BEAUTİFUL MEMORİES (Jelena)

BEATİFUL MEMORİES-9

Her şeyi bizimkilere anlattıktan sonra temkinli adımlarla ilerliyorduk ,aslında tek korumamız gereken kişi Zack'ti sonuçta tek iyleştirici güç onda vardı. Kevin konuştu "Şimdi ne yapacağız ,son cümle fark edilmez gecenin öfkesi ama fark edemiyorsak onu nasıl bulacağız?". Kıkırdadım ve "Zaten bu söz ipucu olur belki diye yapılmış yani amaçsız bizim fark edemeyeceğimiz bir şey olmasa gerek" dedim. Jack alev insana dönüştü ve kraliçenin heykellerinin yanına gitti ,tek kafası kırık olmayan bir heykelde kraliçe tılsımına bakıyordu. Bu biraz garipti çünkü tılsım gerçek tılsımdı taştan değildi. Jack onu alacak olduğunda hiddetle bağırdım "Sakın! Ona sakın dokunayım deme!". Jack güldü ve tekrar yanımıza geldi ,aşğıya baktım ve bir anlık deli cesaretiyle atladım ,hiç bir şey olmamıştı dengemi sağlamıştım ,heykele doğru adımlayıp iyice sözdüm ,tılsımda bir göz vardı gözde bulunan göz bebeği tam kraliçe tahtını gösteriyordu. Kraliçe tahtına gittiğimde bütün çocuklar yanıma gelmişti bile ,kraliçenin taşlaşmış bedeni koltukta oturuyordu. Eli ile bir yeri işaret ediyordu ,elinin gösterdiği yere baktığımda küçük bir elmas parçası vardı ,elması sakince elime alıp inceledim. Üzerinde parmağımı gezdirdiğimde bir yazı hissettim son sözü hatırlayarak Jack'den bütün ateşlerini söndürmesini istedim. Elmas parlıyordu fakat yazı belli değildi hala ,kraliçeye doğrultup baktığımda siyah taş olan kraliçe sayesinde yazılar belirginleşmişti ,elmastaki yazıyı sesli bir şekilde okudum "Parmaklıklar ardında ay ,ulaşılmaz siyah cılız ışığa ,gizli saklı minik kutuda". Herkes bıkkınca homurdanırken ben sevmiştim bu işi. Etrafa göz gezdirdim etrafta bir sürü demir parmaklıklardan oluşan küçük odacıklar vardı fakat hiç birinde dikkat çekici veya başka tür parlayan bir şey yoktu. Jack'e dönerek "Tüm meşaleleri yakarmısın Jack ,senide yoruyorum özür dilerim" dedim tüm içetnliğimle. Jack yamuk bir gülüş ile "Sorun değil" dedi ve tekrar alev adama dönüşerek her yerdeki meşaleleri yaktı ,her yere tekrar dikkatle süzdüğümde ,hiç bir şey yoktu ,biraz daha dikkatle baktığımda arkmdan birisi bileğime yapıştı ,arkamı hızla dönüp baktım bu kraliçeydi ,canlanmıştı ve bildiğimiz etliydi ,tam çığlık atacağım sırada kraliçe hızla bir yeri gösterdi ve bağırdı "Orada! Siyah orada! Kaçın! Arkanıza bakmadan kaçın!". Ben kraliçeye doğru çığlık attığımda tekar taşa dönüştü ,gösterdiği yerden siyah kıllı bir kurt çıktığında ,Melinda ve Belinda onun yanına gidip dokundular geleceğine veya geçmişine bakıyor olmalılardı. İkiside kurttan elini çekip Zack'i çekiştirerek yanına getirdiler ,Melinda Zack'in kolundan tutup kurda yaklaştırmaya çabalıyordu fakat Zack direniyordu ve bağırıyordu "Bunu ona yapmayacağım! O bunu hak ediyor! Pislik piçin tekiydi!". Melinda zorlada olsa Zack'in elini kurda deydirmişti ve bir kaç ışık hüzmesi sonucunda kurt bir adama dönüşmüştü fakat bu bildiğimiz Zack'e benziyordu !. Zack sinirle küfür savururken adam tereddüt bile etmeden Zack'e sıkıca sarılıp "Kardeşim b-" cümlesini duymak istemeyen Zack sinirle onu itip bağırdı "Bak seni bilerek kurtarmadım ,iki kaçık kız tarafından zorla yapılan bir iş bu tamam mı! Şimdi ya öl yada bize yardım et!". Adam ona boyun eğip onu takip etmemizi söyledi ,bir kaç odadan girip büyük betondan bir yere geldik. Burada her yerden su akıyordu ortada küçük bir çark vardı bu çark bir düzeneye bağlıydı ve ortasında yıldız vardı. Kolyeyi yıldız yere yerleştidim ve çarka dikkatle baktım ,hala yeni ve altından olan çark yavaş yavaş döndü bir tink sesi çıktı ve büyük bir gürültüyle karşıdaki duvar yana doğru kayarak açıldı. Herkes gergindi bende dahil çünkü duvar kayıp ardında  bir anahtar bırakmıştı kurt olan adam anahtarı aldı ve düzenekteki anahtar deliğine soktu iki kez çevirdi ve düzenek tekrar çalıştı. Yıldız şeklindeki kolyenin içi açıldı ve içinden küçük eski bir bıçak çıktı. Kurt adam bana doğru geldi ,küçük bıçağı alıp konuştu "Bunu bulan kişinin kanı lazım bu yıldızın içi kanla dolacak ve sonra bunu düzeneğin altında açılacak olan mumyalamada kullanılan bir çeşit suya bırakacaksın yıldız suya dayanamayacak ve içindeki kanı bırakacak ,kan suya karıştıktan hemen sonra burdan çıkış yolunuz olan kap olacak". Kevin yanıma gelip "Ben kesilmeni hemde bu adam tarafından kesilmeni istemiyorum" dedi ve kolunu belime sardı ,acı çekecektim ama Zack bunu sonradan düzeltebilirdi. Zack'e döndüm ,Zack kafasını olumlu anlamda salladı ve gözlerini iki saniye kapatıp sonra açtı. Elimi adama uzattım adam ,hiç acımadan bir anda etimi kesti ,acı ile kafamı yukarı doğru çevirip çığlık attım. Kevin diğer elomden sıkıca tuttu ve güven verircesine hafifçe sıktı. Adamın kestiği yerden akan kanlar yıldıza dökülüyordu benimde kanlar gibi gözlerimden damla damla yaşlar süzülüyordu. Yıldız tamamen kan doluğunda düzeneğin altından bir kapak açıldı ve fanus çıktı içinde su gibi berrak ama yoğun olan bir sıvı bulunuyordu. Adam yıldızı alıp içine attı bu sırada Zack yanıma gelmiş parmağıma dokunarak kesik yeri iyileştirmişti ,şimdi hiç bir acı veya başka bir şey hissetmiyordum. Birden tahtadan bir kapı çıktı sağ tarafımda ,hızla herkes o kapıdan geçti içerideki adam bize el salldı ve kapıyı kapattı. Kapı birden kaybolduğunda iyice gerilmiştim. Arkama dönüp baktığımda burasının aynı ormanın başlangıç kısmı olduğunu anladım ,herkes arabalara yerleşti. Arabaya sessizlik hakimdi ,benim kötü olduğumu anlayan Betty sürüyordu arabayı. Eve kadar kimseden çıt çıkmamıştı. Eve geldiğimizde odama hızla çıkıp üzerimi değiştirdim ve yatağa yattım ,gerginliğim gözlerimi göz yaşlarıyla doldurmuştu. Sessizce ağlamaya başlamışken odaya Kevin daldı ve "Ağlama güzelim ,geçti her şey ,olan oldu ,hatırlayıp kendini daha fazla üzme biliyorum gerginsin ama elimden ne geliyorsa yapmak için yanındayım" dedi şefkatle. Kapıyı ardından kapatıp yanıma geldi ve beni kendine çekerek alnıma küçük bir buse kondurdu. Biraz daha böylece durup ağlamamın geçmesini bekledik ,ağlamam geçtiğinde Kevin acı bir gülümseme eşliğinde "Sen benim yıldızımsın"...