yirmi altı : evcilik oyunu

7.8K 355 156
                                    

Yazarın Anlatımıyla

"Bak Ada. Rana'ya söyledim, sana da söyleyeyim. Fazla soru sormak ve Atlas'ı bunaltmak yok. Tamam mı?" dedi genç kadın gözlerini kısarak ciddi bir şekilde arkadaşına bakarken.

"Tamam ya, anladık." diye biraz ters cevap veren Ada, arkasına yaslanarak devam etti. "Zaten aramızdaki tek sap benim. Bir de sen sinirlendirme beni Gece."

"E kızım ben sana kaç defa dedim, Berkay'ın arkadaşlarından biriyle tanıştıralım seni diye. Kendin kabul etmedin." dedi Rana homurdanarak.

"Ya biliyorsunuz, ben hayatımın aşkını kendim bulmak istiyorum. Başkalarının tanıştırmasıyla değil." diye söylenmeye devam eden Ada'yla, "O zaman sabredeceksin." dedi Gece.

"Merhaba hanımlar." diyerek selam verdi Berkay, ellerini sevgilisi Rana'nın omuzlarına koyarken. Genç kadın hemen ayağa kalkıp sevgilisine sarıldı ve "Hoş geldin canım." dedi. Ada ve Gece de aynı anda "Hoş geldin enişte." deyince hepsi birden gülmeye başladılar. Berkay, sevgilisinin yanındaki sandalyeye oturmadan önce ayaktaki Ada ve Gece'yle el sıkıştı. "Eee nasılsınız? Ne var ne yok?" diyen Berkay'la küçük çaplı bir sohbet başladı.

Yaklaşık on dakika sonra genç kadın duyduğu bildirim sesiyle telefonunu eline aldı.

Atlas Ata GURUR: Arabayı park ettim şimdi, geliyorum.

Gece KAYAHAN: Tamam canım, bekliyoruz.

Elindeki telefonu tekrar masanın üstüne bırakıp derin bir nefes aldı ve heyecanlı çıkan sesine engel olamadan konuştu. "Arabayı park etmiş, geliyormuş."

"Tamam, sakin ol Gece." dedi gülümseyerek Ada. Arkadaşının titreyen sesi ve sürekli iki yana kıvrılan dudakları onu mutlu etmişti. İçinden en kısa zamanda biriyle tanışmayı ve onu sevmeyi diledi.

Genç kadın, önündeki bardağa biraz su doldurup içti ve sakin olmaya çalıştı. Gözleri sürekli kapıdaydı. İki dakika sonra kapıdan içeri giren ve etrafta göz gezdirerek kendisini arayan adamı fark etti. Boğazını temizleyerek sandalyesini geri ittirdi ve ayağa kalktı. Genç adamın kendisini görmesi için elini hafifçe yukarı kaldırıp salladı. Aradan geçen birkaç saniyenin sonunda Atlas, kendisine el sallayan güzel kadını fark edip ona doğru yürümeye başladı. Masanın yanında durduğunda ilk olarak "Merhaba." dedi, ardından da tebessüm ederek Gece'ye sarıldı. Kollarını genç kadından ayırınca diğerleriyle el sıkışıp tanıştı. Herkes yerine oturduğunda o da Gece'nin yanındaki boş sandalyeye oturdu.

Ada, sürekli beklettikleri garsonu çağırdı. Elinde menülerle gelen garson herkese bir menü verip geri çekildi. Birkaç dakika sonra siparişlerini söylediler ve sohbet etmeye başladılar. Daha doğrusu Ada ve Rana sormaya, Atlas da onların sorularını cevaplamaya başladı.

"Kaç yaşındasın?" diye sordu Rana, cevabı bilse de.

"Yirmi yedi yaşındayım." diyerek cevapladı onu rahatlıkla genç adam.

"Hımm, Gece'den iki yaş büyüksün yani." diyen Ada, gözlerini kısarak ekledi. "Bu aranızda bir problem olmaz, değil mi?"

"Bunu daha önce Gece'yle konuşmuştuk, bir sorun olmayacağına karar vermiştik." dedi Atlas. Bu soruyla rahatlığı gitmiş ve yerine biraz gerginlik gelmişti. Gece'den iki yaş büyük olmak onun canını sıkıyordu, kendini nedensizce yaşlı hissediyordu.

Gece, Atlas'ın yaş konusundaki hassasiyetini bildiği için arkadaşlarına kaş göz işareti yaptı. İki kadın onu onaylayıp bu konunun üzerinde fazla durmadan başka şeyler sormaya başladılar. Maksatları genç adamı sorgulamak değildi, sadece onu tanımaya çalışıyor ve arkadaşlarını üzmeyeceğinden emin olmak istiyorlardı.

