40 • 'Ev-len-dum!'

102K 8K 4.5K
                                    

Multimedya: Kazım Koyuncu - Koçari

Instagram: e.s.mare
Twitter: e_smare

Keyifli Okumalar...

Esra Yağmurlu
🍀

Ev savaş alanına dönmüş, domuzların domuzu sevgilimin kara toprağı boylamasına saniyeler kalmıştı. Babamı tutmaya çalışan annem, 'Aman Ali Rıza Bey tadımız kaçmasın!' modunda dil döküyordu. Bense 'Aman be, ne haliniz varsa görün!' modundaydım.

Rabbim kusura bakma ama herkes kafayı yemiş neticede, ben kimi durdurayım?

Elif ardımdan kıs kıs gülerken, Gül Tuana'nın ağzını kapatmakla meşguldü çünkü sevgili görümcem ateşe benzin dökmekte fazlasıyla ısrarcıydı. Babamın bağırışından sonra, "Dur Sabri Amca!" diye bağırmış ve tüm gözleri yine üzerine toplamıştı. "Ben afili bir mezar yeri bulmadan sakın vurma! Bir kaç cast ajansını arayıp cenazede ağlayan oyuncular istenecek, kefen takımı ayarlanacak, ay bir de en pahalısından herkese güneş gözlüğü de lazım. Çok işim var ya! Sabri amca sen bu öldürme işini yarına mı ertelesen?"

İşte o andan beri de koca çenesini Gül'ün ellerinden kurtarmaya çalışıyordu. Kayınbabam ise Azman'ın yakasına yapışmış en az babam kadar onu öldürmeye meraklı haliyle bağırıyordu. "Rezil ettin beni lan it! Sen kim, evlenmek kim?"

"Baba!" dedi Azman ne yapacağını şaşırmış bir halde. "Niye kızıyorsun şimdi? Annemi istemeye gittiğinde, 'Bu kızı ya bana verirsiniz, ya da beni bu kıza alırsınız!' diye bağıran sen değil miydin? En azından benimkisi daha mantıklı bir tepkiydi."

Azman'ın annesi elini ağzına kapatıp gülerken kayınpeder olamadan evlat katili olacak babası ona, 'Niye anlatırsın kara maziyi?' dercesine kötü kötü baktı. Kaynanam, artık olur mu tabii bilmem ama, oğlunu öldürmeye hayli hevesli kocasının bakışlarına karşı omuz silkti ve yanıma geldi. "Kızım iyi misin?"

"Şu an Hindistan'da kendisini yılan sokmuş Bülent Ersoy moduyla, Faik'ini kaybetmiş Safiye modu arasında gidip geliyorum. Gerisini siz düşünün!" dedim donuk bir sesle.

O da korktuğumu sanmış olmalı ki beni çekip koltuğa oturttu. Alışkınım ben bunlara kaynanacığım! Oğlun sağ olsun, alıştırdı beni aksiyona!

İçimdeki söylenmeyi doğal olarak duyamayan kaynanam, "Sakin ol kızım!" dedi telaşlanarak. "İlaç falan ister misin?" Astımımı öğrenmişti sanırım. Başımı sallayıp gerek olmadığını belirttim ama fazla heyecandan karnıma kramplar girmeye başlamıştı. Elimi karnıma götürüp ovalarken kaynanam da önümde eğildi ve "Stres yok Esra'cığım, bak bir şey olacak şimdi!" dedi telaşla.

"Dur bir dakika!" diyen babamın sesiyle gözlerim onu buldu. İrileşmiş kahve gözleriyle bana bakıyordu, daha doğrusu karnıma bastırdığım elime. Rabbim niye herkes karnımdaki elime bakıyordu? Yüzüğüm o kadar mı göz alıcıydı? Bir dakika, biz daha yüzük kesmemiştik ki.

Babamın gözleri ağır ağır Azman'a kayarken, kayınpederim de aynı ağır bakışlarla gözlerini oğluna çevirdi. İkisinin ağzından ise cümleler aynı anda küfür gibi süzüldü.

"Lan kızı hamile mi bıraktın?" Bakınız: Kayınpeder.

"Gızımi... Sen... Pok yiyenın oğli... sen... benım... gızımi... hamile mi?... Tutmayin ula beni!" Bakınız: Bizzat bizim peder.

Babam annemin pençelerinden kurtulup Azman'ın üzerine atıldığında babası vermemek için diretti. "Sen dur Sabri! Bu iti ben halledeceğim."

KÜFÜR YOK! Onde as histórias ganham vida. Descobre agora