Ölüm Yıl Dönümü

340 21 30
                                    

Birkaç saat sonra Nil ve Işık evime geldi ve gruba çıktığımıza dair mesaj attım.Son birkaç gündür biraz hüzünlüyüm ve bunun sebebi 2 yıl önce ölen sevgilimin yarın ölüm yıl dönümü olması.Mezarı Bodrum'da olduğu için yarın mezarına gidebileceğim.Demir ile üniversiteden sonra evleniriz diye düşünüyorduk fakat Demir bir gün motoru ile yapım aşamasında olan bir binanın altından geçerken bina çöktü ve Demir onun altında kalarak öldü.Bizimkiler de ben yine karalar bağlamayayım diye parti vermek istediler biraz eğlenelim kafamız dağılır diye.


Yola çıkmıştık çok değil 2 saatlik bir yolumuz kalmıştı Çağrı,Doruk ve Kuzey çoktan yola çıkmıştı.Kısa süre sonra bir benzinlikte durduk.Ben su ve kahve alıp gelecektim ki o sırada Demir'e çok benzeyen bir adam vardı kasada.Duygulandım o an oturup orada ağlayabilirdim o adama sarılıp sırf Demir'e benzediği için.Ama asla aşamadığım tek bir şey vardı o da o inşaat firmasının hiçbir ceza almamış olmasıydı.Kahve ve suları aldıktan sonra hemen arabaya gittim."Asya ne oldu sana betin benzin atmış iyi misin?"diye sordu Nil."İyiyim bir şeyim yok"dedim ve yola devam ettik.

Yazlığa vardıktan sonra evi havalandırdık ve ufak çaplı bir temizlik yaptık.Parti için birkaç meze ve alkolleri hazırladıktan sonra herkes geldi ve mangal yaktık.Yüksek müzik,alkol,havuz,arkadaşlar ve yemek birleşince güzel bir ortam oluyordu.

Bir süre sonra kapı çaldı ve bakmaya gittim,kapının mektup kısmından bir mektup gönderilmişti.Mektubu açtım ve okudum.Bir kare kod vardı ve altında "iyi eğlenceler.."yazıyordu.Kare kodu okuttum ve çıkan bir müzikti.

Kısık ve hafif ağlamaklı bir sesle şarkıyı mırıldandım

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Kısık ve hafif ağlamaklı bir sesle şarkıyı mırıldandım..

Bugün benim doğum günüm
Hem sarhoşum hem yastayım
Bir bar taburesi üstünde
Babamın öldüğü yaştayım
Bugün benim doğum günüm
Kelimeler büyüyor ağzımda
Bildiğim tüm hayatlar
Paramparça
Paramparça

Demir'in doğum günü ve ölüm günü aynıydı..
Bu şarkı onun en sevdiği şarkıydı.

Telefonuma bir mesaj geldi bilinmeyen numaradan;
Bilinmeyen:Artık gözlerini aç güzel sevgili :)
Ben:Kimsin sen ?
Bilinmeyen:İsimsiz ve belki de unutulmaya yüz tutmuş biri.
Ben:Numaramı nerden buldun yoksa insanları trolleyen biri falan mısın ¿
Bilinmeyen:Hep aynıydı numaran.
Ben:Nası¿
Bilinmeyen:Sence bu kadar tesadüf biraz çok az fazla değil mi?
Ben:Ne demeye çalışıyorsun?
Bilinmeyen:Düşün güzel sevgili düşün;)

