41

26K 1.5K 215
                                    

Medyaya bir bellarke bıraktım :')

Gecenin ilerleyen saatlerde tek sağlam kalan ben, Arel ve Umaydık. Diğerleri neredeyse kür kütük sarhoştu.

Sağ tarafımda Barkın'ın üstüne çıkmış onu öpen bir Ekim vardı. Hayal bile etmek istemeyeceğim bir sahneye şahit oluyordum ve bu durum fazlası ile kusma isteği uyandırıyordu.

Tiksintiyle yakışmayan ikiliye baktım. Gerçekten yakışmıyorlar. Terliğin altına giydikleri beyaz çorap gibi bir uyumsuzlukları vardı.

Ekim ve Barkın  kadar hızlı olsam kesinlikle skamda ki Penetrator Chris'i tavlardım.
Barkın oğluşum daha iyilerine laikti.

En kötüsü de solumda aynı şekilde Alinda ve Mert öpüşüyordu. Öpüşmek bu ikiliye biraz az kalırdı aslında. Bir kaç kere Alinda'yı ayıltmayı denemiştik ama sonuç hüsrandı.

Acaba bunu ona sabah söylediğimde hatta fotoğrafını gösterdiğim tepkisi ne olacaktı ? Fotoğrafı çeken ben değildim Egemen'di. Çocuk   sarhoşken bile fitne fesatlık peşindeydi.

Büyük ihtimal Alinda sabah doğru hepimizi sıra dayağına çekecekti. Beni nasıl ayıramazsınız diye. Ama ben elimden geleni yapmıştım. Çocuğu süpürge gibi vakumlayan kendisiydi.

"Balın biz bu aptalları nasıl toplayacağız?" Dedi twerk atan Egemen ve Bersu'ya bakarak Umay. Gözlerim Arel'i ararken arkamda hissettiğimi sıcak nefes ile arkama döndüm. "Bence burada bırakalım bu dingilleri." Dedi umursamaz bir tavırla sigarasını, çakmakla eşliğinde yakarak. "Biz de seni arıyorduk." Dedi Umay ardından suratını ekşitip "Lütfen Egeme-" Umay cümlesini tamlamadan Egemen'in anırmalarını duymaya başlamıştık.

"Umayımm canım minik faremm. Anneme ana demek ister misin? " diye dans etmeye başladı. Ardından Bersu "Sus manyak." Deyip mikrofonu Egemen'in elinden alıp yere attı. Bersu sanırım ilk defa bir işe yaramıştı.

Üçümüzde şaşkınlıkla Egemen'i izliyorduk. "Fışkısuya bak sen." Dedi ve Bersu'nun üstüne tükürdü. "Senin Annen lama mı?" Dedi Bersu ama cümleler ağızlarından o kadar yamuk ve değişik çıkıyordu ki dedikleri az çok anlaşılıyordu. "Anacılık yapma fışkı." Bersu bir kaç adım geri gidip, "Mide-" diyemeden Egemen'in ayaklarına doğru kustu. "Bir daha bunlarla içmeye gelirsem siksinler beni." Dedi Arel tiksinerek. Töbe töbe.

Arel'e haram bakışları atarken göz göze geldik. Gülümsedi o gülümseyince istem dışı benimde dudaklarım kıvrılmıştı.

"Türk dizilerinde ki olan o uzun ve ormantik bakışmanızı üzülerek bölüyorum ama"
"Biran önce bu aptalları alıp gidebilir miyiz?" Dedi Umay bezgince. "Seni yollarım kızım!" Dedi tekrar bir anırma duyunca bakışlarımız sesin sahibine yani Egemen'e çevirdik. "Bence de." Dedi Arel. İşin zor kısmı şimdi başlıyordu.
____

"Egemen gülme!" Dedi Alinda ağlamaklı bir sesle, gözündeki kocaman siyah gözlüğü sıraya koyup, başını ellerinin altına koydu. "Rezillik." Diye söylenmeye devam etti. "Bir de fotoğrafı çekmiş embesil."
"Paçoza bak hatıra olsun diye düşünüp çekmişim işte ne güzel." Dedi Egemen kendi savunmaya alarak.

