Erkek Lisesinde 3 Kız

128.Bölüm

Ece:banane banane küstüm
Oğuz:ya yemedin ki diğerlerini de şimdi yine istiyorsun
Ece:ya onları sen mi aldın? hayır onları Mert aldı ben senden istiyorum ama eğer almayacağım diyorsan by by gidiyom ben
Oğuz: tamam dur alırım
Ece:tamam 
Oğuz markete girdi ben de kaldırıma oturdum. Şu kaldırım da oturunca da hasta oluyorum inşallah bu sefer olmam. Kar da yağmaya başladı. Benim kılığım tam kar yağınca giymelik dimi ama? Tişört ve şort. Ne güzel. Oğuz şimdi bana kızacak. Aha da geliyor.
Oğuz: kalk kalk yine oturdun oraya hasta olacaksın
Ece:Oğuz kar yağıyor
Oğuz:ee yağsın ne olmuş?
Ece: kıyafetimi fark etmedin mi?
Oğuz bakmadı anlaşılan üstüme hiç.
Oğuz:lan sen bu soğukta ne diye tişört şort ile geziyorsun kafayı mı yedin?
Ece:zaten yemiştim az bir şey vardı onu da yedim demek ki
Oğuz:al şunu yürü eve gidelim
Ece:ama biraz daha gezelim
Oğuz:hasta olursun Ece olmaz eve gidelim
Ece:ufff peki
Eve geldik ben de hemen odama çıkıp pantolon ve sweat alıp aşağı indim.
Ece:uyyy çok üşümüştüm şimdi ısındım ama
Şebnem:ben kaç defa dedim sana giyme şunları şu soğuklar gelince ama sen beni hiç dinlemiyorsun ki neyse al şu kahveyi de iç
Kahveyi aldım içerken telefonu cebimden çıkardım. Bakam ne yapıyor bu öküz.
Ece: öküz
Sefa anında girdi ve çıktı. Terbiyesiz.
Ece:insan bir cevap verir
Sefa:öküz mü? ne öküzü kızım? şimdi ben naptın da öküz oldum?
Ece: hiçbir şey ama ben öyle demek istedim neyse napıyosunuz?
Sefa: oturuyoruz sen napıyosun?
Ece: çikolata yiyom
Sefa:her zaman ki gibi
Ece:he
Sefa:bize değişik bir şey de bir gün
Ece:uykum geldi
Sefa:yok değişik değil bu her zaman duyduğumuz bir şey yine
Ece: acıktım
Sefa: değişik bir şey dedim
Ece:ımmm düşünüyorum taşınıyorum karar verince sana dönerim
Sefa:peki
Düşünmeye başladım. Değişik ne olabilir ki? Buldum.
Ece:buldum
Sefa: nedir?
Ece: düşündüm taşındım ama bir şey bulamadığımı buldum
Sefa:get ya
Ece: kovuldum
Telefonu yanıma bıraktım.
Oğuz:napmaya çalışıyorsun?
Ece: napayım Oğuz çikolata yiyorum
Oğuz:emin misin?
Ece:Oğuz ne yapıyor gibi gözüküyorum?
Oğuz:ne bilim ben de anlamaya çalışıyorum sadece bir çikolata yetmiyor mu sana da 3 çikolata birden yiyorsun?
Ece:haa onu diyorsun vallaha bu bile az geldi gözüme versene şu çikolataları ne diye aldın?
Oğuz: önce elindekileri ye
Ece:tamam be
Şebnem:yemek hazır hadi gelin yiyelim
Ece:ben yemiycem
Şebnem:sebep?
Oğuz:3 çikolata birden yiyor bu
Şebnem:ney? çüüş
Ece:Oğuz beni niye şikayet ediyorsun? insan sevgilisini şikayet eder mi? bu arada uykum geldi
Sema:yeter ya
Şebnem: dövecem seni gel buraya
Ece:Oğuuuuz
Oğuz: Şebnem rahat bıraksana sevgilimi
Şebnem:sen sus hep senin yüzünden şımardı bu
Oğuz:ben ne yaptım?
Şebnem:onu da sen bileceksin
Oğuz:Ece ben naptım?
Ece: bilmiyom vallaha aşkım
Şebnem:Ece
Ece:efendim
Şebnem: şunları kovar mısın artık? çok kaldılar burda
Ece:Hakaaan Şebnem seni istemiyormuş
Hakan:ne zaman istedi ki?
Ece: aaa
Şebnem:ney?
Ece:aaa
Hakan:evet istemedin ki hiç
Ece:aaa
Şebnem:nasıl istemedim ya?
