ON BİRİNCİ BÖLÜM

16.9K 796 67
                                    

Düzenlendi ✔

Görevden gelmiş, ve Sarı'nın daveti üzerine onlara yemeğe gidecektik. Aslında annemin yanında kalkmak istesem de Sarı'yı kıramamış ve daveti kabul etmiştim. Aynı zaman da babama olan özlemimde gün geçtikçe büyüyordu.

Tim ile Sarı'nın evlerinin önüne gelince zile bastık. Kapıyı açan kırklı yaşlardaki kadın hepimizi içeri davet etti.

Kadın herkes ile sarılıp bana döndü "Anne tanıştırayım Lalin Yüzbaşı, Uraz ve Alparslan. Bunlarda annem Mercan ve babam Semih."

"Memnun oldum efendim."

"Ben de memnun oldum kızım." Ev çok güzel döşenmişti. Zevkli insanlardı. Genel olarak zümrüt yeşili ağırlıklıydı. Herkes sofraya geçince karşımda oturan kız dikkatimi çekti. Boyalı mavi saçları,bal rengi gözleri vardı kızın. Güzel kızdı vesselam.

Sarı'nın kulağına yaklaştım. "Sarı."

"Komutanım?" Diyerek o da bana doğru eğildi.

"Götünü kurtarmamı ister misin?" Sarı bir karşısındaki kıza bir de bana baktı.

"Lütfen komutanım." Kıza döndüm. "Sen kimsin?" Mercan Hanım hemen cevap verdi.

"Sarı isterse müstakbel gelinim olacak ama bir türlü istemiyor." Tuhaf bir şey demiş gibi baktım kadına.

"İstememesi normal değil mi? Zaten bir sevdiği varken neden başkası ile evlensin ki?"

"Ay başka sevdiği mi var?"

"Kuzenim Serçe de, siz bilmiyor muydunuz?""

"Nereden bileyim ben canım? Nasıl biri? Sarı sana da aşk olsun! Hiç söylemiyorsun!"

"Ya aslında sevgili değiller Sarı bir türlü açılamadı gitti! Hayır Serçe'de onu seviyor ama yani dinleyemiyorum ki"

"Ay güzel mi?"

"Çok güzel."

"Komutanım ne yapıyorsunuz?" Diye sordu Sarı.

"Götünü kurtarıyorum Sarı." diye fısıldadım bende. Serçe kesin çok mutlu olacaktı!

"Fotoğrafı var mı?" Hemen telefonumdan Serçe'nin bir fotoğrafını buldum. "Buyurun."

"Ay maşallah gelinim çok güzel."

"Öyledir."

"Mesleği ne?"

"Cerrah."

"Ay maşallah maşallah"

"E peki senin sevgilin filan yok mu Lalin'ciğim."

"Nişanlıyım ben." Nişanlıydım değil mi ben? Evet evet nişanlıydım. Nişanlıydım ben.

"Ay ne güzel. Allah mesut etsin."

Cevap veremedim. Ne diyebilirim ben zaten bunun üstüne?

"Peki gelinimin annesi babası ne iş yapıyor?"

"Amcam da asker, annesi ise hemşire idi. Ama Serçe on bir yaşında iken boşandılar. Şuan annesi İsveç'te. Serçe'nin bir ablası var, o da annesi ile İsveç'te."

"Anladım kuzum " Sofrada böyle bir muhabbet dönerken güzelce yemek yeniyordu.

Anahtarı kapı deliğine sokup kapıyı açtım. Sarı'nın evinde hem yemek yemiş hemde güzelce sohbet etmiştik.

Eve girdiğimde kabanımı vestiyere asıp içeriye seslendim "Anne ben geldim! Amca! Serçe!"

Odaların hiçbirinden ses gelmeyince temkinle odaları dolaşmaya başladım.

Lalin AlsancakHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin