Sessizlik. Taehyung'un cevabından sonra kimse bir şey demiyor, kimse kimseyle göz göze gelmemeye çalışıyordu. Bu gergin ortamdan kurtulmam gereken şeyi yaptım.Kalktım ve ''Annem beni çağırıyor. Eve gitmem lazım.'' dediğimde Lisa'ya bakıyordum. Yüzümden neden böyle bir şey dediğimi anladığını biliyordum, bu yüzden itiraz etmemiş sadece kafasını onaylarcasına sallamıştı.
Taehyung hızlı bir şekilde ayaklandığında ''Ben Jisoo'yu eve bırakırım.'' Dedikten sonra yanımda durmuştu. İtiraz etmedim, büyük ihtimal bir açıklama yapacaktı. Ne diyeceğini merak ettiğimden herkese el salladıktan sonra yürümeye başladım. Taehyung'ta yanımda yürüyordu.
İkimizde bir şey demeden yan yana yürüyorduk. Eğer ortam gerilmeseydi şu an gülerek, el ele tutuşuyor olurduk. Seulgi'nin adı geçtiğinde gerilmek istemiyordum artık.
Taehyung ''Bir şey demeyecek misin?'' diye sorduğunda ona yandan bir bakış attım.
''Ne dememi istiyorsun?'' dediğimde kolumdan tutmuş, durmamı sağlamıştı. İki elini omuzlarıma koyarak beni kendine doğru çevirdiğinde karşı çıkmadım.
Gözlerine bakmak istemiyordum, bu yüzden gözlerimi göğsüne dikmiştim. Cidden hırkası çok güzeldi. Nereden almıştı acaba? Çok zengin olduğunu düşünürsek pahalı bir markanın olmalıydı.
Omuzumdaki bir elini çeneme koyup, yüzüne doğru kaldırdığında gözlerine bakmak zorunda kalmıştım. Bakışları endişeliydi. Ne için endişeleniyordu? Ona kızacağımı ve onu bırakacağımı mı düşünüyordu? Öyle bir şey yapmayacaktım, sadece kafam karışıktı ve ne diyeceğimi bilemiyordum.
Taehyung dudaklarını yaladığında gözüm oraya kaymıştı. Güzel dudakları vardı. Düşününce onun çirkin hiçbir yanı yoktu. Çenemi okşadığında titredim ve o bunu farketti.
Hafifçe gülümseyerek ''Lisenin ilk senesinde sarhoş olmuştu ve onu eve götürürken aniden öpmüştü. Ben ona bir karşılık vermedim ve hemen geri çekildim. Kendisi de yaptığının farkına vardığında özür dilemişti.'' diyerek hızlı hızlı konuştuğunda rahatlamıştım. Çok yakın bir zamanda olmaması iyiydi ya da Taehyung'un isteğiyle olan bir şey olmadığından dolayı, ama Seulgi'ye yine de sinirlenmiştim.
Çenemi elinden kurtardıktan sonra ''Bana anlattığın için teşekkür ederim. Sinirlenmemiştim. Sadece duyduğumda hoşuma gitmedi.'' dedikten sonra utanmıştım.
Kıskanmış mıydım? Sevdiğim birinin bir başkası tarafından öpüldüğünü öğrendiğimde kıskanmıştım ama büyük bir tepki göstereceğim bir şey değildi. Alt tarafı Seulgi'yi dövmek istemiştim. O kadar.
Taehyung'un güldüğündü duyduğumda ona kaşlarımı çatarak baktım. ''Yine neye gülüyorsun?'' diye sorduğumda hızlıca eğilmiş ve yanağımdan öpmüştü.
Şok olmuş bir şekilde ona baktığımda minnettar bir şekilde gülümseyerek ''Teşekkür ederim, beni bırakmadığın için.'' demişti.
Onu neden bırakacağımı düşünmüştü? Böyle bir şey düşünmesine mi sebep olmuştum? ''Taehyung seni neden bırakayım? Böyle düşünmene sebep olduğum için üzgünüm'' dediğimde kafasını hızlıca iki yana sallayıp ''Hayır. Sen bir şey yapmadın. Ben sadece aramıza birilerinin girmesini istemiyordum ve seninle her aramız gerildiğinde konu Seulgi oluyor. Bu yüzden öyle söyledim.'' diye itiraz ettiğinde hafifçe gülümsedim.
İki elini tutarak hafifçe sıktığımda, benim elimin buz gibi olmasına karşı onunkiler sımsıcaktı ve insanın bırakası gelmiyordu.
''Taehyung açıklama yapmana gerek yok. Şimdi birlikte bir şeyler içmeye gidiyoruz.'' dedikten sonra elini tutarak onu sürüklemeye başladım. Seulgi onu öpmüştü ama Taehyung'un bir suçu yoktu. Bu bana yeterdi.