Ece:aaa
Hakan:istedin mi? zorla sevgili olduk bir türlü beni sevdiğini kabul etmedin
Ece:aaa
Şebnem:hiç de bile sen söyledin mi ki? beni suçluyorsun
Ece:aaa
Hakan: kaç defa söyledim her seferinde kaçtın gittin
Ece:aaa
Şebnem:laan sen de sus ne aaa diyip diyip duruyon?
Ece:Hakan çok haklı
Şebnem:sen benim kankamsın kendine gel
Ece:ama haklı
Hakan:bak duydun mu?
Şebnem:yani evet biraz benim yüzümden olmuş olabilir ama bu seni istemediğim anlamına gelmiyor yani
Hakan:ne anlama geliyor o zaman?
Ece:ne anlama geliyor Şebnem?
Şebnem beni vuracakken Oğuz'un arkasına saklandım.
Ece:kanka yoksa başbaşa mı konuşmak istiyorsunuz?
Şebnem:Eceee
Ece: anladım tamam Şebnem Hakan ile başbaşa konuşmak istiyormuş hadi gidelim hadi hadi
Şebnem:Ece gel lan buraya
Ece:aaaa
Koşmaya başladım.
Şebnem:gel dedim sana
Ece: Hakancım sen bunun neyini sevdin? bu şiddete meyilli her an bana saldırıyor bu
Hakan: sadece sana değil ki bana da saldırıyor bir günüm dayak yemeden bitmiyor
Ece:aaaa
Koşup Oğuz'un yanına gittim.
Ece:neden Hakan'ı dövüyorsun?
Şebnem:sana ne
Ece:uff şurda çikolata yiyordum çikolata yerken bile rahat yok ya
Şebnem:gel buraya dövmeyeceğim seni
Ece:tabi dövmeyeceksin ama öldüreceksin biliyorum ben
Şebnem:evet o yüzden gel
Ece: ölmek için çok gencim ben daha
Şebnem:olsun gel
Ece:yaa dur daha çocum olmadı
Şebnem:evlendin de çocun olması geri kaldı
Ece:ne demeye çalışıyorsun sen bana?
Şebnem: Oğuz bence sen bunu terk et bu deli ile ömür geçmez
Ece:Oğuz
Oğuz:ben geçiririm sen merak etme
Şebnem:geçmez vallaha geçmez
Oğuz: güzel geçer
Ece:bence de güzel geçer o kadar da çekilmez bir insan değilim yani hem benim daha çocum olacak
Şebnem:yazık çocuklara acıdım böyle salak bir anneleri olacak
Ece: Oğuuz yaaa bana dediği şeye bak
Oğuz: boşver kendisi de pek akıllı sayılmaz
Şebnem: içlerinde en akıllı benim yalnız
Oğuz: böyle akıllı isen
Şebnem:Oğuuuz
Ece:şşş sevgilime ne diye bağırıyorsun sen ha?
Şebnem:biri salak biri yoldan çıkmış bir şekilde ilerliyor
Sema:ben hâlâ giremedim mi o yola?
Şebnem: maalesef giremedin
Sema:Burak girmedim mi ben o yola?
Burak:sen yola girer misin hiç? daha dün akşam erkeklere bakıyordun
Sema:öyle mi oldu?
Ece:oldu vallaha
Sema:hiç fark etmedim
Ece: nasıldılar? yakışıklı mıydılar?
Sema: vallaha yakışıklı az gelir taş taş
Burak:ney?
Ece:keşke ben de görseydim
Sema:kanka
Ece:yani şey demek istedim Sema'ya bakmamasını söylerim demek istemiştim
Oğuz:tabi tabi öyledir
Ece:ee şey yemek yiyelim hadi acıktım ben o kadar koştum bu arada Şebnem nerede? aaaa
Şebnem: burdayım
Ece: bıçak ile beni mi doğrayacaksın?
Şebnem:evet et kalmamış evde de
Ece:yaaa imdaaaat
Sema:kanka şu çocuğun hesabını bu... Burak
Burak:ya Burak
Sema:vallaha ben bulmadım Ece buldu
Ece:laan ben naptım şimdi? şurada can çekişiyorum yani canımı kurtarmaya çalışıyorum demek daha doğru olur
Sema:kanka sen napıyosun?
Şebnem:sen de kaşındın buraya gel
Ece:Oğuz kurtarır mısın beni?
Oğuz: hayır
Ece:ne? ama neden?
Oğuz:sen onu o erkekler ile ilgili konuşmadan önceden düşünecektin
Ece:Semacım helvamı yaparsın dimi?
Sema:beni de öldürecek
Ece:o zaman Şebnem yapar helvamızı belki de onu bile çok görür bize
Şebnem:tabi o bile çok size
Ece:aşk olsun
Sema: ayıp be
Ece:çocuklarım anasız galdı
Sema: daha ortada çocuk yok nasıl annesiz kalıyorlar?
