Bu bölümü bir nevi mini bölüm gibi düşünebilirsiniz. Bir sonraki bölümde yer kaplamalarını istemedim. İyi okumalar.
26 Haziran sabahı, Bly'in sakinleri evdeki kişi sayısındaki belirgin azalmayı saat 7'de Violet ve Jason Baudelaire odalarından inmeyince fark etti. O andan itibaren bütün malikane ve arazi karış karış arandı. İkizler bulunamayınca babalarına haber verildi. Bayan Clayton konuşmuştu Danilo ile. Genç adamın korku ve siniri sesinden belli olsa da, nezaketi elden bırakmamıştı. Hatta bir ara Bayan Clayton'ı sakinleştirmeye bile çalışmıştı. Bir saat sonra tekrar aramış ve Bayan Grose ile konuşmuştu.
Danilo: S-sizin bir f-fikriniz var mı?
Bayan Grose: Sizin gittiğiniz gece ada hakkında soru sormuştu.
Danilo: A-a-ada-adadalar mı yani sence?
Bayan Grose: Senin neyin var Dani?
Danilo: Y-yok bişey... b-ben kapatma-kapatmalıyım. S-siz merak etmeyin. Bi-biz onları buluruz.
Bayan Grose: Tamam. Dikkatli ol-
Hat kesildi.Daniel'in gözünden
Bayan Avocet'i neredeyse enkaza dönmüş evindeki kanepede yatıyordu Danilo. Gömleği kana bulanmıştı. Elimden geldiğince sıkı sarmıştım ama yine de kanıyordu göğsü. Şimdi koltukta acıdan baygın bir halde yatıyordu.Bayan Avocet elinde bir kadeh ile tekli koltukta oturuyordu. Çocukları için çok geç kalmıştık. Bayan Avocet'i de son anda kurtarabilmiştik. Ama Dani yaralanmıştı. Keşke kurtarmasaydık diye düşündüm. Zaten haketmiyordu. O bizim için ne yapmıştı ki bugüne kadar. Diğer tekli koltuğa oturdum.
Bayan A: Keşke beni kurtarmasaydınız. Çocuklarımla olmalıydım.
Daniel: Keşke.
Bayan A: Burada fazla kalamayız.
Daniel: Biraz dinlensin diğer döngülere bakarız.
Bayan A: Alma?
Daniel: Adasını bulmuşlardı en son. Şu an..... bilmiyorum.
Bayan A: O kadar çok seviyorduysa neden yardıma gitmedi.
Kafasıyla yatan Danilo'yu işaret etti.
Daniel: Bu seni ilgilendirmez. Hayatlarına yeterince burnunu sokmadın mı?
Bayan A: Ben sadece süreci hızlandırdım. Sonunda olacak olan buydu zaten.
Daniel: Seni ne ilgilendirirdi ki! Sana ne? Yanlış yaparlarsa yapsalardı.
Bayan A: Kızımı üzmesine izin mi verseydim?
Daniel: O senin kızın değil. Hem Alma'nın üzüleceğini nereden çıkardın?
Bayan A: Erkekler böyledir. İstediğini alır ve gider.
Daniel: Tecrübelerinden mi çıkardın bunu?
Bana sert sert baktı.
Bayan A: Terbiyeni takın, Baudelaire.
Daniel: Ben pislik biriyim. İşe yaramazın tekiyim. Ama o değil.
Bayan A: Ymbrynelerin sorumlulukları vardır. Bizim gönül işlerine zamanımız yok.
Daniel: Bir ymbrynenin oğluna mı söylüyorsun bunu?
Hafifçe güldüm.
Bayan A: Anneni karıştırma, onun ne olduğunu herkes biliyor.
Birden yüzüm değişti.
Daniel: Malikanede böyle konuşmazsan iyi edersin. Yoksa bir bakarız varsın, bir bakarız...
Sinirle yerimden kalkacakken Bayan Avocet'in bir sözü beni geçmişin karanlık hücrelerine attı.
Bayan A: Sende annen kadar zayıfsın.
Sende annen kadar zayıfsın...
Sende annen kadar zayıfsın...
Sende annen kadar zayıfsın...
Annen kadar zayıfsın...
Annen kadar zayıfsın...
Zayıfsın...
Zayıfsın...
Zayıfsın...
....Yapma baba, lütfen...
Daniel🥺. Düşüncelerinizi bekliyorum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bayan Peregrine'in Tuhaf Çocukları: Bly Malikanesi
Fanfiction-DÜZENLENİYOR- Bölümler sırayla düzenlenip yüklenecektir. Bayan Peregrine ve tuhaf çocukları, bazı talihsiz sebeplerle dostları Baudelaireler'in evine gelmek zorunda kalırlar ve hayatları sonsuza dek değişir. Gölgeler ve hortlaklar uğursuz bir amaç...