OKUYUP YORUM VE VOTELERİ UNUTMAYIN LÜTFEN :)
Mükemmel bir uyku çekmiştim.Çok güzeldi.. Kaç gündür yaşadığım en mükemmel şey. Uyandığımda Uluş yanımda değildi. Aşağı indiğimde kahvaltı hazırlıyordu.
İndiğimi fark edince o sıcak gülümsemesiyle karşıladı.Hiç anlamıyorum. Bu salak erkenden kalkıp nasıl bu kadar mutlu olabiliyor ki?
"Günaydın meleğim."
"Günaydın canım da meleğim?"
"Uyurken daha bir güzel oluyorsun fıstık."
"Ben ve uyurken güzel olmak. Millet uyurken panda yavrusu gibiyse ben anca orangutan yavrusu olabilirim Uluç."
Uluç ilk itiraz eder gibi olsada kahkalarımla susturmuştum. Sonunda dayanamayıp oda gülmeye başladı.
"Bügün çalışma var fıstık. O mükemmel sesini duymayı özledim."
"Doğru ya bügün çalışma var. Peki ya Doğa.Ogelmez gibi baksanaOkulda bie Şebnem'le takılıyordu."
"Bence Doğa olmadanda yapabiliriz. Bak Azra Bizler bir bütünüz.Birbirimize güvenmeyi sevmeyi ve tabi korumayıda hep beraber öğrendik. Doğa biz bunları öğrenirken öğrenmemiş ya da öğrenmek istememiş. Azra senin hanım hanımcık bir kız olduğun söylenemez ama okulda ya da başka yerde seni tanıyan herkes senin kardeşlerine yamuk yapmayacağını bilir. Seni tanımayıp ön yargıyla yaklanlar ise emin ol seni tanımayı hak etmiyorlar meleğim."
Bunları söylerken o kadar ciddiydiki hayatımda Uluç'un hiç bu kadar uzun süre ciddi olabileceğine inanmazdım. Söyledikleri o kadar yürektendiki kendimi daha fazla tutamayıp ağlamaya başladım.
Uluç ağladığımı görünce yanıma gelip kocaman sarıldı. Boşuna sevmiyorum yav ben bu çocuğu.
"Meleğim böyle yapma bak bende ağlıcam hadi kalk kahvaltımızı edelim. Sonra da lütfen eski Azra Karahanlıyı getir. O sexy ve güçlü kızımı. Özledim valla onu."
Gerçekten gözleri dolmuştu. Sözlerine devam ederken bir yandan gözyaşlarımı siliyordu. Ağlamayı kesip kahvaltımı yaptım. Odama çıkıp makyajımı yapıp üstümü değiştirdim.
Uluç dün eşyalarını getirdiği için çoktan hazırlanmıştı beni beklıyordu. Merdivenlerden koşarak indim ve ona kocaman sarıldım. Sarılmama o kadar içtenlikle karşılık veriyordu ki en sonunda ikimizde nefessiz kalınca bıraktık.
Arabama binmiş Uluç'un radiodan açtığı müziğe eşlik ediyorduk. Şuan çok mutluydum. Bu güne çok mutlu başladım. Kesin birşeyler olacak.
Okulun girişinden girdiğimde bizim tayfa bizi bekliyordu. İnip yanlarına gittiğimde kimse mutluluğu çözemiyordusessizliği bozan tabiki de kızıl kafamdı.
"Akşam çakış mı vardı? Bu ne mutluluk kızım? Çakıştan çıkmış erkek gibisin resmen yüzüne nur inmiş ajskfldgdfg."
Bade'nin bu konuşmasına hepberaber gülerken konuştum.
"Biliyorsunuz Uluç bende kafa yapıyor."
"Ex var cigara ve roj var" diye Uluç atılınca yine kahkağalara boğulmuştuk. Tam biz neşeli neşeli sınıfa girerken bir de görelim. Bizim Doğa Kaan'la el ele.
Direk Ayaz'a baktı herkes çocuğum daha görmemişKaltak gözümüze sokacak halbuki. Bir dakika geçti geçmedi bizim ki gördüğü gibi Kaan'a gitti bir yumruk geçirdi.
Herkez ayırmak için uğraşırken Ayaz durmuyordu. Doğa ise köşeye çekilmiş resmen bıyık altından gülüyordu. En sonunda Ayaz'ın omzunda bir el gördüm.
Ayaz'ı geri çektiği gibi durdurmuşru. Bu kimdi ya. Rüya koşa koşa Ayaz'ın yaralarına baktı.
"Koçum napıyon sen ya. Okulda yapılır mı? Söylersin hep beraber sıçarız ağzına." Ayaz gülmeye başlamıştı. Az önceki sinirli çocuk gitmiş yerine pamuk gibi adam gelmişti.
"Biliyorum kardeşimde durumları biliyorsun. Dayanamadım. Gençler bu benim çocukluk arkadaşım hiç bağları koparmadık. Tuğberk'le tanışın. Bugün geldi okula."
Herkes selamlaşırken Berkay'ı görünce arkamı dönüp sınıfa girmek zorunda kaldım. Sınıfı sakinleştirmiştim. Herkes yerlerine oturmuştu. Ayaz ile Kaan ise birbirine ölümcül bakışlarını atarken Ulaç ve Berkay olanları öğreniyordu Doğa ve Şebnemden.
Sonunda hoca gelmişti ve matematik dersi başlamıştı.
Derslere gir çık yaparken sonunda öğle arası olmuştu. Ders zilinin çalmasına 20 dakika varken anonsu duydum.
"Tüm öğrencilerin dikkatine tüm öğrencilerin acilen konferans salonunda toplanması gerekmektedir."
Birbirimize bakmış ve yavaş yavaş konferans salonuna toplanmıştık. Tüm okul buradaydı. Herkez merak içinde beklerken projeksiyondan görüntü yayınlandı. Allahım sana geliyorum ben yaa kabul et lütfen.
Bizim o geceAyaz'la olan olay en ince ayrıntısına kadar herkesin karşısındaydı. ses herşey vardı. Beni doğa sanması ortada ve açıktı. Sonunda ise bir yazı çıkmıştı.
"Bir kızın acımasızca yargılanması artık beni bile rahatsız etti. Gerçekleri gördünüz. Çenenizi kapatabilirsiniz. Hiç düşünmeden leke atıyorsunuz insanlara ama hiç bir zaman unutmayın. Bir insana çamur atmadan önce düşünün, önce sizin elleriniz batacak. Birşey daha var ağzınızdan çıkan her kelimeye dikkat edin çünkü sonra gerçekten pişman olabilirsiniz. "
Herkez şoka girmişti. Doğa bana bakıyordu, gözleri dolmuştu. Aslında tek doğa değil herkez bana bakıyordu. Ekran tekrar karardı ve sonra bir yazı çıktı. Kahramanımın adı.
"BERKAY ABAY"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ŞAHESER
RomanceArtık insanlara güvenmeyi bırakmış durumdayken elinden birisi tutup kaldırırsa ve sen tekrardan umutlanırsan hayat senin için yeniden başlar. Peki ya tek başınaysan? Tek başına kalkmaya çalışırsan? hayatını başkalırı olmadan, kimseye güvenmeden, te...