Rüzgarda sürüklenen ince bir kumaş parçası gibi duygular, dolaşmaya karar vermiş Dünya'yı. İnsanlarla tanışmadan önce teker teker, samimiyete girmişler yaşayan her canlıyla. Öncelikle, liderlik pozisyonuna göz diken düşmanıyla savaşan Avcı Aslan'ın içine atlamış Hırs. Ciğerlerinde dolaşmış, beyninde gezinmiş. Birkaç anıya da denk gelmiş, o anıları izlerken de kendinden bir parça bırakıp ayrılmış. Artık Avcı Aslan'ın anılarında avladığı her Cesaretsiz Ceylanların sebebi Hırs olmuş.
Böylelikle duygular anlamış, her ne zaman bir bedene girseler, kendilerinden bir parça bırakıyorlarmış.
Gel zaman git zaman bir tek Aşk kalmış herhangi bir bedene girmeyen. En usta giriciye sormuş. "Nasıl yapayım Nefret? En cesurumuz sensin, karmakarışık İstemsiz İnsanlara da ilk sen girdin. Öğret bana nasıl yapayım."
Böbür ile yakın arkadaş olan Nefret böbürlenmiş. "Takip et beni." Sonra da yola koyulmuşlar denizin sürüklediği ölü mavi balık gibi.
Oduncu İstemsiz İnsan'ı gözüne kestirmiş Nefret. İyi izle, dediği gibi girmiş hedefinin bedenine. Ellerini okşamış, şakaklarına öpücük bırakmış. Nefretle içi titreyen oduncu bağırmış. Onun sesini duyan Nefret ise tatlıca gülümsemiş. "Bak sen şuna, beni ne kadar çok seviyor!" Ve son kez onu kucaklayıp içinden çıkmış.
Aşk'a dönüp anlayıp anlamadığını tam soracakken onun yerinde olmadığını fark etmiş Nefret. Aşk, Heves ile yakın arkadaş olduğundan gerek, dayanamamış beklemeye. Gözüne kestirmiş oduncu İstemsiz İnsan'ı. "Gireceğim işte. Ya şimdi ya hiç!"
Ama şanssızlık ya, duyguların da bir sırası varmış. Birinin etkisi geçmeden diğeri giremezmiş, yoksa bozarlarmış bedeni.
Gurursuz Aşk oduncuya girerken zevkle çığlık atmış. "Bu harika hissettiriyor!" Ancak daha sadece yarısı bedene girmişken aniden zevk dolu çığlıklarına acı karışmış. Aşk birden içinde hem zevk, hem de acı barındırır olmuş. Oduncunun bedeni onu artık daha fazla kabul edemiyormuş, Aşk ona fazla gelmiş. Daha bedene giremeden çıkmak zorunda kalan Aşk, diğer duyguların aksine kendinden bir parça değil, kendi yarısını bedenin içinde bırakmış.
"Ne yaptın sen?" Nefret sormuş. İkisi de aslında cevabı biliyormuş. Nefret ve Aşk bir anlaşma yapmış, bu bir sır kalacak.
Bundan böyle Aşk yarımmış.
Sadece ne zaman ki iki aşık beden birbirine sarılırsa, o zaman Aşk kendine kavuşabilirmiş. Zaten Aşk, en çok da o an hissettiriyormuş kendini bedenlere.
Bu yüzden de İstemsiz İnsanlar sarılmaya pek istekliymiş.
