Nasıl bir şeyin içine düşürdün sen beni abim?
Ah bir bilsen benim hissettiklerimi,
Ah bir bilsen içimdeki acıyı, dışıma bir türlü atamadığım o feryadı,
Gözlerimden de mi anlamadın be abim.
Bilmezmisin ben karşı gelmeyi bilmem.
Bilmezmisin öl desen öleceğimi.
Bir gün karşılaşırsak görürmüsün gözlerimden içimdeki acıyı, hüznü, sitemi?
Mutlu ol abi. Görme, bilme, duyma, anlama..
Çektiklerime ve çekeceklerime değecek bir evlilik yap.
Ben bugün yaşayacaklarımın fragmanını gördüm.
Kardeşine yapılanı sakın yapma.
Bil ki çektiren, çekecek. Mutlu eden, mutlu olacak. Seven,sevilecek. Ağlatan, ağlayacak.
Mutlu et,mutlu ol ki mutlu olayım.
Sen gül ki bende güleyim.
Ben ağlıyorum acıdan, sen ağlat mutluluktan.
Seni seviyorum ve her daim seveceğim.
Beni sakın unutma.
Sevmediğiniz yüzünü dahi görmediğiniz bir adamla evlenmek nedir bilir misiniz?
"Abi yapma kurbanın oluyum!"
Ağlayan gözlere abime baktım, baba yarıma en değerlime.
"Ben diyeceğimi dedim, iste yada isteme Azad'la evleneceksin Evin."
...
Mutfağa girip elerimi tezgaha yasladım. Arkamda hissettiğim kara gölge ile kaşlarımı çatıp arkamı döndüm. Uzun boylu, kumral özenle şekillenmiş saçları, yeşil ormanı andıran gözleri ile karşımda duran adama baktım.
"Ne işin var senin burda?"
Elerini cebine koyup rahat bir ifadeyle parmak uçlarında yükseldi.
"Müstakbel karnımı görmek istemiş olamamı?"
Sinirle burnumdan soludum.
"Ben senin o tanıdığın kızlara benzemem bir tane çarparım ağzının üstüne!"
Yeşil hanelerini kısarak baktı yüzüme.
"Bu sözlerini sana yerdireceğim zamanı iple çekiyorum Ceylan gözlü."
Sonda kullandığı hitapla dudaklarımı yaladım. Gözleri dudaklarıma kayınca vücudum gerilmişti...
(İmdadım kitabımı okuduktan sonra bu kitabıma okumanızı tavsiye ediyorum kafanızın karışmaması için.)
Evin ve Azad
(kurgu; yetişkin içerik bulundurur.)