𝓜𝓮𝓵𝓸ş..
Ben bir siyahtım.
Sigaramı içer küllerini üfler, yok ederdim.
Kırardım ama toplamasını planlardım.
Ben, ben iyiyim.
Herşey bir kadehti ve sadece onu içmek gerekirdi.
Ama neden, neden siyahima beyazını damlatıyorsun? Neden bunu yapıyorsun?
Acıtıyorsun.. belki kırıldım, cam gibi sert yere vuruldum. Parçalandım.
Neden beni toparlıyorsun?
𝓨𝓪𝓴𝓾𝓽 ..
Ben bir beyazdım.
İçki şişesini içer camlarını kırar, onu orada bırakırdım..
Kırardım ama özümde değeri varsa toplardım.
Ben, ben hep en iyisiyim.
Her şey bir sarhoşluktu ve sadece onu doyasıyle hissetmek gerekirdi.
Neden mi beyazlığıma siyah bulaşıyorum?
Neden mi yapıyorum?
Acıman gerekir belki toparlarken sana özeneyim diye. Seni o küçük hayatından alayım diye.
Cam kırıkların bana batıyor çünkü.
Unuttun beni,
Unuttum seni.
İsteyerek değildi. Hayatın şartları mıydı?
Neden, neden benim olamıyorsun?
+18
"Komutan, geri döneceğinize söz verdin. Unutma."
Cevap olarak asker selamı dışında bir şey alamamıştı.
Meriç, çok sevdiği gözyüzüne benzetirdi onu; uzakta olsa da sevdiği ve koruduğu gökyüzüne..
Yağız, çok sevdiği vatanına benzetirdi onu; korumak için canını vereceği vatanına..
yüzbaşı uke, üsteğmen seme ✨️