Ece: bilmiyorum kanka ben her şeyi bilmek zorunda mıyım?
Sema:yok kanka zaten biz bir şey bilmiyoruz ki
Ece:oda doğru şuraya bak son anlarımızda ne konuşuyoruz?
Sema:ne zaman balkona çıktık biz?
Ece:bilmem hadi gel gezmeye gidelim
Sema:tamam hadi gidek
Yangın merdiveninden aşağı indik.
Sema: telefonlarda kaldı orda
Ece:şimdi telefon düşünme vakti değil kanka
Sema:ama canımızı kurtardık şuanlık
Ece: haklısın kanka
Sema:ee nerede gezeceğiz?
Ece:ne bilim sokakları gezelim işte belki hiç gitmediğimiz bir yer vardır
Sema:tamam
Ece:ya bizi merak ederseler
Sema:bizi kurtarmaya çalışsalardı o zaman
Ece: haklısın kanka
Sema:biliyom
Ece:sana bir şey dicem
Sema:de kızım efendim kızım
Ece:sen benle dalga mı geçiyorsun şimdi?
Sema:hayır ya
Ece:yaaa uff
Sema:tamam tamam gülmüyorum hadi söyle ne söyleyeceksen?
Ece:senin öküz burda
Sema:Sefa'nın olduğu yerlere gitmek zorunda mıyız biz hep?
Ece:yani biliyorsun Sefa'nın senin olduğunu
Sema:Eceeee gel lan buraya öldüreceğim seni
Ece:bu sefer kurtuluşun yok Ece gaç gaç
Sema:Eceee
Ece:dur kanka dur
Kaldırıma oturdum. Sema'ya baktım.
Ece:biz ayakkabısız nereye gidiyoruz kanka?
Sema:ha?
Sema ayağına baktı.
Sema:ben de diyorum ki neden ayaklarım üşüyor
Güldüm Sema da gülüp yanıma oturdu.
Sema:Allah rızası için 1 liraa
Ece:laaan Sema
Sema gülmeye başladı.
Sema:ne dedik sanki para istedik sadece görmey misin? ayakkabımız yok
Ece:fakir biz
Sema:pek fakir sayılmayız ama yine de sen bilirsin kanka
Ece: olabilir neyse ayaklarım üşüdü ya
Sema:benim de
Ece:hasta olursak Şebnem bizi gebertir
Sema:ne yapak kanka? evden kaçtık geri dönemeyiz canımız tehlikede
Sefa:neden?
Sema:geldi
Ece:merhaba Sefacım
Sefa: merhaba da siz ne diye ayakkabısız dışarı çıktınız?
Ece:uzun hikaye 90 yıl öncesine dayanıyor bu hikaye
Sema:oha
Ece:böyüh böyüh dedemizin ayakkabısı yokmuş bizim de o yüzden yok işte
Sefa:bunun neresi uzun?
Ece: neresi uzun derken? 90 yıl önce diyorum 90 90 yıl uzun değil mi?
Sema: anladın mı şimdi neden olmadığını? vay be ayakkabısız üşümüyorlar mıydı?
Ece:ne bilim ben 90 yıl önce yoktum ki ben
Sema:aynen sen var mıydın Sefa?
Sefa:ben 90 üstü yaşında mıyım?
Sema:ne bilim ben kaç yaşındasın?
Sefa: gerizekalı biz aynı yaşta değil miyiz?
Sema: değiliz şuan sen benden 3 ay büyüksün 1 ay sonra aynı yaşta olacağız
Ece:kanka bu zeka sana fazla geliyor mu?
Sema:evet ya
Ece: maşallah profesör mübarek
Sefa:siz niye evde değilsiniz?
Sefa da karşımıza oturdu karşımız da bank var da oraya. Ee tabi yanımıza oturursa Sema'yı nasıl görecek dimi ama?
Ece: canımızı kurtarmak için evden kaçtık
Sefa:ne?
Sema: Şebnem bizi öldürecekti de
Sefa: anladım kim bilir yine kızdıracak ne yaptınız?
Sema: benim suçum yok vallaha
Ece: kötü bir şey demedim vallaha
Sema:bir şey dicem salak
Ece: efendim kanka
Sema:sizin niye aranız bu kadar iyi? kötü niye değil?
Ece:bilmem
Sema:kanka ayaklarım çok üşüdü
Ece:benim de azıcık üşüdü ya
Sema:eve mi gitsek?
Ece:kanka ev buraya uzak ya o kadar koştura koştura buraya kadar geldik Sefacım
Sefa: efendim
Ece:senin evine gelebilir miyiz?
Sema:ne?
Sefa:gelin
Sema:Ece orası uzak değil mi?
Ece:kanka zaten Sefa'nın evinin önündeyiz
Sema:haaa o zaman tamam