~Bu kişiyi engellediniz~

Telefonu kapattım ve mırıldandım "Saçma saçma işler hepsi beni buluyor ya manyak mıdır nedir?" Dışarıya çıktım ve Işık yanıma geldi "Kimmiş"dedi "Hiç yanlış geldiler herhalde."dedim. "Şu bilinmeyen kişiden haber var mı ?"diye sordu Işık. "Ya sana bir şey söylemem lazım gelen şey bir mektuptu ve içinde Teoman'dan Paramparça'nın kare kodu vardı ve altında da 'iyi eğlenceler' yazıyordu."dedim. "Nası ya,n-nereden öğrenmiş burayı ki?!"dedi Işık.Doruk yanımıza geldi ve olanları ona da anlattık ve sonra herkese..
Doruk-Nasıl olabilir ya böyle bir şey?
Kuzey-Cidden bu nerden biliyor ki ?
Nil- Yalnız ben cidden tırsmaya başladım!
Ben-Sakin olum belki sadece bir tesadüftür.
Işık-Asya sen sanırım olayın ciddiyetine varamadın adam bizim parti vereceğimizi biliyor ve buraya bir mektup gönderiyor sence bu bir tesadüf olabilir mi ?
Çağrı-Işık haklı,Asya bak bu adam kim sence kim olabilir h-hem yarın yani bugün yani her ne zamansa Demir'in doğum/ölüm dönümü yani bu kadarı da tesadüf olamaz dimi?!
Kuzey-Çağrı da Işık da haklı ayrıca kim niye böyle bir şey yapsın ki ?
Doruk-Ya söylemeye dilim varmıyor ama belki de Demir'in ölümüne sebep olanlardan biri bizi izliyor olabilir mi belki de aldığımız tazminat ve şantiye şefinin intikamını falan almaya çalışıyorlardır böyle olamaz mı ?
Ben-Saçmalama istersen bide öcüü korktun mu de de tam olsun (güldük)
Doruk-E çok biliyorsan mantıklı bir açıklama yap.
Ben-Adamların bizimle bir alıp veremediği yok ki ?
Nil-Ama adamlar o yapıyı kaçak yapıyorlardı ve inşaat markalarının ismi karalandı haberlere çıkınca.
Ben-Amaannn neyse boş verelim biz yarın ne yapacağız?
Işık-Bence kahvaltıdan sonra Demir'in mezarına gidelim.
Kuzey-Olur.
Çağrı-Olur gidelim sonra da bi kafeye gideriz.
Doruk-Saçmalama istersen zaten kızın acısı var eve gelir otururuz
Ben-Yo sorun değil gideriz bir şeyler içer öyle geliriz hatta belki denize de gideriz.
Nil-Ay çok iyi olur.
Ben-Tamam o zaman saat geç oldu ben yatıyorum.
Doruk-E hepimiz yatıyoruz?(güldü)
Hepimiz-İyi gecelerr.

Odama geçtim dişlerimi fırçaladım,üstümü değiştirdim ve klimayı açıp yatağa girdim.Kısa sürede uykuya daldım.

Sabah olunca:

Kalktığımda mutfaktan hoş kokular geliyordu Nil yine marifetini göstermişti anlaşılan.Üstümü değiştirdim,yüzümü yıkadım ve dişlerimi fırçaladım sonra aşağıya indim.Üzerime siyah bir şeyler giymiştim çünkü bugün benim canımdan can giden gündü.Bunu yapanlar ise sırf şantiye şefi hapse girdi diye hala intikam peşinde olanlardı.Aşağıya indiğimde herkesin aşağıda olduğunu gördüm,hepsiyle birbirimize günaydın dedikten sonra kahvaltıya oturduk.Kahvaltıda kimsenin ağızını bıçak açmadı."Bugün hava biraz bulutlu,denize gitmeyelim bence"dedi Işık.Hepimiz onayladık.

Evi topladık ve beraber mezarlığa doğru yola çıktık.Mezarlığa geldiğimizde Demir'in mezarının başında bir adam vardı adam bizi görür görmez oradan hızla uzaklaştı.Ne olduğu hakkında en ufak bir fikrim yoktu ve diğerleri görmeyince bende umursamadım.Mezarın başına geldiğimde boğazım düğümlendi ve gerçek olmamasını diledim gördüğüm şeyin..Demir'in mezarı açılmıştı ve içinde Demir yoktu!Demir nerdeydi?Demir ne zamandan beri burada değildi ki?Bir anda hıçkıra hıçkıra ağlamaya başladım. "De-Demir nerde nerede o kim yaptı kim aldı onu buradan kim nasıl yapar?!"Kuzey ve Doruk beni kolumdan tutup kaldırmaya çalışırken,Işık ve Nil beni sakinleştirmeye çalışıyorlardı bir şeyler geveliyorlardı fakat ben anlamıyordum nasıl olabilirdi?O sırada Çağrı arabayı getirdi ve beni zorda olsa arabaya bindirdiler.Hastaneye gittik ve bana sakinleştirici verdiler.Eve doğru yola çıktığımızda Kuzey ve Çağrı konuşuyorlardı.
Kuzey-Nasıl olabilir böyle bir şey nasıl?
Çağrı-Ne bileyim ben adam mezarda yok yok!?
Doruk araya girdi;
"Ya hiç ölmedi.."Doruğun sözünü kestiğimde herkes şaşkın bir şekilde bana bakıyordu. " Hayır Demir öldü ve ben onun öldüğünü gördüm bundan eminim gömüldüğünü gördüm onu ben,ben onu morgda da gördüm o ölmüştü!"keskin ses tonum hepsini ürkütmüş olmalıydı ki konuyu eve gidene kadar açmadılar.

                   Devam edecek🖤

İsimsizWhere stories live. Discover now