Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Herkes arabada sex demiş o yüzden bende ağız işi yaptım:)
•••
Jungkook elinde bulunan siyah dosyayı yeni girdiği odasındaki masaya bıraktı. Bir eli boynuna gidip oraya masaj yaparken Taehyung'un odasına baktı. Zaten Jungkook'u izleyen Taehyung yüzünden göz göze gelmişlerdi. Yaşadıkları uzun gecenin ardından yaklaşık olarak bir hafta geçmesine rağmen Taehyung hala ağrıları yüzünden düzgün yürüyemiyordu. Jungkook'un kendini kontrol etmekte zorlandığı bir gece geçirdikleri için geceleri gündüze karışmış ve Taehyung'un bir hafta sonra bile yürüyemeyeceği bir duruma sebebiyet vermişti.
Jungkook ne kadar Taehyung'un ağrıları bitene kadar işe gelmemesini söylesede Taehyung yalnızca üç gün sonra işe geri dönmüştü. Bu yüzden Jungkook ona kızmış ve şirketteki Taehyung'un görevlerinin büyük bir çoğunluğunu MinJae'nin asistanına vermişti. Taehyung'a ise sadece bilgisayarla ilgili olan görevleri veriyordu. Taehyung ise Jungkook'un bu tutumundan dolayı oldukça sinirliydi. Öyle ki göz göze geldikleri zaman kaşlarını çatıp bilgisayar ekranına geri dönmüştü. Jungkook'un hala onu izlediğini biliyordu fakat yaptıklarından dolayı ona oldukça kızgındı.
Kendi işlerinin başkaları tarafından yönetilmesi zoruna gidiyordu. MinJae'nin sekreterine ne kadar hasta olduğu için işlerini yapamıyor diye bahane uydurmuş olsa da Taehyung'un yürüyüş şekli yüzünden her şey bariz ortadaydı. Taehyung'un kızgınlığıda bunaydı. Şirkettekilerin bakışlarından neler düşündüklerini anlayabiliyordu ve bunu istemiyordu. Jungkook'un şirkette onu kayırmasını hiç istemiyordu. Bundan nefret ettiğini açık bir şekilde görülen tavrı ile belli ediyordu.
Jungkook ise Taehyung'un hala kendisine kızgın olduğunun bilincindeydi. Derin bir iç çekip siyah ceketini deri koltuğa atarken beyaz gömleğinin kollarını katladı. Dolaptaki yönetim kurulunun gönderdiği evrakları eline almış ve masasına geçmişti. Bu evrakları kontrol eder etmez Taehyung'un yanına gidecek ve güzelinin onu anlamasını umut edecekti. Taehyung'un kendi açısından haklı olduğunu biliyordu fakat kendisi de haklıydı. Taehyung'un canının yandığını bildiği halde ortalıkta koşuşturacak görevler vermesi yerine bilgisayara dayalı görevler vermesinin mantıklı olduğunu düşünüyordu. Şirkettekilerin neler düşündüğü umrunda değildi. Onun için önemli olan tek şey Taehyung'tu.
Aklı karışmış bir şekilde kontrol etmeye çalıştığı dosyaların bitimine yakın kapısı çalındı. MinJae'nin sekreteri olan Min Seo saygı ile doksan derece eğilmiş ve elinde tuttuğu kutuyu masaya bırakmıştı. İnce sesi odayı doldururken Jungkook Taehyung'un gözlerinin odada olduğunu biliyordu.
"Bay Jeon, isimsiz birinden sizin adınıza bir kargo geldi." Jungkook kaşlarını çatıp siyah kutuya baktı. Eli ile kızın çıkmasını işaret ederken kutuyu inceledi. Herhangi bir not bulunmayan kutuyu açarken içerideki kız odayı terk etmişti. Jungkook kutuyu açıp içine baktı. Ters çevrilmiş bir kaç fotoğraf vardı. Fotoğrafları düz çevirince gördüklerinden dolayı sinirden elleri titredi. Taehyung'un gizlice çekilmiş olan fotoğraflarına bakarken derin derin nefesler alıyordu.
Önerilen hikayeler
Bunları da beğenebilirsiniz
Taehyung'un onu izlediğini hatırlayınca kendine geldi. Çatılan kaşlarını zorda olsa düzeltti. Fotoğrafların hepsini kutunun içine koyup kilitli olan çekmecesine koydu. Bunları gönderenin kim olduğunu bulacaktı. Aklına ilk önce Hyunjin gelmiş olsa da onun bunu yapmadığını biliyordu. Zira Jungkook'un elindeki koz sayesinde değil Taehyung'u gizlice takip etmek, Taehyung ile aynı ilçede nefes bile alamayacağını biliyordu. Bunu yapan keskinlikle başkasıydı. Jungkook rakip şirketlerin işi olduğunu düşünüyordu.
