Bir tarafta Türkiye'de büyük işlere imza atmış mimar Eda Yıldız, diğer tarafta ise adını dünyada duyurmuş mimar Serkan Bolat..
Her şey Serkan'ın Türkiye'ye dönmesiyle başlar ve bu ikili kendilerini bir rekabetin içinde bulur.
Ertesi gün çalışırlarken Pırıl ve Ceren, Eda'yı kenara çeker.
Ceren:Eda..Sen dün gece nerdeydin? Pırıl:Evet Eda..Serkan da yoktu zaten ortalıkta.Bize anlatman gereken bir şeyler olabilir mi? Eda:Anlatıcam.Ama şimdi değil.Çalışıyoruz.. Pırıl:O zaman öğle molasında hiçbir yere kaçmıyorsun! Eda:Tamam..
Çalışmaya devam ederler. Birkaç saat sonra öğle molası verirler ve Ceren, Pırıl, Eda kafeye gider.
Ceren:Dökül.. Pırıl:Hemen! Eda:Dün gece...
Eda olanları anlatır.
Pırıl:Baya baya kafamı karıştırıyorsun dedi yani.. Eda:Evet..Ama duyduğumu bilmiyor tabi. Ceren:Sonuçta demiş mi demiş. Pırıl:Aynen! Ceren:Desene çıkan haberler gerçek olacak bu gidişle.. Eda:Hemen uçmayın ya..Hem beni biliyorsunuz.. Pırıl:Asıl sen biraz uç! Ya Eda kaç yıl oldu? Sence de artık yeni birilerine şans vermenin vakti gelmedi mi? Ceren:Pırıl haklı..Hem neden herkese Cenk'miş gibi yaklaşıyorsun? Eda:Kolay bir şey yaşamadığımı siz de en az benim kadar iyi biliyorsunuz. Pırıl:Evet ama.. Eda:Aması yok işte..Ben o aşk defterini bir kere kapattım.Bir daha da açmaya niyetim yok! (saate bakar) Hadi kalkalım...
Eda ve Pırıl çalışmak için geri döner.Selin yanlarına gelir.
Selin:Arkadaşlar..Size bir haberim var. Serkan:Noldu Selin? Selin:Bu proje ortaklığı basının ilgisini çekmiş ve sizinle röportaj yapmak istiyorlar. Ferit:Sizinle derken? Hepimizle mi? Selin:Evet.Artlife ve Querencia ortaklarıyla.. Engin:Ne zaman? Selin:Eğer kabul ederseniz yarın buraya gelecekler. Pırıl:Güzel olabilir aslında. Engin:Evet.. Eda:Aa..Ama benim yarın Çanakkale'ye geçmem lazım.İstanbul'a dönmeden seraya uğramam gerek. Serkan:Adada halledemez misin işini? Sera yok mu burda? Eda:Var..Var da kullanacağım çiçeklerin hepsi yok.O yüzden mecbur şehre gitmem lazım. Serkan:Hıı.. Eda:Ben olmadan da yaparsınız ya. Serkan:Olmaz öyle.Selin..Ertesi gün gelmelerini söylesen?
Selin erteleyebilecek olmasına rağmen erteleyemeyeceğini söyler.
Selin:Maalesef..Onların da programları dolu. Ferit:Bu röportaj iki taraf için de iyi olurdu aslında. Engin:Eda şimdi gitsen..Olmaz mı? Eda:Olur.Ama sizden birinin de benimle gelmesi lazım.Sizin yaptığınız son değişikliklere hakim değilim.Ona göre değiştirmem gereken şeyler olabilir.Bugün inceleyip gidecektim.Ama şimdi incelemeye kalkarsam yetişemeyebilirim.Malum vapur saatleri... Serkan:Tamam.Ben gelirim. Selin:(sinir olur) Senin buradaki işin bitti mi ki Serkan? Serkan:Bugünlük yapacaklarımız bitti sayılır. Engin:Kalanları ben hallederim. Serkan:Güzel..O zaman hadi! Gidiyoruz. Eda:Tamam ben hemen eve uğrayıp gelicem. Serkan:İskelede bekliyorum seni. Eda:Tamam!
Motorla vapura binip karşıya geçerler. Çiçekleri alacakları seraya giderler.
Eda:Tomris abla.. Tomris:Eda..(sarılır) Nerelerdesin sen ya? Çok açtın arayı bu sefer. Eda:Evet ya..İş güç derken..Sen nasılsın? İyi misin? Tomris:İyiyim iyiyim.Sen adaya mı geldin? Eda:Evet.Yeni bir proje için geldik. Tomris:O zaman siz çiçek bakmaya geldiniz. Eda:Evet.. Tomris:Bu bey kim? Eda:Serkan..Serkan Bolat. Serkan:Merhaba Tomris Hanım.(elini uzatır) Tanıştığımıza memnun oldum. Tomris:(elini sıkar) Ben de..Eda..Senin geçen yaz istediğin çiçekler vardı ya..Bu sene geldi. Eda:Anemon mu? Tomris:Evet.. Eda:(sevinir) Ayy nerdeler? Tomris:Geç bak.Şu tarafta...
