55

16.4K 593 62
                                    

Nisan
Yemeğimizi yedikten sonra adamın telefonu çalmıştı ve adam bana bakarak uzaklaşmıştı.

"teyze ben çok yorgunum uyusam sorun olur mu" diye sorduğumda
"yok kızım sorun değil Maria sana odanı göstersin" dedikten sonra
"teşekkür ederim iyi geceler" dedim ve hizmetliyi takip edip gösterdiği odaya geçtim.

Misafir odası olmasına rağmen gayet büyük ve güzeldi
Yatağa uzanıp yarının güzel bir gün olmasını diledim ve gözlerimi kapattım.

Gözlerimi yabancı bir sesle açmıştım hızlı bir şekilde yatağımdan kalkıp etrafıma baktım bu teyzenin torunuydu
"kusura bakma seni bu saatte uyandırmak istemezdim ama benim işlerim var hastaneye gidip senin işini halledelim" dediğinde

"kusura bakmayın işiniz varsa ben sizi rahatsız etmiyim"
"sorun değil babaannemi kırmak istemiyorum" dedi ve odadan çıktı

Kendimi bir yük gibi hissediyordum umarım kolum iyileşirdi.
Hazırlanıp aşağıya indiğimde teyzeyi görememiştim

Dışarı çıktığımda torununu arabanın içinde bekler bir vaziyette gördüm.

Hızlı bir şekilde arabaya binip "teyzeyi göremedim" dediğimde "bir yere kadar gitmesi gerekiyordu" dedi kestirip atarak

Arabayı çalıştırıp "adın ne" diye sorduğunda
"nisan" dedim kafasını sallayıp kaşlarını çattı
"seni tanımadığıma eminmisin" diye sorduğunda kafanı olumlu anlamda salladım.

"bende uğur" dediğinde "memnun oldum" dedim sesizce
"Türkiyede ki doktor size ne demişti" diye sorduğunda
"kolumun kesilmesi gerektiğini" dedim yola bakarak

Adam hiç bir tepki vermemişti "burdaki de bir Türk doktoru" dedi

Ardından ağzımı açıp konuşacakken uğurun ani bir fren tutmasıyla etrafımızı saran adamları görmem bir oldu

"Allah kahretsin" dedi ve arabadan inip silahını çıkarttı.

Lanetlenmiş gibiyim tanıdığım herkesin silahlı olması tam bir şansızlıktı.

Beş adam vardı ve bu adamda salak gibi arabadan inip ortalarına geçti.

Arabadan indiğimde uğur "içeri geç" diye bağırdı.

"saçmalama beş kişiye karşı ne yapabilirsin ki en iyisi onlarla gitmek" dediğimde adamlar gülmeye başladı uğursa bana sinirli bir bakış attı.

Tamam kolumu kullanmayabilirim ama beş ay boyunca boşu boşuna dövüş öğrenmedim ben

Uğur silahını yere attığında adamlar bize doğru gelmeye başladı.

Biri kolumdan tutacağı sırada silahını elinden çekip onu tekmelemeye başladım. Belliki adamlar uğuru sağ istiyorlardı yoksa çoktan ateş ederlerdi.

Adamlar bana bakarken uğur hızlı bir şekilde silahını yerden aldığında arabanın arkasına geçip kendimizi koruyarak ateş etmeye başladık.

Uğurun "sen kimsin ve neden bizim eve geldin" diye bağırmasıyla "merak etme seni tanımıyorum" dedim bende sesimi yükselterek

Adamları vurduktan sonra birşey olmamış gibi adamların telefonlarını toplayıp "hastaneden sonra konuşacaz" dedi ve arabaya bindi.

Bende şaşkın bir şekilde arabaya bindim. Hastaneye giderken hiç bir soru sormamıştı.

Hastaneye geldiğimizde "beni takip et" dedi ve önümde yürümeye başladı.

Onu takip edip doktorun odasına geldik ve bir kaç şey konuştuktan sonra doktor bana döndü
"kolunuz ne zamandan beri böyle" diye  sorunca" iki gündür" dedim

"Türkiye deki röntgen sonuçlarına baktım oradaki doktor size ne dedi" diye sorunca
"Kolumun kesilmesi gerekiyormuş aksi takdirde bütün bedenim felç geçirebilirmiş" dedim kısık çıkan sesimle

Doktor kahkaha attığında "komik birşey mi söyledim" diye bağırdığımda

"yok size değil doktora güldüm kolunuzun hiçbir şeyi yok" dediğinde kaşlarımı çatıp "nasıl ya" dedim

"dediğim gibi nisan hanım kolunuz sadece biraz zedelenmiş bir kaç ilaçla ve dinlenmeyle düzelecek bir şey" dedi.

Sinirim mutluluğumu bastıryordu çünkü arslanın bana yalan söyleyeceği aklıma geliyordu.

Doktorun yanından çıkıp hızlı bir şekilde yürümeye başladım
Uğurun kolumu tutmasıyla bekledim
"nereye" diye sorunca
"Türkiye ye dönmem gerekiyor" diye bağırdım.

"sana konuşmamız gerektiğini söyledim" diye bağırdığında
"birşey konuşmayacam" dedim ve gidecekken belimde hissettiğim şeyle duraksadım.

"ya benimle gelirsin ya da seni burda öldürürüm" dediğinde sesizce yürümeye başladım.

"arabaya bin" dediğinde arabaya bindim ve ona bakmayıp kafamı pencereye doğru çevirdim.

Tehdit edilmeye alışıyordum sanki, ama bu sefer yalvarmak yoktu ne olacaksa olsun artık

Uğurun telefonu çalınca hızlı bir şekilde açtı ve "efendim abi" dedi

Karşı tarafı dinleyip "emredersin abi" dedi ve gideceği yönü değiştirip başka yere gitmeye başladı.

Küçük bir evin önünde durmuştuk "bana bak şimdi buraya bir kaç kişi gelecek ve sen sakın ağzını açma kimseyede karşı çıkmaya kalkışma zararlı sen çıkarsın" dedi ve arabadan indirdi.

Benim bekliyeceğimi sanıyordu ama yanılyordu elbet kaçacaktım.

Evin içine geçtiğimizde "otur şuraya" tekli koltuğu göstererek
"ben sana birşey yapmadım ki neden beni bırakmıyorsun" diye sorduğumda
"birşey yapıp yapmadığını konuştuktan sonra anlayacaz" dedi.

"ne konuşacaksak konuşalım benim Türkiye ye dönmem gerekiyor" diye bağırdım.

"biraz işim var sonra konuşuruz" dedi umursamaz bir ses tonuyla

Dışardan araba sesleri geldiğinde "sesizce otur" diyerek uyardı ve odadan çıktı

Hoşgeldiniz sesleri gelirken ayağa kalktım ve onlar içeri geçtiklerinde açık olan kapıdan çıkıp tam koşacakken birine çarpmamla dengemi kaybedip yere düştüm.

KARANLIKTahanan ng mga kuwento. Tumuklas ngayon