Son dönemlerde sosyal medyaya, alışılmışın dışında bir yaşam koçu damga vurmuştu. Söylenenlere göre görüşmeye giden kişileri mutfağına davet ediyor, onlardan makarna yapmasını istiyordu.
Bunu duyan herkes ilk önce alaya almıştı. Makarnayı yiyen yaş...
Ben ilk defa olan kötü şeylerden değil, olan güzel bir şeyden huzursuz oldum. Bu duyguya yabancı olmaktan rahatsız oldum, bu duyguyu uzunca bir süre tekrar tadamayacak olmaktan rahatsız oldum, bu duyguyu yaşatanın başına bir şey gelmesinden rahatsız oldum.
.
.
.
"Öyleyse planımız suya düşer." dedim çıkarım yapma ihtiyacıyla. Çünkü, aşk seçiminin birçok biçiminde açıkça görülebilir ki bu nesne, kendimize ait olmayan bazı ego ideallerinin yerine geçer. (Sigmund Freud - Kitle Psikolojisi - Ⅷ ÂŞIK OLMAK VE HİPNOZ- SYF: 94)
*
"Hey? Hemen de kapıldın, korkma kimseye asla öyle davranmam." dedi hemen yumuşayan sesiyle. Gözlerimin içine bakıyor ellerimi tutuyordu.
Sarhoş değildim ama ağlamak istiyordum.
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
Ihlamur:
Partiden sonraki uzun gece boyunca içim içimi yemişti. Ahu'ya bana zaman verdiği için duyduğum minnet azalmış yerini korkular, endişe dolu düşünceler ve uykusuz bir gece almıştı. Kabuslarla, delik deşik bir geceyle uyandığım sabah tüm umutlarımı yapılacak olan genel toplantıya bağladım. Yaşadığım zorlu geceyi bir kenara bırakıp, yeni iş yerimdeki ilk toplantıya odaklandım. Sıkıcılık seviyesini şimdiden hayal edebiliyordum.
Kısa soğuk duş, sert şekersiz kahve ve midemi yormayacak basit bir kahvaltının her şeyi iyileştireceğini umuyordum.
Arabamı park ettiğimde, binmeden önce yanımda getirdiğim filtre kahveyi kafaya diktim. Güne nispeten daha hazır hissediyordum.
Küçük toplantı odasına yaklaştığımda tüm çalışanların çoktan yerini aldığını, herkesin eksiksiz olduğunu gördüm.
İşte başlıyorduk.
"Herkese günaydın arkadaşlar, hoş geldiniz."
Ufak cevaplar ile yerime geçtiğimde devam ettim.
"Öncelikle yeni yerimiz hepimize hayırlı olsun. Herkes hazırsa toplantıya başlayabiliriz."
Tüm ekibi bir arada görmek stresli hissettirse de rahattım. Onay almak için başımı Sevgi'ye çevirdim.
"Yazılımcımız bir dakika içerisinde bağlanacak. Ufak bir sorun yaşıyormuş."
"Bir dakika bekleyecek zamanımız var değil mi?" diyerek gülümsedim. Avukatım tam karşımda oturuyor elindeki dosyaları inceliyordu. Hemen sağında oturan Sevgi elindeki dizüstü bilgisayarla yazılımcıyı toplantıya bağlamaya çalışıyordu. Solumda oturan Ahu sakince telefonuyla ilgileniyor yanında da müdür ve muhasebeci duruyordu.
