26. bölüm

294 18 10
                                    

Otağ

Yemek devam ederken Osman holofiranın yokluğunu fark edip sormuş

Osman: holofira neden hâlâ gelmedi

Bala: bende merak ettim bu kadar uzun sürmemeliydi

Fatma: ben gidip bakayım mı beyim

Osman: hızlıca gidip bak

Fatma otağdan çıkmış ahıra gitmiş kapının girişinde holofiranın hançerini görünce aklına söylediklerin gelmiş holofira bu hançeri hiçbir zaman bırakmayacağını kimseye de vermeyeceğini söylemişti şimdi neden onu burada bıraksın ki Fatma kafasını sağa sola sallayıp holofirayı aramış en sonunda hançeri alıp otağa gitmiş otağın içinde herkes sessizliği korurken Fatma bu sessizliği bozmuş

Fatma: baba

Osman: ne oldu

Fatma: holofira yok

Herkes: Ne

Bala: ne demek yok Fatma

Fatma: ahıra gittim holofiranın hançer oradaydı ama yoktu atı çok sakindi holofirayı aradım ama yoktu en son buraya geldim

Gonca: holofira ölse ayırmaz bu hançeri sevdiği birinden hediyeydi ona

Bala: tamam hemen korkmayın ahırın kapısında kalan alpları bulun

Baysungur alpleri bulup getirmiş otağdaki herkes diken üstündeymiş

Osman: holofira en son neredeydi

Alp: beyim holofira hatun içeri girdi sonra içerden sesler geldi biz içeri girdik girdiğimizde holofira Hatun baygındı yanına eyildik arkadan gelip bayılttılar bizi sonrası sizin bildiğiniz kadar zaten

Bala: kim yaptı bunu

Alp: ulcay

İbrahim: kim ! kim yaptı dedin

Alp: ulcay beyim obada çaşıt olduğu belli onu kullanıp tuzağa düşürdüler holofira hatun'u

Osman: ( bağırarak) peki bunlar olurken siz ne ederdiniz hadi siz bayıldınız diğer alplar nerde alaadin

Alaadin: Beyim

Osman: git bana benim Obama sığınan masum kızı holofirayı bul bulmadan gelme

Alaadin: emrin olur beyim

Fatma: biz ne edelim

Osman: alaadin bir tarafa gidecek sen gonca hatun ile gideceksin

Gonca: hayde Fatma

Osman: balam biz de arayacaz

Orhan: beyim ben

Osman: ( ters bir bakış atıp) ne sen ben gidiyorum bacın gidiyor oba ne olacak oba elçim ve sana emanet

Orhan: baba

Osman : Orhan dedim

Orhan: buyruğundur bey babam

İbrahim: biz-

Osman: siz de uç pazara dönebilirsiniz

Yakup: sağ ol Osman bey

Yakup ve İbrahim gidiyor herkes aramaya başlıyor

Orman gizli sığınak

Holofira uyandığında eli ve ayakları her yeri bağlıydı

Ulcay: sonunda prenses hazretleri

Holofira: çöz ellerimi!

Ulcay: seninle tanışmaya fırsatım olmamıştı ama bak uzun süre misafirimsin güzelce tanışırız

Algon OrholWhere stories live. Discover now