ofluoglumert

"TÜRKİYE’DE GENÇ BİR YAZAR OLMAK... YA DA OLAMAMAK."
          	
          	Bugün size, ilk kitabım okurlar tarafından hatırı sayılır bir ilgi görmesine, bana kemik bir okur kitlesi kazandırmasına ve hatta dizi uyarlaması için birkaç yapımcının ilgisini çekmesine rağmen yeni kitabımın beş yıldır neden bir türlü çıkamadığını ve Türkiye’deki yayıncılık sektörünün perde arkasında yaşananları anlatacağım:
          	
          	http://kafadergi.blogspot.com/2020/07/turkiyede-genc-bir-yazar-olmak-ya-da.html
          	
          	https://www.instagram.com/ofluoglumert
          	https://www.twitter.com/ofluoglumert

tarumarsahmeran

@ofluoglumert yaşadıklarından çok etkilendim. Ama doğru yayınevleri sadece para için basıyorlar. Ters düz adlı bir kitabın varmış, acaba onun telif hakkı yani yayınevinin basma hakkı ne zaman bitiyor? Belki o bitince yayınevleri de basabilir. Çok üzüldüm. Ama seni nereden buldum bilmiyorum da kitapların basilsa kesin alırım.
Reply

ofluoglumert

"TÜRKİYE’DE GENÇ BİR YAZAR OLMAK... YA DA OLAMAMAK."
          
          Bugün size, ilk kitabım okurlar tarafından hatırı sayılır bir ilgi görmesine, bana kemik bir okur kitlesi kazandırmasına ve hatta dizi uyarlaması için birkaç yapımcının ilgisini çekmesine rağmen yeni kitabımın beş yıldır neden bir türlü çıkamadığını ve Türkiye’deki yayıncılık sektörünün perde arkasında yaşananları anlatacağım:
          
          http://kafadergi.blogspot.com/2020/07/turkiyede-genc-bir-yazar-olmak-ya-da.html
          
          https://www.instagram.com/ofluoglumert
          https://www.twitter.com/ofluoglumert

tarumarsahmeran

@ofluoglumert yaşadıklarından çok etkilendim. Ama doğru yayınevleri sadece para için basıyorlar. Ters düz adlı bir kitabın varmış, acaba onun telif hakkı yani yayınevinin basma hakkı ne zaman bitiyor? Belki o bitince yayınevleri de basabilir. Çok üzüldüm. Ama seni nereden buldum bilmiyorum da kitapların basilsa kesin alırım.
Reply

ofluoglumert

Bazen mail kutumda yayınevlerinden abuk subuk mail’ler alıyorum: "Kitap çalışmalarınız olduğunu duyduk. Bütçeniz varsa, seve seve basalım." Hatta bir yayınevi işi ileri götürerek, "Kitabınız olduğunu duyduk. Eğer kitabınız wattpad’de varsa basmak isteriz" gibi bir şey diyebildi. Tabii burada kastedilen aslında wattpad’de bir şeyler yazıyor olup olmamam değil, wattpad’de “milyonlarca tık almış” ve halihazırda çılgın bir okur kitlesi olan bir kitabımın olup olmadığıydı. Ben bu kadar saçma ve arsız bir isteğe nasıl bir cevap vereceğimi düşünerek, "Yani sizin bir romanı basma şartınız wattpad'de olup olmaması, iyi olup olmaması değil?" diye sordum. İki ay oldu, hala bir yanıt gelmedi.
          
          http://kafadergi.blogspot.com/2020/07/turkiyede-genc-bir-yazar-olmak-ya-da.html
          
          https://www.instagram.com/ofluoglumert
          https://www.twitter.com/ofluoglumert

ofluoglumert

"TÜRKİYE’DE GENÇ BİR YAZAR OLMAK... YA DA OLAMAMAK."
          
          Aslında bu yazı, yayımlamamaya karar verdiğim bir yazıydı. 16-17 Mayıs tarihlerinde yazılmıştı ve son anda paylaşmaktan vazgeçilip bilgisayarımın masaüstündeki diğer sayısız Microsoft Word taslağı gibi, unutulmaya yüz tutmuştu. Ama sürekli olarak bana göz kırpıyordu, "Beni yayımlamak üzere yazdığın halde neden bundan vazgeçtin?" dercesine bakıp duruyordu. Haklıydı. Onu silemiyordum, imleçle bir ucundan tutup çöp kutusuna gönderemiyordum, ama açıp okumak da istemiyordum. Onunla ne yapacağım konusunda kararsızdım. Ben de hiçbir şey yapmamaya karar vermiştim.
          
          Tam iki ay sonra, 16 Temmuz’da, Martin Eden'i okumayı bitirdim ve yayımlamaktan son anda vazgeçtiğim bir yazı olan bu yazıyı, Eden'dan alıntılar ekleyerek aynen yayımlama kararı aldım. Aslında Martin Eden sınıf çatışması, felsefe romanı, aşk hikayesi gibi çeşitli başka açılardan da ele alınabilecek bir roman ancak ben bu yazımda ondan, bir yazarın yazma yolculuğunu ve yazar olma mücadelesini anlatması bakımından alıntılar yapacağım. Biraz uzun olduğu için kolay okunması açısından yazımı 8 bölüm halinde numaralandırarak yazmıştım. Aşağıdaki 8 bölüm, onları 17 Mayıs’ta yazdığım halleriyle duruyor. Şu anki hislerimle ilgili yazının sonuna bir 9. paragraf ekleyeceğim. Alıntılar da kitaptaki kronolojik sıralarına göre yazımın sonunda yer alacak.
          
          Yazım blog'umda!
          
          http://kafadergi.blogspot.com/2020/07/turkiyede-genc-bir-yazar-olmak-ya-da.html

ofluoglumert

Selamlar!
          
          Burada 2017-2018 sezonunda 19 bölümlük bir hikaye dizisi olarak yazdığım Mürekkep Kokunu İçime Çektim'in, bu karantina döneminde istatistiklerde yeniden çok fazla okunduğunu gördüm. 
          
          Hikaye hayli uzun olduğu için yayımladığım zaman bölümlerin hızına yetişemeyip sonradan okumak üzere kaydedenleriniz, bu karantina boşluğunu fırsat bilip çayınızı kahvenizi alarak Irmak'la Atlas'ın öyküsünü okumaya başladınız diye tahmin ediyorum. Blog'umdaki istatistiklerde de özellikle son üç aydır Mürekkep Kokunu İçime Çektim'in bölümleri hep bir numarada çıkıyor.
          
          Ben de bu nedenle, hikayeyi yeni keşfedenleriniz, hala okumamış olanlarınız veya o ilk günkü heyecanla yeni baştan okumak isteyenleriniz için Mürekkep Kokunu İçime Çektim'in bölüm özetlerini paylaşmaya karar verdim. (Evet, Netflix tadında!)
          
          https://www.wattpad.com/903006524-m%C3%BCrekkep-kokunu-i%C3%A7ime-%C3%A7ektim-2017-2018-19-b%C3%B6l%C3%BCm
          
          Blog'umdan da okuyabilirsiniz: http://kafadergi.blogspot.com/2020/06/murekkep-kokunu-icime-cektim-bolum.html
          
          Beni buralarda bulabilirsiniz: 
          https://www.instagram.com/ofluoglumert
          https://www.twitter.com/ofluoglumert
          https://facebook.com/ofluoglumert
          http://kafadergi.blogspot.com/

ofluoglumert

 #tbt: 6. bölümden bir Irmak-Uzay diyalogu: 
          
          "Şimdi bana söz ver. Bir daha Aslı konusunu açmayacağız, tamam mı? O bizi istemiyorsa, biz de onu istemiyoruz."
          
          "Hah, öyle diyorsun ama sen de hala kendine yeni bir ‘en yakın kız arkadaş’ bulmuş sayılmazsın. Yanılıyor muyum?"
          
          Irmak cevap vermedi. O kadar dil döktükten sonra Uzay’ın tek bir cümleyle onu alt etmesine söyleyecek sözü yoktu doğrusu.
          
          "Aslı içimize o kadar işlemiş ki,” diye devam etti Uzay, durgun bir sesle. “Onsuz kalınca, ikimiz de sudan çıkmış balığa döndük bence."

minnos69

@ ofluoglumert  ahhhh aslı
Reply

ofluoglumert

Arkadaşlar, sizce her şey olacağına mı varır, yoksa sen nereye vardırırsan oraya mı? Bunlardan biri vicdanen rahatlık getirir, diğeri ihtimallerin sonsuzluğu ve ne yapacağını bilememenin çaresizliğiyle seni karmaşıklığa sürükler. Bu ikilemden kurtulamazsın bazen.

ofluoglumert

Burcumda şöyle gördüm twitter'da:
          
          "AKREP;
          
          Kimseyi yarı yolda bırakmadı, bırakmaz da.
          Çok güzel sevme şekli vardır.
          Kolayı sevmez.
          Zora aşıktır.
          İmkansıza meyillidir.
          Olmuyorsa zorlar.
          Her şeyin en hayırlısını ister.
          Yapmacıklıktan tiksinir.
          5 saniyede birisinden soğuyabilir.
          En küçük detaylara takılır.
          Özeldir."
          
          E bi' şey diyeceğim, bu CİDDEN beni tanımlıyor. (En sondaki "özeldir" kısmını geçiyorum, her insan özeldir, ama diğer HEPSİ BEN.)
          
          https://twitter.com/ofluoglumert

OZGEOZDEMIR179

DOGRU OZELDIR
Reply

OZGEOZDEMIR179

@ ofluoglumert  kimseyi yari yolda birakmadi demisinBIRAKTIIIN
Reply

drashtidhami00

@ofluoglumert Gercekten burclarımızın hayatlarımız ve davranışlarımızla bağlantısı var.Bende bir  başak burçlu olarak burcumda kendimi göruyorum
Reply

ofluoglumert

"Bu kitabı birkaç yıl önce bir arkadaşım önerince okuduğum zaman çok normal hissetmiştim ve bu bölümü normal bir şekilde geçmiştim. Ama şu an çok anlamlı."
          
          2017'deki Mürekkep Kokunu İçime Çektim'in ilk bölümündeki Irmak-Aslı diyaloğu için buradan bir okurum, devamında neden bu şekilde hissettiğini de açıklayarak böyle bir yorum yazmış. Her hikaye kişisel hayatlarımızda bir gün anlam kazanır.