Hayat'ta başarısızlık değil, başarmayan insanlar var.Gülmek,eğlenmek,zıplamak,oyun oynamak..vb.Tüm bunlar sadece çocukuğun değil hayatın hatırasıdır...Benim hikayemde küçüklüğümden başladı.Arkadaşlarımdan farklı oldum hep.Hep kaderimde yazılan hikayenin nasıl olacağını merak ettim ve sonunda...Allah'ın seçtiği kişilerden oldum...Ben şairlerin M.P.Vagifin, S.Vurğunun, C.Cabbarlının, C.M.Quluzadenin, B.Vahabzadenin, M.Füzulinin, N.Gencevinin, M.Müşfiqin, M.Ə.Sabirin hatta Zelimxanın sesiyim.Ben Şah İsmayıl Xetainin, l Tehmasibin, Atillanın, Mete Hanın, Şah Abbasın, Kanuni Sultan Süleymanın, Fateh Mehmetin, Beyazidin kılıncıyım..Hayata güldüğüm zamanlar oldu, kızdığım zamanlarda....
Bayrak hassiyyetimdir, Bayrak kimliyim
Kendi yurduma kendi hakimliyim.......Vatan aşkı..
On dokuz yaşında, hayatı yalanlarla süslü, güzel, zeki ve cesur bir genç kız.
Ettiği intikam yemininin esiri, etrafına korku salan, güçlü ve sevgisiz bir adam.
Birbirinden tamamen farklı bu iki insanın yolu bir intikam planı sonucu kesişiyor. Yanlış anlamalar, düşmanlıklar, karşılıklı yalanlar ve her şeyin ortasında birbirine tutunan iki düşman...
Hayatta sevdiğiniz herkes size yalan söylemişse ve düşmanınızdan başka doğruları söyleyen kimse yoksa ne yapardınız? Elizabeth Anna Barnes için de durum böyleydi. Onun artık bir ailesi yoktu ve kaderi, ailesini yok edip onu esir alan adamın ellerindeydi.
Jamie MacDougal, korkusuz İskoç lordu ve düşmanlarının andığı ismiyle Kara MacDougal... Yıllardır tek istediği İngiliz düşmanından intikamını almaktı ve bunun için kader, hiç beklemediği bir anda karşısına fırsat çıkardı. Planlarını uygulamak için Elizabeth'e ihtiyacı vardı ve bu kızla uğraşmak ordulara diz çöktüren adam için hiç kolay olmayacaktı.
1315 yılının Britanya'sında bir İngiliz leydi ile ona düşman bir İskoç savaşçının hikâyesi...