-MİCHEAL?!..yine mi uyumadın ne yapıyorsun kova gece?
-aman...bırak şu hatayı Clara
-WİLLİAM O SENİN OĞLUN!
-hmhmh ne demezsin-
sabah herkes kalktı chris ve liz kahvaltıda yemeklerini yiyorlardı.William gazete okuyordu ve Clara da Micheal'a yemek yapıyordu.Micheal uykulu gözlerle etrafı gözetliyordu.
-Günaydın Micheal
-....
-eh-g-günaydın a-abi...
-...
-KONUŞSANA!
-william!
-ne hiç mi terbiye öğretemedik sana micheal bak kardeşlerin sana günaydın diyor cevap versene!
-....
-MİCHEAL!
-uyumadım ki
-çok komik
-evet-
Micheal masada Chris ve Elizabehtin yanına oturdu.Clara Micheal'ın önüne yemeğini koydu.Micheal sadece yemeğe bakıyor ve gülümsüyordu.
-A-anne...
-efendim chris?
-A-abim yemeğe çok garip b-bakıyor...
-H-huh?
-baksana...k-korkuyorum
Clara micheala yaklaştı ve başını okşadı.
-Oğluşum..iyi misin?-
-sanırım..
o sırada kapı çaldı.Gelenler Mike'nin arkadaşlarıydı.
-selam mike
-sanada
arkada noah belirdi.
-oh..hey micheal
-hey-
..........
-Chris nerde?
-odasında lizle oynuyordu-
-biraz eğlenelim mi mark
-tabiki!
-....
mark:
-hey noah sende bize katılsana
-um..h-hayır-
-peki sen kaçırırsın
mark michealın elinden tuttu ve 4 kişi chrisin odasına girdiler.Ve Chrisle uğraşmaya başladılar.Elizabeht babasını çağırdı.Willaim odaya girdiği gibi Micheali yere itti ve azarlamaya başladı.(Arkadaşlarının içinde)
-SEN İYİ MİSİN?! ARTIK ŞU ÇOCUKLA DALGA GEÇMEYİ KES.O SENİN KARDEŞİM MİCHEAL!AMA YAKINDA ONA KARDEŞİM DİYEMEDİĞİN GİBİ BANA BABA DA DİYEMEZSİN!
Marklar içeriye doğru kaçtılar.Bir süre sonra Micheal'da yanlarına geldi.
-Micheal iyi misin?
mike başını evet anlamında salladı.
-Babandan ve lizden nefret ediyorum.Dedi Simon.
Micheal arkadaşlarına rezil olduğunu düşünüp sadece yere bakıyordu.Ağlamak üzereydi ama tekrardan rezil olmamak için kendini tutuyordu.arkadan arkadaşları da söyleniyordu.
*ağlamamam lazım...
ağlamamam lazım...
ağlamamam lazım...*
micheal en sonunda kendini tutamadı.Bozulmuş musluk gibi göz yaşları yanaklarından damla damla akıyordu.Noah Micheal'ı fark etti.Hemen göz yaşlarını sildi.
-Micheal senin bir suçun yok...üzülme :3
Micheal sadece Noah'a bakıyordu.Hemde öyle bir bakıyordu ki.Dalmıştı.
*çok yakın..
çok yakın..
çok yakın..*
ne kadar huzurlu görünüyordu..
****************
En sonunda akşam oldu ve herkes gitti.William Micheal'a öyle bir bakıyordu ki sanırsın öz oğlunu öldürcek.
-ehm...
-ne var william?
-OğLuŞuN yEmEğİnİ yEmİyOr
Clara bir yandan Micheal'a bir yandan da tabağına bakıyordu.Cidden birşey yememiş...Çatal bile yerinden oynamamıştı.
-Micheal...
-Ben tokum...
-Ama bir gün boyunca birşey yemedin...
-tokum dedim(!)
-oh...peki tatlım...
-BANA BAK SENİ HATA!ANNEN BURDA ÇALIŞIP EVE GELİYOR YORGUN YORGUN YEMEK YAPIYOR VE SEN ONU YEMİYORSUN HEMEN ÖNÜNDEKİNİ YE VE KALK ŞU YEMEK MASASINDA!
-William sakin ol..
Chris:
-anne...
ağlamaya başladı ve ekledi*
-babam neden abime bağırıyor...
Elizabeht:
-Chris yemeğin bitti sanırım gel yukarda peluşlarla oynayalım
-peki...
William ve Clara kavga etmeye başladılar.Clara evden sinirle çıktı ve arabaya bindi.Willaim ve diğerleri ise bir süre sonra uykuya daldılar...