Chapter 10: Bir Fotoğraf, Bir Öpücük?

9.4K 642 726
                                    

🎶

Right Here - Chase Atlantic

Animals - Maroon 5

🎶

Heyecan.

Tek kelime, yedi harf, üç hece ve içinde bulundurduğu sayısız kalp atışı. Tek bir duygunun altında yatan tarifsiz onlarca his... Dudaklarımızın birbirine sürtündüğünü hissettiğimdeki yakıcı, yoğun ve hiçbir sözlükte anlamının bulunmadığı o tuhaf duygu.

Düşünüyordum da sahi, en son ne zaman bu denli heyecanlanmıştım? Lisedeki flörtüm olan Gökay, yaptığı hatayı telafi etmek istermişçesine bana sımsıkı sarıldığında mı? Ya da sınıf arkadaşım olan Buğra, benden hoşlandığını söylediğinde mi? Yoksa kısa bir dönem ilgimi çeken Batın, bana gülümsediğinde mi? Hayır. Kesinlikle hiçbiri.

Hiçbiri, beni bu kadar heyecanlandırmamıştı.

Hiçbiri, beni Aren kadar heyecanlandırmamıştı.

Hiçbiri; Aren kadar içime işlememiş, ölü sandığım hislerime dokunamamıştı.

Aren.

Tek kelime, dört harf, iki hece ve içinde bulundurduğu milyonlarca gülümseme. Onu görünce ya da onu düşününce dudaklarımdan silinmeyen o tatlı tebessüm. Ona belli etmemek için kırk takla attığım, o masum gülüş.

Aren, parlak ve ışıltılı kum tanesi demek.

Eskiden hayatımda bir kum tanesi kadar bile yeri yokken şimdi hayatım olma yolunda emin adımlarla ilerleyen o adam demek.

Ona karşı olan hislerimin ne boyutta olduğuna dair hiçbir fikrim yoktu. Bu zamana kadar işler ciddiye binince kaçan taraf olduğum için bir ilişkiye başlamak gözüme fazlasıyla korkutucu geliyordu; bundan dolayı da biriyle ciddi anlamda konuşmaktan, o kişiye aşık olmaktan, onunla bir yola baş koymaktan inanılmaz çekiniyordum. Umuyordum ki, bu konuda birbirimize fazlasıyla yardımcı olurduk da ikimiz de ilişki içerisindeyken rahat hissederdik. Toksik bir ilişkimiz olabilirdi, benim gereksiz kafada kuruşlarımı ve yersiz kıskançlıklarımı düşünürsek ilişkideki problematik taraf ben olacak gibi duruyordum.

Aren, bunları göze alabilir miydi bilmiyordum ama gözünü benim için birçok şeyi yapabilecek kadar kararttığını biliyordum.

Ona istediğini verecektim, dürüst mü olmamı istiyordu? Ona karşı olan hislerimi saklamamamı ve bunu davranışlarımla belli etmemi mi istiyordu?

Pekala, Atlas Artemis. Kartlarımız açık oynayalım o hâlde.

"Senin ben," diye fısıldadığını duydum hemen yan tarafımdan. Oturduğu yerden ayaklanırken, "Zamanlamanı sikeyim." diyerek gözlerini kısa süreliğine yumdu. Kendini toparlamaya ve sinirini yatıştırmaya çalışıyordu. Çünkü şu an kapının önünde olan kişi gelmeseydi, yani zili çalmasaydı az daha öpüşeceğimiz gerçeği onun da bu durumda suratına tokat gibi çarpmıştı.

Öpüşeceğimiz gerçeği... Biz. Öpüşecektik.

Siktir.

Oflaya puflaya adımladığı koridorun sonuna geldiğinde kapıyı açtı, gelen kişiyi deli gibi merak ediyordum ancak oturduğum konumdan kimin geldiğini göremiyordum. Gelen kişiyi görmek adına oturduğum yerde kıpırdanarak kafamı sola doğru uzattım ve doğrudan kapıya baktım.

ANKAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin