Buz gibi teni mermer kadar beyazdı. Öylesine soğuk öylesine ürperticiydi ki, bu yaratığın nasıl olup da bir o kadar etkileyici olabileceğini hala aklım almıyordu. Bana bakıyordu ama beni görmüyordu. Tek umurunda olan yapabildiklerimdi. En azından ben öyle sanıyordum. Ailemi, artık gelenekselleşmiş olan kamp gezimizde trajik biçimde kaybettiğimde hayatımın değiştiğinden bir haberdim. Bana söylenen yalanların gerçeklerini bir bir ortaya çıkarmaktı amacım ve öyle de yaptım. Nitekim sonuç beni beklediğim gibi memnun etmedi. Aksine, düştüğümü yeni fark ettiğim bataklığa gittikçe daha çok gömüldüm. Oradan çıkmamın tek yoluysa, ne zaman baksam kendimi aradığım ama bir türlü bulamadığım o sonsuz karanlığın sahibi olan adamın isteğini yerine getirmekten geçiyordu. Ben de öyle yaptım. Bataklığın leş kokulu çamuru ise bir daha asla peşimi bırakmayacaktı. ~ Ruhunu kaybetmiş bir adam yeniden sevebilir mi?
32 parts