Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
𝐤𝐞𝐥𝐢𝐦𝐞 | 𝟏𝟎𝟕𝟗
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
Kuşların cıvıldadığı, güneşin tepede yavaş yavaş belirdiği bir günün sabahının erken saatlerinde uyanmıştın. Yatakta sevgilinin kollarındayken öyle derin bir uykudaydı ki, senin yavaşça vücudunu ona döndürmeni ve hafif çıkmış sakallarını okşamanı fark etmemişti.
Ölüm yiyen baskınları nasıl artmışsa seherbazların çalışma saatleri de o kadar artıyordu. Sirius, eve her ne kadar artık geç ve fazlasıyla yorgun gelse bile onun bunu isteyerek yaptığını biliyordun.
Bu yüzden, onun için küçük bir sürpriz yapmaya karar verdin. Sirius'un sana dolanan kollarından sıyrılıp yatağında doğruldun. Hala uykuda olduğunu görünce dikkatli ve sessiz adımlarla yatak odasından çıktın.
Her şeyi hazırlamıştın, kurabiyeleri onun sevdiği gibi kakaolu yapmıştın, alt katmanında en zevdiği çikolata olan bitter çikolata vardı ve artı olarak içinde akışkan bir beyaz çikolata da eklemiştin.
Bayılacağından emin olduğun kurabiyeleri fırına koyduktan sonra merdivenlerden inme sesleri geldi ve Sirius seni mutfakta görünce yanına yürüdü.
"Günaydın," diye mırıldandı, yeni uyanmışlığın getirdiği üzere sersem gibi konuşmuştu. Arkandan sana sarılıp başını omzuna yasladı ve hafif çıkmış sakalları seni gıdıkladı.
Gülümsedin. "Günaydın,"
Eliyle nazikçe çeneni tutarak yüzünü ona döndürmeni sağladı. Seni öpmek için dudaklarına uzanmıştı ki gözlerin ilk defa mutfak ile bitişik olan salona kaydı.
Salonda, koltuğun üstünde atılı duran cüppeyi görünce sevgilinin kollarının arasından çıkıp oraya yürüdün.
Kaşlarının çatıldığını fark etmemiştin bile. "Bu ne?" diye sordun cüppeyi eline alarak ve ona doğru salladın.
"Görünüşe göre cüppe, güzelim." dedi gülümsemesini silmeden.
"Onu sormuyorum seni moron! Neden askılıkta değil de koltukta?"
Oflayarak yanına geldi. "Eve geç geldim Y/N, yorgunluktan cüppemi çıkartıp askılığı akıl edemeden direk kapıya yakın olan koltuğa atmış olmalıyım. Hatırlamıyorum bile."
"Hadi şimdi hatırlamıyorsun." dedin oldukça bezgin çıkan bir ses tonuyla, "daha önce yaptıklarını da mı hatırlamıyorsun? Merlin Sirius, bu konuyu yüz kere konuştuk!"
Onunla böyle bir şey için tartışmayacağını biliyordu, aynı şekilde seni nasıl yumuşatacağını da çok iyi biliyordu. Fakat artık sürekli olarak mevzu haline gelen 'cüppenin yeri askılıktır, koltuk değil' konusunda da ne kadar bıktığın yüzünden anlaşılıyordu.
Bu yüzden, "Yüz kere yaptıysak yüz birinciyi de yapabiliriz," diyip sahteden bir kere öksürdü. "Başka bir yerde."
"Sirius!" Ona daha da sinirlenip elindeki cüppeyi göğsüne bastırdın. Tam yanından geçecekken seni belinden tutup kendine çekti.
"Y/N, yapma ama böyle." etkiliyici bir şekilde gülümseyip sana biraz daha yaklaştı.
Bu gülümsemeyi çok iyi biliyordun. Ne zaman bu şekilde atışsanız seni yatıştırmak için böyle gülümserdi. Ve sen neden kavga ettiğini bile unutur, bir kaç dakika sonra kendini onun altında inlerken bulurdun.
Ve her defasında 'bu sefer beni etkiliyemeyecek' derdin. Oh, bu büyük bir yalandı. Çünkü hadi ama! O Sirius Black'ti.
Sanki hipnoz olmuş gibi ona bakıyordun, sana yavaş yavaş yaklaşırken az önce yapmaya karar verdiğin tribi bile unutmuştun. Dudakları seninkileri bulduktan sonra tam dudaklarını aralayıp karşılık verecektin ki kapı üç kere gürültülü bir şekilde çaldı.
"Duydum." dedi dişlerinin arasından ve bir o kadar da sinirle yürüyüp sertçe kapıyı açtı.
"Pati!" diyerek izin almadan içeri girdi James, sonra gözü seni bulup hızlıca baş selamı verdi "ve Y/N!"
Sirius derin bir nefes aldı. "Efendim, çatalak."
James bir an gözlerini kısıp Sirius'un neden sinirli olduğunu düşündü, daha sonra yüzünde tekrar bir gülümseme oluştu. "Yanlış zamanda mı geldim yoksa?"
Sirius tam bir şey yapacaktı ki sen önce davrandın. "Hayır" dedin hızlıca, "biz de tam kavganın ortasındaydık zaten."
James size tek kaşını kaldırarak baktı. "Eğer öyleyse eve gidince zambağıma kavga etmek istediğimi söyleyeceğim."
Sirius hızlıca koltuktan bir yastık alıp James'e atınca James yüzüne çarpan yastığı tutup kahkaha atmaya başladı. Utandığından yanakların kızardığını belli etmemek için başını öne eğdin ve fırının öttüğünü duyunca fırsattan yararlanarak hızlıca ayağa kalktın.