Üç el ateş edilmiş bu kurşunlar zorlukla ayağa kalkmış Poyraz'ın sarılması bekleyen Sis'e gelmişti. Sis olduğu yerde yığıldı. "Anne!" diye feryat etti çocuk. Koşarak kanlı bedenine sarıldı. Annesine son kez sarılacağını hissetmiş gibi sıkı sıkı sarıldı. Sis'in kanları Poyraz'ın da üzerine bulaşmıştı. Poyraz'sa bunu önemsemiyor sadece sarılıyordu. Yüzünü görmek için kendinden biraz uzaklaştırdığında "Oğlum!" diye seslendi son kez zor çıkan sesiyle "Poyraz'ım." dedi bu sefer. Elini kaldırıp Poyraz'ın gözyaşlarını sildi. "Ağlama bir tanem. Ben sadece senin yanında olamayacağım ben her zaman-" deyip kalbini gösterdi." işte buranda, kalbinde olacağım. Benim için yaşa Poyraz. Ben gidiyorum diye korkma. Sen benim güçlü erkeğimsin. Unutma bir çiçek solar, bir çiçek açar. Ben gidiyorum ama hayatına yeni çiçekler de al Poyraz. Yalnız kalma." dedi Sis. Bu onun son sözleriydi. Birkaç saniye sonra da gözleri kapanmıştı bir daha açılmamak üzere... Poyraz' ın hikayesi de o günden sonra başlamıştı. Bu hikaye yalnız kalplerin, ruhların, çocukların hikayesi Bu hikaye "Küçük kız ve küçük adamın hikayesi..."