Melis. Gerçekten ciddi bir şey yok.''

''Peki, tamam nasıl istersen öyle olsun. İyi bak kendine lütfen.''

''Tamam bakacağım.'' dedi ve gidiyordu.

''Teşekkür ederim Uzay.'' dedim ve arkasını döndü.

''Önemli değil. Dikkat et kendine Melis.''

''Dikkat ederim.'' dedim ve gülümsedim. O da bana gülümsedi ve bahçenin kapısını açtı ve gitti.

Bende içeriye girip yaşananları unutmayı diledim. Sonra Aldıklarımı yerlerine yerleştirdim. Sonra kendime en hızlı yapabileceğim şeyi düşündüm. Açlıktan ölüyordum. Tost yapmaya karar verdim. Buzdolabından kaşarı alıp dolabı kapattım. Çekmeceden bıçak alıp yanına koydum. Sonra çekmeceden tost ekmeğini aldım ve masaya koydum. Tost makinesini yakıp ısınmasını bekledim. Bende bu arada kaşarları ince dildim. İnce dildikten sonra dolabın kapağını açtım ve tabak çıkardım. Makineye baktım ve ısınmıştı. Tost ekmeklerini koydum ve sonra kapatıp bastırdım.

Çıtır çıtır olduktan sonra açtım ve kaşarları içine koydum. Sonra tekrar kapattım. Tostumu iyice bastırdıktan sonra buzdolabını açtım ve kaşarı dolaba koydum. Sonra vişneli meyve suyunu aldım ve dolaptan bardağımı alıp içine dökmeye başladım. Sonra tost makinesinin fişini çektim ve tostlarımı alıp tabağa koyduktan sonra masaya oturdum. Kokusunu içime çektim ve yemeye başladım. Gerçekten çok güzeldi. Bu yüzden iyi ki iki tane yapmışım dedim ve yemeye devam ettim. Birazda meyve suyumdan içtim ve bardağı masaya koydum. Bir yandan Uzay'ı düşündüm. Umarım iyidir. Tostumu yedikten sonra bulaşıkları makineye koydum. Sonra mutfağı temizlemeye başladım. Dağınık olan şeyleri yerlerine koydum. Sonra elektrik süpürgesini aldım ve süpürmeye başladım. Süpürdükten sonra yerleri sildim. Sonunda mutfağın işi bitmişti. Bende biraz bitmiştim. Daha salon vardı. Asıl orası daha beterdi. Bu yüzden dinç olmaya çalıştım. Derin bir nefes aldım ve dağınık olan her yeri toparlamaya başladım. Koltukları çektim. Devrilen sandalyeleri ve masaları eski haline çevirdim. Halıları düzeltim. Çok yorulmuştum ama devam etmek zorundaydım. Sonra süpürgeyi çalıştırdım ve evin her yerini süpürdüm. Gözlerim kapanıyordu. Ama sonra gözlerimi açtım ve süpürmeye devam ettim. Sonra süpürme işi bitince koltuğa bıraktım kendimi. Gözlerim yavaş yavaş kapanmaya başladı. Çok yorgun hissediyordum kendimi. Sonra uykuya daldım.

Continue Reading

You'll Also Like

211K 12.8K 29
#tamamlandı _rosary: Neymiş efendim _rosary: Uzaktan, dokunmadan adam akıllı sevilemezmiş _rosary: Olsun ben de kadın gibi severim _rosary: Adamlıkta...
Patron By waty_yazarı

Science Fiction

2.4K 117 15
Patron, her kes onu bu isimle tanırdı, Patron.. Namı diğer Patron, beni ailemden almıştı, kafesimden çıkmayı başarmıştım ama, yeni kafesime girmiştim...
319K 14.3K 54
Siz hiç abiniz için bedel ödediniz mi? Siz hiç sevdiğiniz adamdan vazgeçtiniz mi?siz hiç sevdiğinizin abisiyle evlenmek zorunda kaldınız mı? Siz hiç...
4.3K 185 14
yanlış anlaşılmalardan dolayı ayrılıan, ama bi türlü bir'birilerinden uzak duramayan iki aşığın hikayesi..