first kiss

26 1 0
                                    

Tamam kabul o kız ağzıma sandığımdan daha fazla sıçmıştı.Amfiyi terk edip bana arkasından dakikalarca baktıracak kadar hem de.Ben hiçbir kadının arkasından ne bakacak ne de üzülecek bir adamdım.Ama bu kez durum farklıydı.Anlaşılan bu okulda o kızdan başka eğlencem yoktu.İkimizde burdaki işe yaramayan ortalık mallarının çok üstünde bir seviyedeydik.Ama zirveler yalnız insanların değil,gerçek başarı sahibinindi.Ve ben Byun Baekhyun, onu olduğu yerden dibe çekmesinin bir yolunu bulmuştum bile.
Sınıf teker teker dağılırken yanımdan geçen güzeller ve piçlerin ağzında hala Autumn'un az önceki dahiyane gösterisi vardı.Gittikçe sinirlenmeye ve garip ama hoşuma giden bir hırsla dolmaya başladığımı hissediyordum.
O sıra da ders başlamadan önce anlamını sadece ikimizin çözebildiği bir şekilde sırıtan kızıl yanımdan geçerken parmaklarıma dokunup kulağıma 'saat 7 de' diyerek fısıldayıp dilini dolgun dudaklarının arasından çıkarıp onları ıslattıktan ve çevresinde bir tur gezdirdikten sonra gitti.Beni hissetmek için deli olduğu her halinden belliydi sürtüğün.Ona istediğini vereceğimi belirten onaydan sonra o kapıdan çıkar çıkmaz parmaklarıma değen elinin iğrenç hissini temizlemek için yanımdan geçen Jooyoung'un üstüne sürdüm.

"Ne yapıyorsun oğlum?"

"Bırak şimdi ne yaptığımı yürü." Jooyoung suratıma mal mal bakarken fakülteden çıktık.Cebimden sigaramı çıkartıp dudaklarıma bıraktım.O kızılın tadını almak için şimdiden sabırsızlanıyordum.
Cebime soktuğum elimi çıkarıp saati kontrol ettim. 6:30
Hava kararmaya başlamıştı ve acayip derecede soğuktu.Sonbahardan nefret ediyordum.Sonbahar demişken Autumn isminden de o sürtükten de nefret ediyorum!
Ama bu gece keyfime hizmet edecek olan kızıldan şu anlık değil.Kullanıp çöpe attıktan sonra, evet!
Dudağımın bir kenarı bu fikir daha aklımdan geçer geçmez bükülmeye başladı.Sabrım tükenmek üzreydi.Bir an önce rahatlamam lazımdı.Derken telefonuma bir mesaj geldi.Açıp baktığım da ki muhtemelen o sürtük numaramı bir yerlerden bulup yeri söylecekti, 'F29'a gel.'
F29 kim lan?
Bir bok anlamadım ama elimde bitmek üzere olan sigarayı yere atıp ezdikten sonra etrafı incelemeye başladım.F29 diye mekan mı var burda anasını satıyım!Sevişecek otel mi kalmadı!
Çıkışa doğru biraz yürüdüm,diğer taraftan etrafıma bakıp F29 adına bir şeyler bulmaya çalışıyordum.O anda gözüme bir şey çarptı.Arkamı dönüp çıktığım binanın tabelasına baktım,F27 yazıyordu.
Saat 6:43
Etrafta bu nerde diye sorabileceğim kimse yoktu.Jooyoung'u aradım.

"Bizim fakültenin solunda en sondaki bina.KütüphaneF29 hiç mi duymadın oğlum,tabi sevişecek kız aramaktan dünyayı gördüğün yok ama neyse kapat şimdi işim var ."

Sıçayım sana da yaptığın yapacağın işe de!
Birkaç dakika yürüdükten sonra sonunda buldum.Buldum bulmasına ama ben buraya daha önce gelmiştim.Tabi lan sabah geldiğim ve Autumn denen kızı gördüğüm yerdi burası.O kadar mekan ve otel varken buluşacak burayı mı bulmuştu salak.
Saat 6:51 Bir mesaj daha 'Nerdesin seni bekliyorum hala.'
O mesajdan sonra yürümüyor bildiğin koşuyordum.Ulan biraz eğlenelim dedik onu da kaçıracağız he.Koşmamın başka bir açıklaması yok tamamıyla bencil bir istek.
Binanın önüne geldiğim de vakit kaybetmeden kapısına koştum.Kilitliydi?! Kilitli!
Bu kez etrafından dolaşmaya başladım ama müthiş karanlıktı.Hiçbir şey göremiyordum.Aslında böyle tek gecelik şeyler için güzel olabilirdi ama görüyor olmakta bir yer de önemli.
Çam ağaçlarını geçip köşeyi döndüğümde orda birinin olduğunu gördüm.Elinde sigarası vardı.Dudaklarına götürdü.Bizim kızıl beni beklerken baya efkarlanmış anlaşılan.
Saat 6:59:50
Sanırım artık onu deli gibi öpmek istediğim zamanın başladığı anlardaydık.Çok geçmeden  ve o sigarasından henüz bir fırt çekmişken kolundan yakaladığım gibi onu duvara yaslayıp dudaklarına yapıştım.Dudaklarında meyveli ruj tadının yerine karanfilli tütsü gibi bir tad vardı.Bu tat birden içimde öyle bir etki yarattı ki o dudakları dişlerimle kopartmak isteyecek kadar hırsla öpmeye başladım.Bu beni şaşırtmıştı tamam pes.
Dudaklarının arasındaki duman hala içerdeydi ve ben dudaklarını aralamak için var gücümle onu öperken o daha fazla dayanamayıp,çünkü eğer biraz daha nefes almazsa ciğerlerini patlatabilirdi,dudaklarını araladığı sırada az önce sadece dudaklarının dış yüzünde tadımladığım karanfilimsi duman ağzımın içine doldu.Benim için zaman da dünya da o an durdu.Daha önce bu olayı çoğu kkez başka kadınlara yapan bendim.Ama bu defa başka bir kadın,aynısını bana yapmıştı.
İşte bu gerçekten beklemediğim bir etkiydi.Siktir!
Bütün hücrelerimin onu şu an ve olabildiğince çabuk ve hem de hemen istemek için harekete geçtiğini hissedebiliyordum.Ellerimi boynunun iki yanına çevreleyip onu kendime daha çok çekmeye başladım.Onu öpmek ve öpücüğünün hissettirdikleri dışında ne bir ses ne bir kıpırtı duyuyordum.İşte o an hiç beklemediğim ikinci şey oldu.Kolumda bir sıcaklık hissetmeye başladım.Hayır yanıyordum.Ama onu bırakmak istemiyordum.Hayır bırakama-
Koluma batan ateş beni kendime getirmişti.
Bir anda benden ayrıldı.Nefesimi kaç dakikadır tuttuğumu hesaplasam işin işinden çıkamazdım.Göğsüm çıldırmış gibi inip kalkıyordu.Kızılın da benden kalır yanı yoktu.Benim aksime o daha  beterdi.Nefeslerinin sesinden feci tahrik olmuştum ama o,bunları düşünmem daha birkaç saniyemi almışken koşarak uzaklaştı.
Arkasından gitmek ve bu işi bitirmek çok istedim ama koluma baktığım da fiyakalı bir küfür savurmakta meşguldüm.
Artık onu ne kadar ateşli öpmüşsem beni hiçbir şekilde durduramamış,elindeki sigarayı kolumun üzerinde söndürmüştü.

first sournessWhere stories live. Discover now