Yazarın Anlatımıyla
"Bak Ada. Rana'ya söyledim, sana da söyleyeyim. Fazla soru sormak ve Atlas'ı bunaltmak yok. Tamam mı?" dedi genç kadın gözlerini kısarak ciddi bir şekilde arkadaşına bakarken.
"Tamam ya, anladık." diye biraz ters cevap veren Ada, arkasına yaslanarak devam etti. "Zaten aramızdaki tek sap benim. Bir de sen sinirlendirme beni Gece."
"E kızım ben sana kaç defa dedim, Berkay'ın arkadaşlarından biriyle tanıştıralım seni diye. Kendin kabul etmedin." dedi Rana homurdanarak.
"Ya biliyorsunuz, ben hayatımın aşkını kendim bulmak istiyorum. Başkalarının tanıştırmasıyla değil." diye söylenmeye devam eden Ada'yla, "O zaman sabredeceksin." dedi Gece.
"Merhaba hanımlar." diyerek selam verdi Berkay, ellerini sevgilisi Rana'nın omuzlarına koyarken. Genç kadın hemen ayağa kalkıp sevgilisine sarıldı ve "Hoş geldin canım." dedi. Ada ve Gece de aynı anda "Hoş geldin enişte." deyince hepsi birden gülmeye başladılar. Berkay, sevgilisinin yanındaki sandalyeye oturmadan önce ayaktaki Ada ve Gece'yle el sıkıştı. "Eee nasılsınız? Ne var ne yok?" diyen Berkay'la küçük çaplı bir sohbet başladı.
Yaklaşık on dakika sonra genç kadın duyduğu bildirim sesiyle telefonunu eline aldı.
Atlas Ata GURUR: Arabayı park ettim şimdi, geliyorum.
Gece KAYAHAN: Tamam canım, bekliyoruz.
Elindeki telefonu tekrar masanın üstüne bırakıp derin bir nefes aldı ve heyecanlı çıkan sesine engel olamadan konuştu. "Arabayı park etmiş, geliyormuş."
"Tamam, sakin ol Gece." dedi gülümseyerek Ada. Arkadaşının titreyen sesi ve sürekli iki yana kıvrılan dudakları onu mutlu etmişti. İçinden en kısa zamanda biriyle tanışmayı ve onu sevmeyi diledi.
Genç kadın, önündeki bardağa biraz su doldurup içti ve sakin olmaya çalıştı. Gözleri sürekli kapıdaydı. İki dakika sonra kapıdan içeri giren ve etrafta göz gezdirerek kendisini arayan adamı fark etti. Boğazını temizleyerek sandalyesini geri ittirdi ve ayağa kalktı. Genç adamın kendisini görmesi için elini hafifçe yukarı kaldırıp salladı. Aradan geçen birkaç saniyenin sonunda Atlas, kendisine el sallayan güzel kadını fark edip ona doğru yürümeye başladı. Masanın yanında durduğunda ilk olarak "Merhaba." dedi, ardından da tebessüm ederek Gece'ye sarıldı. Kollarını genç kadından ayırınca diğerleriyle el sıkışıp tanıştı. Herkes yerine oturduğunda o da Gece'nin yanındaki boş sandalyeye oturdu.
Ada, sürekli beklettikleri garsonu çağırdı. Elinde menülerle gelen garson herkese bir menü verip geri çekildi. Birkaç dakika sonra siparişlerini söylediler ve sohbet etmeye başladılar. Daha doğrusu Ada ve Rana sormaya, Atlas da onların sorularını cevaplamaya başladı.
"Kaç yaşındasın?" diye sordu Rana, cevabı bilse de.
"Yirmi yedi yaşındayım." diyerek cevapladı onu rahatlıkla genç adam.
"Hımm, Gece'den iki yaş büyüksün yani." diyen Ada, gözlerini kısarak ekledi. "Bu aranızda bir problem olmaz, değil mi?"
"Bunu daha önce Gece'yle konuşmuştuk, bir sorun olmayacağına karar vermiştik." dedi Atlas. Bu soruyla rahatlığı gitmiş ve yerine biraz gerginlik gelmişti. Gece'den iki yaş büyük olmak onun canını sıkıyordu, kendini nedensizce yaşlı hissediyordu.
Gece, Atlas'ın yaş konusundaki hassasiyetini bildiği için arkadaşlarına kaş göz işareti yaptı. İki kadın onu onaylayıp bu konunun üzerinde fazla durmadan başka şeyler sormaya başladılar. Maksatları genç adamı sorgulamak değildi, sadece onu tanımaya çalışıyor ve arkadaşlarını üzmeyeceğinden emin olmak istiyorlardı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GÖRÜŞME USULÜ EVLİLİK
RomanceKahvemden yudumlar alırken "Evlilik... Düşünüyor musun?" diye sordu yavaşça. Elimdeki fincanı tepsiye bırakıp su bardağını aldım ve "Evet." dedim. "Bir evde tek başına yaşamak çok zor. Ben uzun zamandır yalnızım ve artık kendi ailemi kurmak istiyor...