Tomris:Siz nerden tanışıyorsunuz Eda'yla? Serkan:Adadaki projede ortak çalışıyoruz. Tomris:Hıı... Serkan:(Eda'yı izliyordur) Tomris:Eda iyi kızdır.Gelgitlidir ama iyidir.. Serkan:Siz eskiden tanışıyorsunuz galiba. Tomris:Evet..Çocukluğunu bilirim ben Eda'nın. Serkan:Nasıl biri? Tomris:Eda mı? Serkan:Evet.. Tomris:Eda..Başka türlü bir kız.Herkese benzemez.Bir kere prenses değil.Prensini falan da aramaz.Kendi savaşını verir.Çözümü de hep kendisinde arar.Hep bir "ben bunu çözebilirim" düşüncesi vardır.Hayatın sillesini daha çocukken yedi Eda.Ailesini kaybetti..O zamanlar başladı ondaki "ben her şeyi hallederim, çözerim" düşüncesi.Güçlü kızdır Eda.Cesurdur..Ayakları yere sağlam basar.Olmaz denileni oldurur.İmkansız dediğini başarır.Hayatın, karşısına mucizeler çıkarmasını beklemez.Kendi mucizesini yaratır. Serkan:Doğru..Yaratır.Neyse..Ben bir Eda'ya bakıyım.
Eda'nın yanına gider.Beraber çiçekleri seçerler.İşleri bitince Tomris'in yanına dönerler.
Eda:Tomris abla.. Tomris:Efendim kuzum? Eda:Ben neyden ne kadar gerektiğini vs. her şeyi yazdım sana.Ama daha teslimat tarihi belli değil.Belli olduğunda ben sana onu da haber vericem. Tomris:Tamam.. Eda:Bide bir şey isticem.. Tomris:Biliyoruum..Merak etme ben bizzat kendim gidicem.Bitkiler dikilene kadar da ordan ayrılmıcam. Eda:Harikasın sen! Tomris:Eda.. Eda:Hı? Tomris:Geçen hafta..Cenk geldi. Eda:Ne işi var onun burda ya?! Ne istiyormuş? Tomris:Seni sordu.Sana ulaşmaya çalışıyormuş. Eda:Bir şey söylemedin dimi? Tomris:Yok kuzum.Söyler miyim? Eda:Bir daha gelirse söyle..Sakın karşıma çıkmaya kalkmasın! Neyse biz gidelim hadi.. Serkan:Bitti mi işin? Eda:Bitti bitti. Tomris:E otursaydınız.. Eda:İnan seninle oturup sohbet etmeyi ben de özledim ama gitmemiz lazım. Tomris:Peki o zaman.. Eda:Ama söz..İstanbul'daki işleri biraz toparlayım bu tarafa gelicem tekrar.Özlemişim zaten. Tomris:Gel buraya (sarılır) Dikkat edin kendinize. Serkan:İyi günler Tomris Hanım..Tekrardan tanıştığımıza memnun oldum. Tomris:Ben de..Sizi de mutlaka beklerim. Serkan:(gülümser) Eda:Görüşürüz..
Eda ve Serkan seradan çıkarlar.Motorla iskeleye giderler ve vapura binerler.Vapurun üst katında oturuyorlardır.Eda dalgındır.
Serkan:Eda.. Eda:... Serkan:Edaa! Eda:... Serkan:Edaa!! Eda:Hı? Efendim? Serkan:Eda, Eda diyorum..Duymuyorsun. Eda:Kusura bakma ya..Dalmışım. Serkan:Fark ettim.İyi misin? Eda:Bilmiyorum. Serkan:Cenk mi? Eda:Ne? Serkan:Adını duyduğundan beri allak bullaksın. Eda:... Serkan:Anlatmak zorunda değilsin tabi ama.. Eda:Eski sevgilim. Serkan:Bu kadar mı? Sadece bir eski sevgili mi? Eda:Değil.. Serkan:...? Eda:Klasik bir hikaye.Sıradan.. Serkan:Sıradan iyidir. Eda:Aslında bilindik kahramanlar, bilindik son..Kız, adama aşık olur.Adam, kızı onu sevdiğine inandırır.Nişanlanırlar.Sonra..Nikahlarına bir hafta kala kız adamı en yakın arkadaşıyla yakalar. Serkan:... Eda:Ben..Ben bir anda..Sadece bir anda her şeye olan güvenimi kaybettim.Sadece Cenk'e olan değil, sadece aşka olan değil, onunla birlikte yakaladığım arkadaşıma olan güvenimi kaybettim.Dostluğa olan güvenimi kaybettim.Ve bunların hepsi tek bir anda oldu bana. Serkan:Sen insanlara ne oluyor sanıyorsun? Herkesin başından böyle trajik olaylar geçiyor.Bak..Ömrümüzün bir yerinde bir şey olur.Kısacık bir anda her şey değişir.Yaşamın orta yerinden kırılıverir.Sonra bütün sıfatlar anlamını yitirir.Bildiğin her şey elinde patlar. Eda:Hayat böyle diyorsun yani.. Serkan:Aynen böyle.Umduğundan az, kaldırabildiğinden fazla. Eda:Galiba Serkan Bolat da sandığımdan fazla. Serkan:Emin ol, kaldırabildiğinden de fazla. Eda:(güler) Bak güneş batıyor.. Serkan:Anlattığın kadar varmış.
Adaya gelirler. Akşam Eda ateş yakıp tek başına sahilde otururken Serkan gelir.
Serkan:Nabıyosun burda? Eda:Oturuyorum. Serkan:Tek başına mı? Eda:Evet. Serkan:Eşlik edebilir miyim? Eda:Gel.. Serkan:(oturur) Gerçi sen kendinle baş başa kalmayı seviyorsun galiba. Eda:O gün de dediğim gibi..Dünya durmuş gibi hissediyorum.Sanki koskoca gezegende sadece ben varmışım gibi..O zaman bütün derdim, tasam gözümde yok oluveriyor. Serkan:(gülümser) Eda:Çok yaklaştık.Biraz uzaklaşmamız lazım. Serkan:..? Eda:Ateşten.. Serkan:Lisedeyken kampa gitmiştik bir gün.Bunun iki katı ateş yakmıştık.Ben o zaman da ateşe fazla yakın durduğum için sıcaktan sızıp kalmıştım. Eda:Yandım demiceksin dimi? Serkan:Yok..Yok yanmadım.Ama soğuktan titreyerek uyandığımda yalnız olduğumu fark ettim. Eda:Seni bırakıp gitmişler mi? Serkan:Aynen öyle yapmışlar. Eda:Ertesi gün ne dediler peki? Serkan:Beni kollamalarına ihtiyacım olmadığını düşünmüşler. Eda:Sana bir şey oldu mu? Serkan:Yalnız uyanmamın haricinde mi? Sönmüş ateşin başında..Soğukta titreyerek.. Eda:Soğukta yalnız uyanmak çok kötü bir his.Biliyorum.. Serkan:..? Eda:Annemle babam bir şey ihtiyaç olduğunda şehre giderlerdi.Sonra işte eşe dosta takılıp dönemezlerdi.Ben de gecenin bir yarısı tek başıma uyanırdım.Soğukta..Sobanın ateşi gitmiş olurdu.Böyle battaniyeye sarılıp pencerenin önüne otururdum. Serkan:Bütün gece mi? Eda:Yok..Çıkıp yıldızları seyrederdim.Babam hepsinin adını yüz kere söylemişti herhalde.Ama hep yerlerini unuturdum.Ben de yeni takım yıldızları bulup kafamdan onlara isim uydururdum. Serkan:Eee..Ne isim vermiştin yıldızlara? Hatırlıyor musun? Eda:Hımm..Bir bakalım..(eliyle gösterir) Şu yıldızı görüyor musun? Parlak olanı..Bak sağından dört tane yıldız iniyor aşağı. Serkan:Evet..Büyük Ayı. Eda:Rudy takım yıldızı. Serkan:Rudy? Eda:O zamanki köpeğimizin adı. (eliyle gösterir) Bak şuradaki parlak yıldızı görüyor musun? Serkan:Hangisi? Eda:Böyle solunda daire yapıyor.Beş tane yıldız var.Gördün mü? Serkan:Evet.. Eda:O da Eda Yıldız yıldız kümesi. Serkan:Güzelmiş..(Eda'ya doğru döner) Peki..Bana yıldız bıraktın mı gökyüzünde? Yoksa..Hepsi sahiplenildi mi çoktan? Eda:Çok nadir bulabildiğim bir yıldız kümesi var.Sonsuzluk işareti gibi..Yan yanalar.Ona bir isim koymamıştım. Serkan:Serkan Bolat..Yakışır bence.
Serkan, Eda'ya doğru yaklaşır.O sırada Ceren gelir.
Ceren:Eda! Eda:Efendim..? Ceren:Selin seni arıyordu yarınki röportajla ilgili anlatması gereken şeyler varmış sanırım.Gelir misin? Eda:Geliyim..
Eda ve Ceren eve dönerler.Eda, Selin'in yanına gider.
Eda:Selin? Selin:Edacım diğerleri gördü de sen röportajda sorulacak soruları görmedin.Bir bakalım diye seni arıyordum. Eda:Tamam bakalım. Selin:(dosyalarını karıştırır) Bendeki kopyasını kaybetmişim ya..Aşağıda Serkan'ın çantasında olacaktı. Eda:Tamam.Ben alıp geleyim.
Eda aşağı iner.Serkan'ın çantasını bulur, açar ve iki fotoğrafla karşılaşır.Arkasını çevirdiğinde "Seni seviyorum.." notunu görür. Fotoğraflar:
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
Eda'dan Bazen..Hayatımızda bazı tokatlar neden atılır bilir misiniz? Bizi kendimize getirmek için...Dur demek için... Az kalsın sana inanıyordum Serkan Bolat!