          

Birkaç basit sorudan sonra Rana, "Duyduğumuza göre avukatmışsın. Gece'ye bakabileceğini düşünüyor musun?" diyerek tuzaklı soruyu sordu. Ada ve Rana, bu sorunun cevabını çok merak ettikleri için keskin bakışlarla Atlas'a bakarlarken Gece, başını iki yana sallayıp iç çekti.

"Gece zaten kendi kendine bakabilecek ve ayakları üstünde dimdik durabilecek bir kadın. Ben sadece ona destek olmak, düştüğünde elinden tutup kalkmasına yardım etmek ve onunla bir aile kurmak istiyorum." dedi genç adam, hiç düşünmeden ve duraksamadan. Üç kadın da bu cevaba hayran kalırken Berkay da içten içe onu tebrik ediyordu. Gece'nin bakışlarını üstünde hisseden Atlas, başını döndürüp onunla göz teması kurdu ve gülümsedi. İçinden gelenleri söylemişti ve hiç de pişman değildi.

"Evet, sorgumuz bitmiştir. Testten başarıyla geçtiniz Atlas Bey." diye gülümseyerek konuşan Ada ile hepsi güldü.

Birkaç dakika daha muhabbet ettiler ve garsonun yanlarında durup siparişleri masaya bırakmaya başlamasıyla sessizleştiler. Gece'nin içi ıhlamur dolu fincanı önüne doğru çekmesiyle Atlas kaşlarını çatarak sadece onun duyabileceği bir ses tonuyla konuştu. "Neden ıhlamur içiyorsun? Öylesine mi?"

Gelen soruyla dudağını ısıran genç kadın tedirgin bir şekilde cevap verdi. "Biraz boğazım acıyor ama çok değil. Sıcak bir şeyler içersem geçer eminim."

"Boğazın acıyor?" diye sorarcasına konuştu genç adam. "Dün saçlarını kuruttun mu?"

"Şey, unutmuşum film izlerken." dedi bakışlarını kaçırarak Gece.

"Ah, Gece! Niye böyle yapıyorsun güzelim? Hasta olmak için çaba sarf ediyorsun resmen."

"Ya deme öyle lütfen. Gerçekten unutmuşum." diye suçlu bir çocuk gibi konuştu Gece. Onun bu masum haline dayanamayan genç adam, kolunu kaldırıp Gece'nin omzuna koydu ve onu hafifçe kendine çekti. Kendini yorgun hisseden genç kadın, başını Atlas'ın omzuna yerleştirdi ve ona iyice sokuldu. Saçlarının üstünde hissettiği küçük buselerle tebessüm etti.

Pozisyonlarını bozmadan sipariş ettikleri içeceklerini yudumlamaya başladılar. Bu sırada Gece, olası bir kazayı engellemek için başını Atlas'ın omzundan çekmişti.

"Gülümseyin, çekiyorum!" dedi telefonunun kamerasını açmış olan, Gece'nin tam karşısında oturan Rana.

Genç kadın, omzundan sarkan Atlas'ın elini tutup gülümsedi ve kameraya bakarak poz verdi. Atlas da aynı şekilde tebessüm ederek kameraya bakarken Rana, onların birkaç tane fotoğraflarını çekti.

"Bana atabilir misin hemen?" diye sordu Gece, arkadaşına bakarak.

"Atıyorum şimdi canım." demesiyle telefonumu eline alan genç kadın WhatsApp uygulamasına girdi. Saniyeler sonra arka arkaya gelen bildirimlerle bir bir fotoğrafların üstüne tıklayıp hepsinin açılmasını sağladı.

"Hepsi çok güzel ama bu ayrı bir güzel çıkmış sanki." dedi ve bahsettiği fotoğrafı işaret etti Atlas. "Bana yollar mısın bunları? Bende de olsunlar istiyorum." Gece onu onayladı ve tüm fotoğrafları ona gönderdi.

"İznin olursa bu fotoğrafı paylaşmak istiyorum." dedi genç adam telefonunu Gece'ye uzatıp ekranını görmesini sağlarken. Fotoğrafta Atlas, kolunu Gece'nin omzuna atmıştı. Gece de sırtını onun göğsüne yaslamış ve omzundan sarkan elini tutmuştu. Genç kadın kafası öne eğik, gözleri kapalı bir şekilde gülümserken Atlas, tebessüm ederek ona bakıyordu. Fotoğrafa siyah beyaz efekt uygulanmıştı.

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
GÖRÜŞME USULÜ EVLİLİKWhere stories live. Discover now