Koş Umay koş. Aksel Umay'ı öldüreceği sırada Kaya, Ediz ve Umay'ı kurtarmıştı. Çünkü onlarla daha işi bitmemişti. Umay Oradan çıkar çıkmaz koşmaya başladı. Adımları rüzgârın şiddetiyle sarsılırken istikrarlı olarak koşmayı sürdürüyordu. Nefesi kesiliyordu ama koşmalıydı. Yaptığı bu ölümcül deneyin eninde sonunda ortaya çıkacağını bilmeliydi. Ah Kaya.
Ediz'den yardım isteme gibi bir durum söz konusu olamazdı, onu da bu pisliğe çekemezdi. Kaçmalıydı bir şekilde izini kaybettirmeliydi. Telefonu çalınca yavaşlayarak cevapla tuşuna bastı, Ediz'di.
Konuşmasına fırsat vermeden nefes nefese:
"Ediz, Kaya bir oyun peşinde kendine dikkat etmelisin." Birkaç saniye nefes alıp vermesini dinledi, içi ürperdi. Şehrin çıkışına doğru gidiyordu.
"Ama..."
"Ediz kapatmam gerekiyor. Dikkatli ol." Onun bir şey söylemesine fırsat vermeden telefonu suratına kapattı.
Nefes almakta zorlanınca bir ağacın dibinde oturup rahatlamaya çalıştı. Tüm bu olanlar o kadar saçmaydı ki Kaya'nın onu tehdit etmesiyle oluşan bir deney daha sonra bu yaptığı adice plan, ona güvenmemeliydi. Şimdi kaçarak bunların üstesinden gelebilir miydi orası meçhul.
İnsanlar Umay'ın geçmişini öğrenirlerse onları öldürmek adına nasıl dâhice bir deney yaptığını da öğrenecekler. İşte o zaman herkesin nefretle ona bakan yüzüne katlanabilecek kadar güçlü değildi. Nefes alış verişleri düzene girince tekrar kalkıp koşmaya başladı. O evden çok uzaklaşmış değildi, henüz. Ama bu hızla koşmaya devam ederse yeterince uzaklaşabilirdi. Bacakları ona ihanet etmezlerse tabii.
Titreyen bacakları artık durmak istiyorlardı ama duramazdı. Gözleri kararmaya başlayınca yavaşladı ve kendinden habersiz düşüverdi yere.
...
Sesleri yavaşça duyabiliyordu. Tanıdık seslerdi ve gözlerini hafifçe araladığında tanıdık yüzler onu karşıladı. Kaya ve Ediz. Ediz hemen yanına gelip elini tuttu ve ona nasıl olduğunu sordu.
"Ah, Gece bizi çok korkuttun. İyi misin?" Kaya, Ediz'in hemen arkasından zafer sırıtışı gönderiyordu. Ahmak.
"İyiyim, Onun burada ne işi var?" Diye sordu çenesinin ucuyla Kaya'yı işaret ederken. Ediz elini bırakmadan arkasına dönüp konuştu.
"Sorunlarınız varsa halletmeniz gerekiyor Gece. Kaçman için büyük bir neden olması gerekiyor değil mi?" Yorgunca nefesini dışarı verdi. Başı ağrıyordu. Düşmenin etkisiyle olmuştu.
"Evet, Kaya neden buradasın?" Rahatça omuz silkti.
"Umay, hadi bize o çantanın içinde ne olduğunu söylesene." Dişlerini birbirine bastırdı ve Ediz'e döndü. Ediz anlamayan gözlerle Umay'a bakıyordu. Dayanamayıp:
"Tamam, o halde Ediz'de bilmeli. Öncelikle gerçek adım Umay. Ben geçmişte insanları öldürme planları yapmış bir laboranttım. Ölümcül bir deneyi başarıyla yaptım. Ama bir şeyler ters gitmeye başladı ve yan etkiler ortaya çıktı. Bu yüzden bu işi bırakmaya karar verdim. Kayanın laboratuvarında çalışmaya başladım ve ismimi Güneş olarak değiştirdim. Bir aptallık yaptım. Kaya'ya sırrımı verdim. Bir gün Kaya sonsuz uykusuzluk buluşunu yaptığını söyledi ve ona yardım etmemi istedi önce kabul etmedim ama beni geçmişimle tehdit ettiği için kabul etmek zorunda kaldım. Her şey tamamdı tek gereken şey deney faresi olarak kullanabileceğimiz bir insandı. Sonra deney faremiz sen oldun ve ben düzenli kullanıp kullanmadığını öğrenmek için, bana sırrını vermen için sana yakın oldum ve bana güvenmeni sağladım. Deney için sana ismimin Gece olduğunu söyledim. Ama o haplar sonsuz uykusuzluk değildi Ediz. Kaya benim yaptığım ölümcül tablet ilaçlarının görüntüsünü değiştirdi. Ve o çantanın içinde ise Benim yaptığım deneye ait belgeler ve ilaç örnekler vardı. Tehdit amaçlı yani. Kaya bu oyunu önceden düşünmüş ve planlamış. Senin kaçırılman, O eski arkadaşın, senin deney faresi olman. Hiç biri tesadüf değildi. Bir oyunun içerisindeyiz. " Ediz Umay'a şaşkınca baktı ve sonra Kaya'nın sinirden kızarmış suratına baktı cidden kızarmıştı. Umay üzerinden büyük bir yük kalktığını hissederek Kaya'ya döndü.
