Gece siyah örtüsünü obanın üstüne çekmiş. Ateşler sönmüş herkes çadırına girmişti. Yalnızca biri ayaktaydı . Ayakları sibiryanın soğuna inat çıplaktı. Yavaş adımlarla ilerideki mağaraya doğru gidiyordu! mırıltılar yükseliyordu dudaklarından kelimeler anlamsızdı tek başlarına düşünüldüğünde . Bir araya gelipte dans ettiklerinde ,bir ritim tutup göğe doğru uzanıyordu Şamanın kelimeleri. Bu oba bilmezdi ,anlamaya da çalışmazlardı şamanın kelimelerini. Şaman mağaranın önünde durdu. Birkaç dakika bekledi . yüzü asıldı! Beklediği her ne ise gelmemişti. Gökyüzüne baktı Şaman. Ay tıpkı koca karıların yemek pişirdikleri koca kazanların tabanı gibiydi . Yer yer gümüşi ama çoğunluk kara idi. Mırıltılar döküldü yine Şamandan , "Daha değil ! Daha değil ! Daha değil !" Ve gerisin geri dönüp geldiği yoldan gecenin örtüsünde kaybolan obaya doğru gitti ... &&& iki farklı zaman arasında geçen hayatlar bir ip gibi ortadan düğümlenince , bir çok kader kesişti birbirinden . İki farklı boyut, iki farklı zorluk ve bilinmezliklerle dolu bir yolculuk başladı birileri için . &&& "olmaması gereken şeyler vardı bu düğümün üzerinde kimimiz için olmamasını istemediğimiz ama engel de olamadığımız duygular yeşerdi bu kasvetli düğümün boşluklarından. Biz çekmeye çalıştıkça ellerimiz düğümlendi iki zaman arasında . Bu ipin cambazı olamazdım dimi ? Ellerimize baktım. İpler yoğunlaştıkça içe doğru çekiliyorduk. Çekildikçe gerginleşen ipe baktım . Ellerim kesik kesikti. Ya orta yerden kopacaktık ya da kördüğüm olup boğulacaktık. "
4 parts