Düzelttiği surat ifadesi ile dosyaları tekrardan eline aldı. Bakışları dosyanın tek bir noktasına takılı vaziyette düşünüyordu. Rakip şirketlerin işin içine dahil olacağını bilseydi Taehyung ile olan ilişkisini şirkette gizlerdi. İlişkilerini sadece şirket çalışanları bildiği için bu bilgiyi dışarıya sızdıran biri olduğu barizdi. Jungkook şirketteki köstebeği bulacaktı. Güzelinin etrafında zehirli sineklerin dolanmasına izin veremezdi.
Uzun bir süre düşündükten sonra telefonunu eline aldı. Hyunjin'in kirli çamaşırlarını ortaya döken gizli çalışanına olanları kısaca anlatan bir mesaj çekip halletmesini istedi. Suratına oyuncu bir ifade takıp ayaklandı. Taehyung'un gönlünü alması gerekiyordu. Şimdilik az önceki yaşadığı olayı göz ardı etmesi gerekti.
Taehyung odasına doğru yürüyen Jungkook ile kaşlarını çatıp klavyede sertçe parmaklarını gezdirmeye devam etti. Jungkook'un onu anlamasını istiyordu fakat Jungkook onu anlamak şöyle dursun aksine Taehyung'a her geçen gün daha da ayrıcalık tanıyordu. Bu durum Taehyung'u oldukça sinirlendirdiği için Jungkook'u hatasını anlayana kadar affetmeme kararı almıştı.
"Güzelim?.."
Taehyung göz ucuyla kapısında olan Jungkook'a baktı. Sponsorları olan Japon iş adamının sekreteri ile online buluşma hakkında bilgi almak için bilgisayar ekranına geri döndü. Bay Hiroshi'nin sağlık sorunları nedeniyle Jungkookla online toplantı yapacaklardı. Taehyung ise buluşmayı ayarlamak için Hiroshi'nin sekreteri ile görüşme yapıyordu. Bağlantıda herhangi bir sıkıntı çıkmaması için ilk önce kendileri kontrol edeceklerdi.
"Meşgulüm Jungkook. İş ile ilgili mi?..." Taehyung içinde duygu barındırmayan bir sesle konuşurken gözlerini hala yazdığı e-mailden ayırmamıştı. Hiroshi'nin sekreterine görüşmenin on dakika sonra olması gerektiği ile ilgili bir kaç şey yazıyordu. Jungkook onun tavırlı hallerine gülümsedi. Her geçen gün Taehyung'un farklı bir yönünü keşfediyordu. Keşfettiği her yönüne ayrı ayrı aşıktı.
Sinirliyken fark etmeden hafifçe çocuk gibi büzdüğü dudakları vardı. Güzelliğine şiirler yazacağı kaşları çatılı bir şekilde dururken yanak içlerini ısırıyordu. Parmakları sert bir şekilde kalvyede hareket ederken oldukça keskin davranıyordu. Hareketleri ile kendinden emin bir şekilde işine odaklanmıştı. Jungkook onun bu halinin seksi olduğunu düşünürken Taehyung'un sandalyesinin arkasına doğru gitti. Elleri çocuğun iki yanından geçip masaya yaslanırken çenesini Taehyung'un kafasına koymuş ve uğraştığı e-maile bakmıştı.
"Kızgın mısın bana?.." Taehyung iç çekip gözlerini odasında gezdirdi. Jungkook ile bu konuşmayı tekrar yapmak istemiyordu. Zira önceki konuşmalarında Jungkook Taehyung'u öpüp mayıştırmış sonrasında ise kendisinin haklı olduğunu anlatan bir konuşma çekmişti. Taehyung bu sefer bunu yapmasına izin vermeyecekti. Hassas noktasını bulduğu günden beri Jungkook bunu çok iyi koz olarak değerlendirmişti. Aralarında en ufak bir uyuşmazlıkta Jungkook'un dudakları direkt Taehyung'un kulağının altını öpüyordu.
"Toplantı odasına gitsen iyi olacak. Bay Hiroshi ile olan toplantın sponsorluğun sürekliliği açısından oldukça önemli. Ben son kontrolleri sekreteri ile ayarlarken sende Min Seo'nun hazırladığı dosyayı incelersin. İçerisinde toplantının içeriği ile ilgili bilgiler var." Taehyung oldukça ciddi bir şekilde konuşurken yazdığı e-maili bitirmiş ve ayaklanmak için harekete geçmek istemişti. Jungkook Taehyung'un iki yanında olan kollarını çocuğun gövdesine sararken Taehyung'un ayaklanmasını önledi. Burnunu kokusu ile mayıştığı saçlara daldırırken boğuk sesi ile mırıldandı.