Bu sıradan veya olağanüstü bir aşk hikayesi değil. Aşkın çok daha ötesinde paylaşılan bir sevgi bağı.
Bazen ağlayacağınız, bazen ise yüzünüzde buruk bir gülümseme oluşturacak bir hikaye.
En çok değer verdiği kişiyi kaybetmiş bir adamın girdiği yıkıcı bunalım ve hislerini kağıda döküşünü yakından görmek istiyorsanız buyrun, daha fazla beklemeyin.
Ve asla unutmayın: Bazı şeylerin telafisi olmaz. Zamana bıraktığınız olaylar bir bakmışsınız siz daha müdahale edemeden elinizden kayıp gitmiş. Dilenecek bir özür varsa dileyin, ilan edilecek bir aşk varsa edin, verilmiş bir söz varsa tutun, söylenecek bir konu varsa söyleyin, sarılınacak biri varsa sarılın. Diyeceğim o ki, yapılacak her ne varsa çok geç olmadan yapın.
Galatasaray teknik direktörünün büyük kızı olan Mayıs, derbide attığı golün ardından sakatlanan yıldız oyuncuya babasının ne kadar üzüldüğünü görünce dayanamaz. Hem babası hem de düşük not aldığı stajının puanını yükseltmek için fakülte hocalarından birisiyle bir anlaşma yapar.
Sakatlanan topçuyu üç ayda sahalara döndürmenin sözünü veren Mayıs, bu sözü verirken Doruk'un ne kadar huysuz bir insan olduğundan habersizdi. Ama kendisi de ondan aşağı değildi.
Ve top kaleye, tam isabet etmişti.