Bir taraftan da gülmemek için yanaklarını ısırıyordu. Şerefsiz şu an fazlası ile zevk alıyordu Alinda'nın kıvranışlarından.

"Çok içmiştiniz Mert hatırlamaz. Hatta Egemen fotoğraf çekmiş olmasa sende hat-"

"Yalnız fotoğrafı Mert'e de atmışım." Dedi Egemen ve hemen sınıftan çıktı.
"O az önce ne dedi? Doğru mu duydum?" Dedi sırasından hemen fırlayıp bir şey dememe izin vermeden, Egemen'in peşine takıldı Alinda. Ben de Egemen'in dayak manyağı oluşunu keyfile izlemek için arkalarından hemen çıktım. Kendi ayağına ateş etmişti aptal.

"Alinda bekle." Diye arkasından bağırdım. "Ebesini ağlatacağım beklesin o." Dedi Bana bakıp bağırarak. Neredeyse koridordaki tüm bakışları bize dönmüştü. "Egemen ebeni nasıl ters-" cümlesinin tamamlayamadan yeri boylamıştı. "Ebeme laf edersen işte böyle çarpılırsın seni şıllık." Dedi Egemen ve durup nefesini düzene soktu. "Bence de dayak yemeği hak ediyor." Dedim ateşi fitilleyerek .

"Oha sarı hatunum bana cephe alıyor." Dedi gözlerini kısarak. "Azcık dayak yesen bize de ekşın olacak ondan bebeğim." Dedim göz kırparak. "Şerroya bak sen! Sarım dedim bağrıma bastım yılan çıktı. Hemde çıngıraklı." Dedi o sırada Alinda yerden kalkmıştı. "Egemen git yoksa cidden elimde kalacaksın." Dedi üstünü silkerek. "Senin elinde kalsam ne olur?" Dedi yarım ağız gülerek. Egemen cidden kaşınıyordu ve Alinda çok güzel kaşırdı. Bizim için oldukça sıradan bir okul günüydü. Haftada iki kere neredeyse Alinda ve Egemen kavgası olurdu. Genelde Egemen hırpalanırdı ama asla akıllanmazdı.

"Egemen!" Diye cırladı Alinda refleks olarak Egemen'le elleri kulaklarımıza gitmişti. "Tamam ben Umay yavrumun yanına gidiyorum. Egemen kaçar." Deyip götüne ayaklarının vurarak kaçtı. "Keşke bir dayak yeseydi ya." Dedim çakma bir üzgünlükle. "Balın ben Mert'in suratına nasıl bakacağım?" Dedi Alinda dolaplara yaslanarak. "Tek taraflı olmadı. İlk zaten Mert başlattı." Dedim saçımı geri atarak. Keşke saçlarımı toplasaydım bugün. "Bunu bana daha önce söyleseydin keşke(!)" dedi gözlerini devirerek.
"Çokta kötü değil ya belki bir şeylerin başlama sebebi olur." Dedim kolumu omuzuna atıp kendime çekerek. "Egemen senden daha güzel moral veriyor." Dedi omuzuma vurarak. "Bence de." Dedim gülerek

Alinda "Balın beni sakla." Dedi gözlerini sıkıca yumarak. Karışma bakınca gerilme sebebini kolayca anlamıştım.
"Sana kötü bir haberim var. Gözlerini kapayınca görünmez olmuyorsun." Cevap vermeden sağ doğru yavaşça koşmaya başladı.

Benden size minik bir tavsiye, beğenmediğiniz kitapları size zorla okutuluyormuş gibi okumayın. Görmek istemiyorsanız,  hoşuna gitmiyorsa, kötü buluyorsanız kitabı profilden kolayca sessize alabilirsiniz.
Boş ve gereksiz yorumlarınızı kendinize saklayın. Birde kötü yorum yapmak için yeni hesap açmanıza gerek yok .) Kendi hesabınızdan atın direkt
.)  Öpüldünüz❤️

Dönme dolap |Texting (Tamamlandı) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin