Allison,Jack öldü.

26 1 0
                                    

Elimde kızımın kanı,gözlerimde yaşlarla hastanede bulduğum boş bir duvara çömelmiştim.Kaç saattir bu haldeyim,hiçbir fikrim yoktu.Arada nefes almaya çalışıyordum.Tek bunu hissediyordum çünkü.

Abigail'i getirdiğimiz gibi ameliyata almışlardı.Ve hala ameliyatta.Tanrım,dayanamıyordum.Sanki kalbimi söküp,elime vermişlerdi.Ve bende elimde kalbimle umutsuzca yaşamaya çalışıyordum.Her an ölümü beklercesine,yaşıyordum...

Christian beni oturduğum yerden kaldırmaya çalışsada,her seferinde bunu başaramıyordu.Ona hak veriyordum.Daima benim iyiliğimi istiyordu.Ama şuan ona karşılık verecek durumda değildim.

Ayağa kalkmalıydım.Kızım için güçlü durmak zorundaydım.Derin bir nefes aldım ve duvara tutunarak ayağa kalktım.Christian koşarak yanıma gelerek kolumu tuttu.

"Bebeğim,iyimisin? Birşey istermisin?

Gel seni tekrar yatıralım,bir iğne daha iyi gelecek eminim."

Yatıralım mı? Bir iğne daha mı?

Ben ne zaman yatmıştım?

Aman Tanrım!?

Hafıza kaybıdamı geçirecektim.

"Hayır Christian,kızımın yanında olmam gerek."

Ameliyathanenin kapısına doğru ilerledik.Daha sonra Christian beni dinlenme odasına doğru sürükledi.Şükürler olsun Baba hastanede değildi.

Odadaki koltuğa kendimi attım.Daha fazla ayakta durmaya gücüm yoktu.

Kapıdan siyah takımlı bir adam girdi. Christian'ın kulağına birşeyler fısıldadı.

Christian'nın bakışları değişti.Yanıma eğilerek,ellerimden tuttu.

"Allison,Jack ölmüş."

Ölmüştü.

Evet,tamamen hayatımdan çıkmıştı.

Hayatımı mahveden bu adam,sonunda gitmişti.

Ama gitmeden en değerli varlığımı benden almaya çalışmıştı.

Ama ne hissettiğimi bilmiyordum.

Bu duygu gerçekten beni rahatsız ediyordu.Boğazımda biranda hıçkırıklar birikti.

O adam için ağlayacak olmam,midemin bulanmasına neden oldu.Böğürerek lavobaya koştum.Kapıyı kilitledim.Christian kapıyı çalıyordu.

"Allison,aç kapıyı korkutma beni."

Yere çömelmiş nedensizce ağlıyordum.Yine herşey üstüste gelmişti.O dayanamaz dediğim noktadaydım.

Kapı tekrar vuruldu.

"Abla hadi aç kapıyı,bak ben geldim."

Ah Elisa.

Güzel kardeşim.Sana öyle ihtiyacım vardı ki.

Koşarak kapıyı açtım.Elisa'nın o güzel gözleri ağlamaktan kızarmıştı.

"Ah,Elisa"

Boynuna atladım.Hastanede olduğumu umursamadan yine yüksek sesle ağlamaya başladım.

"Herşey geçecek abla.Abigail ayağa kalkacak.O hepimizdende güçlü.O benim biricik yeğenim.."

Elisa'da kendini tutamayarak ağlamaya başladı.Cümlesini bitirememişti bile.

Eliyle gözyaşlarımı sildi.

"Dinlenmen gerek abla,iyi değilsin.Hem güçlü olacaksın ki Abigail'e güç vereceksin."

"Elisa haklı Allison hadi seni odana götürelim."

Elisa Christian'a nefretle baktı.
Elisa o çok iyi biri ondan nefret etme demek çok isterdim.Ama konuşacak halim kalmamıştı.

Christian beni kucağına alarak,odaya taşıdı.Bilincimi yavaş yavaş kaybediyordum.

Gözümde yine Abigail canlandı.Ama bu sefer onun elinden tutmuştum..

~

Gözümü açtığımda hastanede olduğumu idrak etmem uzun sürmedi.Elisa yanımda oturmuş bana bakıyordu.Gözümü açtığımı gördüğünde;

"Abla,Abigail'in ameliyatı iyi geçmiş.Yoğun bakıma aldılar ama durumu iyiye gidiyor."

Elisa ağlıyordu.Ama bu sefer gözyaşlarında umut ve mutluluk vardı.

"Kızıma götür beni Elisa."

Sesim çok kısık çıkmıştı.Kendimi çok yorgun hissediyordum.

"Abla biraz daha dinlenmen gerek lütfen.."

Kolumdaki serumu çıkardım.Canım yanmıştı ama umurumda değildi.Şuan ihtiyacım olan tek şey kızımdı.

Ayağa kalktım.Elisa'da pes ederek kolumdan tuttu.

Yoğun bakımının camına baktığımda,meleğimi cansız bir şekilde makinelere bağlı halde yatarken gördüm.Kalbim buna dayanamazdı.Ama kızımın yanında olmak için güçlü durmak zorundaydım.

Elisa doktordan Abigail'in yanına girmem için izin aldı.

Hemşire beni hazırladı ve yoğun bakıma girdim.

"Abigail o yatağa hiç yakışmadın bitanem,lütfen yanıma dön..."

Birden makineden hızla sesler geldi.Hemşire hızla odaya koştu.Onun peşinden gelen hemşirelere;

"Doktora acil haber verin,hastanın kalbi durdu.Çabuk olun!?"

Aman Tanrım olamaz.

Abigail!?

Gölgelerle OynamakHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin