......
Bekledikleri ana girdiklerinde hissetikleri heyecanın farklılığıyla sürekli birbirlerine bakıyorlardı.
Esra bembeyaz gelinliğin içerisinde bir meleğin yeryüzüne inmesi kadar mükemmel gözüküyordu. Behzat aynanın karşısındaki Esra'nın yanına geçip boynuna bir öpücük kondurdu. Kapı açıldığında Şule gülerek çağırdı onları. Esra Behzat'ın koluna girdi. Onlara ayrılan bölümden masaya doğru yürürken alkışlar,ıslıklar havada uçuşuyordu.
Harun delicesine alkışlıyor,hayalet ve akbaba ıslık çalıyordu. Nikah memuru hazırlıkları yapıp soruyu sorduktan sonra Behzat Esraya döndü."Evet."
Gözlerinin içine bakarak karşısında ona kocaman gülümseyen kadını inceledi. Sıra Esraya geldiğinde kahkahasını tutamadan "Evet." Cevabını vererek alkışlarla ayağa kalktılar.
"Esra ayağına bas!"
Şule'nin isteğiyle ayağına basarak gülümsedi. Behzat sessizce bir küfür savurunca kahkaha attı.
"Cüzdanı gelin hanıma uzatıyorum."
Ona uzatılan cüzdanı alıp Behzat'a döndü. Dudaklarına küçük bir öpücük bırakıp sarıldı. Bebekleri sarıldıklarında kendini belli ederek engel olmuştu. Hayalet nikah memurunu uğurladıktan sonra Ankara havası açtırarak Behzat'ı ortaya aldı ve alkışlar eşliğinde oynadılar. Kendini çok yormuyordu Esra. Başını kapı tarafına çevirdiğinde Şule'nin ailesini karşıladığını gördü. Annesiyle göz göze gelince hissettipi duygunun tarifi yoktu. Hayali kurulan anın gerçeğini yaşarken yanında olmayacağını düşündüğü için çok buruktu ama şu an karşısında duruyordu annesi. Düşünmeden gelinliğini tutup annesine koştu. Kendini onun kollarına bırakıp içinden geldiği gibi ağladı. Behzat gözleriyle Esrayı ararken annesinin kollarında görünce huzurla eşine baktı.
Bunu ne kadar çok istediğini Esra dile getirmesede o biliyordu. Ynlarına gidip başıyka selam verdi. Daha ikerisini yapmayacağını hepsi biliyordu. Savaş ablasının boynuna ilk iş maaşıyla aldığı hediyeyi takınca Esra gururla yanaklarından öpüp teşekkür etti. Düğünün geri kalan zamanlarında oyum havaları dans şarkıları çalmaya devam etmiş herkes gönlünce eğlenmişti. Yeni bir dans şarkısı çaldığında Behzat elini uzatarak dansa kaldırmıştı Esrayı."Çok naziksiniz Behzat Ç."
"Savcı hanıma layık olmaya çalışıyoruz."
"Behzat seni seviyorum.."
Duraklayıp gözlerine baktı. Alınlarını yaslayıp cevapladı.
"Bende seni seviyorum."
"Yarın kontrol var. Geliceksin değil mi?"
"Gelecem."
Sımsıkı sarıldı Esra. İçinden defalarca bu ana dair teşekkürlerini sundu. Çok mutluydu. Oldukça mutlu.. Bu sefer korkuya taviz vermek istemiyordu. Ne olacaksa olabilirdi ama anı yaşamayı terch edecekti. Elini karnına koyup okşadı. Bebeğinin varlığını hissetmek onun en büyük hediyesiydi.
Geceye nokta koyarken alkışlar eşliğinde düğün salonundan ayrılıp evlerinin yolunu tuttular..
.......
Sıcacık bir duşun ardından odaya geçti Esra. Yatakta üzerini değiştirmiş olan Behzatı görünce gözlerine bakıp sırtını Behzat'ın göğsüne gelecek şekilde kendini ona yaslayarak oturdu. Boynuna değen dudaklarla vücudunun alev alev yandığını hissebiliyordu. Gözlerini kapatıp gülümsedi. Behzatın elleri karnında birleşmişti. Hormonların verdiği duygusallıkla bir yaş düştü gözünden. Vücudunu Behzat'a döndürüp ellerini yüzüne koydu. Dudaklarını dudaklarına bastırdı. Birbirlerine kavuşmanın verdiği huzurla o geceyi tamamladılar..
Sabahın ilk ışıklarıyla önce uyanan kişi Esra olmuştu. Saçlarını dağınık topuz yapıp kalktı yataktan. Kahvaltı hazırlamak için mutfağa geçtiğinde Şuleyi görmeyi beklemediği için ufak çaplı bir çığlık atıp kapadı ağzını. Şule de korkudan elindeki bardağı düşürüp kırınca karşılıklı gülmeye başladılar."Şulee ödümü patlattın."
"Bu kadar erken kalkmanı beklemiyordum Esra."
"Alışkanlık işte. Masayı kurmuşsun bile."
"Yorulma istedim. Behzat hala uyuyor tabi."
"Evet.. Dün geceki performansı şaşırttı beni."
"Seninle tanıştıktan sonra bir değişti. Daha duygusal oldu sanki."
"Bilmem öyle mi dersin?"
"Bence öyle. Baksana üzerine titriyor bir şey olacak diye. "
"Biliyor musun korkuyorum."
"Neyden?"
"Kaybetmekten Şule."
"Behzatın yarattığı etkiyi az çok anlıyorum. İnsan o kadar bağlanıyor ki kaybetmektrn fiilini yaşatıyor içinde resmen."
"Haklısın."
"Cinsiyetini ne zaman öğreneceksiniz?"
"Bir sonraki doktor kontrolünde doktor görebileceğini söyledi. Yani bugün. Ben kız hissediyorum.."
"Ne güzel.."
Esra Şulenin ellerini tutup gözlerine baktı.
"Bana anne demesen bile bu bebeğin kardeşin olduğunu hiç unutma. Kendini dışlanmış ya da başka biri gibi de hissetme. Biz behzatla hep senin yanındayız unutma olur mu?"
"Teşekkürler Esra."
Sımsıkı sarıldılar. Behzat dinlemeye ara verip mutfağa girdi. Ona ayrılan yere oturup hızlıca yemeğe başladı.
"Behzat bugün kontrol var."
"Aklımda Esra."
Telefon çalınca Behzat açıp dinledi. Esraya dönmek istemese de gözlerine bakarak açıkladı.
"Cinayet varmış."
"Behzat..."
"Gitmem lazım Esra."
Behzat masadan kalkıp Esra'nın saçlarına bir öpücük konduracakken çekildi Esra. Çatalı sertçe bırakıp kalktı masadan. Şule Esra gittikten sonra Behzat'a döndü.
"O çocuğı Esra tek yapmadı. Gitmen gerek."
"Çocuğu tek yapmadıymış saçma sapan konuşma la."
"Ne var Behzat? Senin yerine başka polis yollasınlar?"
"Ye yemeğini Şule. Çıkıyorum ben."
.......
Doktorun kapısından girdiğinde gösterdiği sedyeye yatarak karnını açtı. Jelin soğukluğuyla irkilsede gülümsedi. Bebeğini görmek onu rahatlatmıştı. Klasik olarak başlayan konuşma kalp atışlarıyla devam edecekti. Hışımla kapı açılınca Esra korkuyla sıçradı. Behzatın gözleriyle buluşunca sevinçle güldü. Doktor Esranın yanına davet ettikten sonra cinsiyet için detaylı bir ultrason yapıp ikisine döndü. Heyecanla bekliyordu Esra. Behzatın ellerini tutup doktorun gözlerine baktı."Tebrik ederim... Bir kızınız olacak."
Hissettikleri artık gerçekleriydi. Kollarını Behzatın boynuna sarıp,öpücük kondurdu. Doktor odadan çıktıktan sonra dudaklarını buluşturdular.. Yıllar sonra yeniden aynı hissi hatırlamak oldukça garip bir o kadar güzeldi..
"Kız ha.."
Gözleti dolsa da koynundaki Esraya sarılmaya devam etti. Gülümsediler. Artık onlarla olan kızlarına sevgilerini iletmek için hazırlardı...
......
İyi okumalar canlarım 💛
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Behzat Ç.
FanfictionBazı sabahlar insan hiç uyanmak istemez öyke yorgun hissedersin ki kendini elini bile kaldırmak istemezsin ya hayata karışmak zor gelir bıraksalar sonsuza kadar uyumak istersin işte tam da öyleyim şimdi. Kimse dokunmasın bana nolur kimse zorlamasın...