Cehennemde 12 Yıl | Texting

00.04: Damla

*Ufuk*

Ufuk: sanırım kim olduğun hakkında bir fikrim var. (03.00)

Ufuk: Her oyun gibi bu oyunda sona erdi.

Ufuk: Açelya.

(Açelya çevrimiçi)

Açelya: Açelya, güzel isim kim eski sevgilin mi? (03.05)

Açelya: Beni ebeleyemedin.

Açelya: Hâlâ saklandığım yerde beni bulmanı bekliyorum.

Ufuk: Senin olduğunu biliyorum. Taş sektiremiyorsun Açelya.

Açelya: Portakal kokulu kız da sektiremiyordu.

Ufuk: Tarçın kokuyorsun?

Açelya: Dünyada sadece Açelya tarçın kokmuyor.

Ufuk: benim tanıdığım tarçın kokulu tek kişi o.

Açelya: Demek ki daha tanıman gereken bir kişi daha varmış.

Ufuk: Seni görmek istiyorum, kimsin ismini söyle?

(Açelya ismini sildiniz.)

0528..: oyun sona erdi diye beni saklandığım yerden çıkaramazsın.

Ufuk: Belki de oyun çoktan sona ermiştir.

0528..:Belkiler için geç kaldın Ufuk. Oyun 12 yıldır devam ediyor.

0528..:Damla.

0528..: Adım Damla.

(Numarayı Damla olarak değiştirdiniz)

Ufuk: Sanırım saklandığın yerden kafanı uzatmaya karar verdin?

Damla: Ama hâlâ bulunmayı bekliyorum.

Ufuk: Yalan söylemediğin ne malum?

Damla: Yalan söylediğim ne malum?

Ufuk: Peki, öyleyse seni er geç bulacağım Damla.

Damla: Seni bekliyor olacağım. (03.15)

Yüzümde oluşan istemsiz bir gülümsemeyle telefonu masaya koydum. İstanbul'a döneli 1 hafta olmuştu ve bilinmeyen biri birkaç gündür bana yazıyor. 12 yıldır habersiz oynadığımız bir saklambaçtan bahsediyor. Bundan rahatsız olduğum gibi keyifte alıyordum.  Açelya olduğundan da çok emindim bugün çok şüpheliydi tarçın konusu, taş konusu bütün olasılıklar onu gösteriyordu. Öyleyse de değilse de seni bulacağım en yakınındaki ama en uzağımdaki, seni bulacağım.

2,3 saat önce (kafe)

*Ufuk*

Anlamaya çalışıyorum. 

Açelya çok garip davranıyor, üstünde bir tuhaflık olduğunu sadece ben değil diğerleri de anlamıştı.

3 kere taş sektiriyorsun demek Açelya.

Açelya Miray'a ters ters yan bakışlar attıkça Miray oturduğu sandalyeye daha da siniyordu.

Açelya başını kaldırıp bana baktı, gözlerinde anlamadığım bir duygu vardı. Çok değişmişti o pamuk şekerden sakal yapmaya çalışan, teyzesi tek başına izin vermediği için sabahın erken saatinde parka gitmek için beni kaldıran, kapüşonlusunun fermuarını kapatamayıp içinde kaybolan Açelya gitmişti. Yerine kim gelmişti?

"Neden sordun? Bir şey mi var?"

Hafifçe tebessüm edip kafamı olumsuz anlamda salladım. 

"Hayır, sadece merak ettim."

Kafasını sallayıp önüne döndü. Son kez salebine bakınca onu kafasına dikti. Salep içişi hiç değişmemişti. Yüzümde oluşan gülümsemeyle onu dikkatli bir şekilde izledim. Oğuz koluyla beni dürtünce ona baktım.

Sadece onun duyabileceği şekilde fısıldadım.

"Ne?"

Sırıtarak bana bakınca gözleriyle Açelya'yı işaret etti.

"Kızı yiyecek gibi bakmayı kes"

Ters ters ona bakınca bakışlarım salep bardağını masaya koyan Açelya'ya döndü. Bu sefer kahkaha aşamasına gelmiştim. Açelya anlamsızca bana bakarken güldü. "Ne oldu?"

Masanın kenarındaki peçeteyi alıp dudaklarının üstüne yapışan tarçınlı salebi sildim.

Gözlerinde oluşan şefkat yanaklarına hücum eden kanla birleşmişti. Oğuz'la Miray'ın bakışları benle Açelya arasında gidip gelince umursamazca peçeteyi masanın üstüne koydum. Açelya titreyen telefonuna bakınca Miray yüzünü buruşturdu. "Yine mi o çocukla görüşüyorsun."

Açelya bu sefer gerçekten Miray'a ölümcül bakış atınca istemsizce kaşlarım çatıldı. 

"Hayır. Teyzem mesaj attı, önemli bir şeymiş." 

Açelya ayaklanıp Oğuz'a elini uzattı. "Tanıştığıma çok memnun oldum." Oğuz Açelya'nın elini sıkınca bana döndü. Ayağa kalkıp kollarımı açtım. Açelya bana doğru gelip sıkıca sarıldı. Açelya sanki benim kayıp kardeşim gibiydi ve Miray haklıydı buram buram tarçın kokuyordu. 

Benden ayrılınca yüzüne kocaman bir gülümseme yerleştirdi. "Seni gördüğüme çok sevindim." "Ben de. Zeynep teyzeye benden çok selam söyle." "Söylerim." Yerime oturunca Miray'a da sarılıp kafeden kaçar gibi ayrıldı.

Sizce Açelya neden ismine Damla dedi?

Açelya ve Ufuk arasındaki ilişkiyi beğendiniz mi?

Ufuk Açelya'yı ebeleyebilecek mi? Yoksa Açelya saklandığı yerden kendisi mi çıkacak?