"Ve sen Kaya, artık defolabilirsin." Kaya ellerini yumruk yapmış bir şekilde tısladı.
"Umay, ya tüm şehre yayarsam bu belgelerin kopyasını? Ya gazetelere ilan verirsem? Seni yok etmek istemezler mi?" Omuz silkti.
"Umurumda değil Kaya, artık umurumda değil." Ediz şaşkınca onlara bakarken ayağı kalktı. Kaya'nın yakasından tutup sarstı.
"Defol git Kaya. Defol!"
Ediz bana baktı.
"Gece, beni kullanmak için Kaya'yla bir anlaşma yaptınız değil mi? Neden Gece ya da Umay?" Sakince kurduğu bu cümle Umay'ı ürkütmüştü. Kaya'ya baktığında arkasında büyük bir tartışma ortamı bırakmıştı, gidiyordu. Ediz haklıydı bir şey diyemezdi. Ama onun yerinde kim olursa olsun bunu yapacaktı, yapmak zorundaydı. Yere dizlerinin üzerine çöktü ve Umay'ın yüzünü ellerinin arasına aldı. "Ben sana güvendim biliyor musun Umay? Benim için hep farklıydın. Bunu kendime kabul ettiremesem de hissediyordum. Bir anda hayatıma girdin. Ben yıllar sonra ilk defa birine güvenebildim. Annemden sonra ilk defa bir kadına değer verdim. İlk karşılaştığımız günü hatırlıyor musun borçlu kız? Bütün hayatımı değiştiren o gün. Şimdi senden nefret etmem gerekiyor. Hatta benim yerimde başkası olsaydı öldürüp bir yere atardı. Benim de senden nefret etmem gerekmiyor muydu Umay? Neden sana öfkeli değilim? Seninle karşılaştığım güne lanetler etmek varken neden hayatımda olduğun için mutluyum? Ama şuna eminim ki ne olursa olsun seni seviyorum Borçlu Kız." Bu dedikleri Umay'ın içine işledi.
"Ediz, özür dilerim." Gözlerini kaçırdığında ellerini yüzünden çekti ve tebessüm etti.
"Biliyordum Umay." Gözlerini kocaman açarak onu izlemeye başladı.
"Bu deneyin bir parçası olacağını biliyordum, araştırdım." Umay'da ona karşılık olarak tebessüm etti.
"Neden kızmıyorsun? Ediz bir şeyler söyler misin?" Kahkaha atmaya başladı.
"Hayır, kızmıyorum, yapamayacağını biliyordum. Umay sen kimseyi öldüremezsin ki." Umay'da kocaman gülümsemeyle karşılık verdi ona.
"Haklısın, yapamazdım." Ediz ona yaklaştı.
"Seni seviyorum Umay." Dedi. Umay Bir şeyler hissediyordu, midesinde karıncalanma kalp atışlarının hızlanması. Ah! Umay'da onu seviyordu.
"Ben de, Ben de seni seviyorum." Bir kaç saniye birbirlerine baktılar sadece sonra gülmeye başladılar ve Ediz ona yaklaştı. Dudakları birbirine değdiğinde Umay kendini geri çekmedi. Birkaç saniye sonra şaşkınlığı üzerinden kalkmış gibiydi. Sıcak nefesi dudaklarına her değdiğinde çok iyi hissediyordu. Birkaç dakika sonra dudaklarını çekti ve alınlarını birbirlerine bastırdılar.
"Seni seviyorum Borçlu Kız." Dedi ve gülümsedi.
"Seni seviyorum Ediz." Diyerek ona karşılık verdi. Ediz ve Umay'ın hikâyesi buradan sonra bir başlangıca imza atmıştı. Birbirlerinin her şeyi olmuşlardı. Birbirlerini seviyorlardı ve her zaman birbirlerine güveniyorlardı. Çünkü onlar Ediz ile Umay'dı.