RESİMDEKİ KADIN

61 35 4
                                    


İyi okumalar canlarım.💕😚




Tolga, Bade'ye baktığında yüzündeki gülümsemeyi gördü. Bu gülümsemenin sebebini bilmese de bu ifadesiz kadının yüzünde bir duygu belirtisi görmek ona iyi gelmişti. O da bu gülümsemeden etkilenip yüzüne bir tebessüm kondurdu.
Yolu izlemeye devam eden Bade ise yanında Çetin'in olduğunu düşünüyor ve okul yolu gözünün önüne geliyordu. Yol boyunca bir sürü gölge görmüştü. O gölgelerin birer bedene bürünüp geçmişini hatırlatmasına izin vermişti.
O gün Bade hastaneden çıkmak için çabalayıp durmuş ve özellikle de Çetin'in yaptığından dolayı onunla gurur duyması umuduyla Tolga'nın resim sergisine gitmek için direnip durmuştu. Sonunda Tolga hastane işlemlerini halledip onu o iğrenç odadan ve sevmediği kokuyu barındıran binadan çıkartmıştı. Bade aklına gelenlerle mutlu olurken Çetin'in onu izlediğini farketmesiyle yüzündeki gülümsemeyi sildi. Onun deli olduğunu düşünmesini istemezdi. Ya da farklı bir şey düşünmesini istemiyordu. Her ne kadar Tolga'ya bazı şeyleri anlatmış da olsa her şeyi bilmiyordu. Bilse bile onun içinden geçenleri anlayamazdı. Onun içindeki yaralı kadını duyamazdı.

Arabanın yavaşlamasıyla yolculuğun bitişine yaklaştıklarını anladı. Yerinde kıpırdanıp ağrımaya yüz tutmuş belini rahatlatıp yerinde doğruldu. O sırada başının döndüğünü hissetse de bunu kimseye farkettirmedi.

Arabanın durmasıyla kapı kolunu tuttu ama o daha kolu indiremeden Tolga çoktan kapıyı açmıştı. Bade'nin geçmesi için yol verdi. Gayet temkinli adımlarla arabadan inen genç kadın oldukça heyecanlandığını hissetti. Uzun zaman sonra ilk defa sosyal bir ortama girecekti. Kocaman harflerle ve ışıklandırmayla desteklenmiş tabelayı gördüğünde içindeki heyecanı gizleyemedi. Tolga ise onu yüzündeki ifadeden mest olduğunu anlamıştı. Arabadan indi ve etrafını incelemeye başladı. Büyük yazıları okuduğunda okuduğunda tanıdık gelen isimle durdu. "Sarmal Sanat Galerisi" ismi beyninde yankılanmaya başladı.
Genç bir adamın yanlarına gelmesiyle içeri doğru adımlamaları bir oldu. Bu genç adam Tolga'nın arkadaşı Mehmet'ti. Ona her konuda yardımcı olan, çocukluktan bu yana hiç ayrılmayan bu arkadaşı yine onun yanından ayrılmamış ve bu mutlu gününde de onun yanında olmuştu. Bade Mehmet'i tanımıştı. Canlı olarak hiç görmemiş olsa da Tolga ondan o kadar çok bahsetmişti ve betimlemelerinde o kadar çok kullanmıştı ki Bade onu zaten kendi hayaliyle birleştirip bir sonuca varmış kafasında bir silüet belirmişti. Canlı olarak görmesiyle de her şey yerine oturmuş olmuştu. Mehmet'in onları yönlendirmesiyle de galeriye giriş yaptılar. Bade galerinin ne kadar temiz olduğunu düşündü. Geniş pencere içlerinde toprak saksılar içerisinde begonyalar ve menekşeler vardı. Dışarıdan içerinin görülmesi imkansız hale geliyordu. Yüksek masaların üzerlerine yerleştirilmiş kanepeler çok sevimli duruyorlardı. Bu sırada servisler devam ediyordu. İçerisi çok kalabalık olmamasına rağmen insan burada çok çabuk kendini kaybederdi. O kadar sıcak bir ortam vardı ki; Bade burayı sevdiğini düşündü. Hayal ettiği kadar zorlanmayacaktı. Bu sırada servis yapan yaşlı adama gözü takıldı. Bu yaşlı adam Ahmet Amca'ydı. Uzun zaman sonra ilk defa gördüğü bu yaşlı adamı ne kadar özlediğini farketti. Vasfiye Teyze ne kadar ondan bahsetse de onu çok görememişti. Şimdi ise onu görmüş olmak içinde anlam veremediği bir mutluluk oluşturdu ama bunu yüzüne yansıtmadı. Etrafı incelemeye devam ederken Tolga'nın sesiyle ona odaklandı.
- Vasfiye Teyze ve Ahmet Amca sayesinde bu küçük organizasyonu yapabildik. Onlar olmasaydı biz bu kadar başarılı olamazdık. Çok kişi yok zaten. Ancak yüz kişinin gelebileceği kadar bir yer. Zaten fazlasının olacağını sanmıyorum. Sonuçta o kadar önemli biri sayılmam. Ama bu sergi benim için gerçekten çok önem arz ediyor. Serginin sonundaki sürpriz eserim bu sergiye adını veriyor. Umarım hoşuna gider Bade.

Bade Tolga'nın dediklerine anlam veremiyordu. Kendisi resim sanatından pek anlamazdı zaten. Buraya sadece ailesi için gelmişti. Ailesinin onu burada görmesiyle biraz olsun sevindirebilmek için gelmişti. Yine de bu genç ressamın fikirlerine değer vermesi hoşuna gitmişti. Bilemezdi ki sanat eseri kendisiydi.
Misafirler geldiler. Basın geldiğinde ise Tolga'nın heyecanı görülmeye değerdi. Bade onun heyecanını ve gözlerinde gördüğü müthiş korkuyu sezdi. Korkmasının sebebini tahmin edemiyordu. Sonuçta bugün onun için güzel ve özel bir gündü. O zaman bu korku neyin nesiydi? Basın beklerken Tolga da son kez yapacağı konuşmayı düşündü. Asıl resimdeki kadının hikayesi en önemli bölümdü. Ama o Bade kadar iyi anlatabilir miydi? Emin değildi. Aslında bu yaptığının da ne kadar doğru olduğuna emin olamıyordu.

İKİ ÖLÜ BİR YARALIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin