5."Çünkü seni seviyorum!"

145 16 79
                                    

Gün batarken efkarlanınca ben,
Eşlik edersin gibi geldi bana.
Ağlamaklı oluruz.
Sebepsiz ağlarız belki.
Beni tek hüzünlendiren sen değilsin ki..

~
Taehyung evine mutsuz bir şekil de dönüyordu.

Bugün Jeongguk'u görememişti. Ona dün yanlış bir şey söylediğini de düşünmüyordu. Hasta mıydı acaba?

Belki de hastaydı, evet evet. Kesinlikle öyle olmalıydı veya Jeongguk onu görmek istememişti.

Başını iki yana sallayarak bu ihtimali kovdu. Öyle olamazdı. Yoksa kalbi çok acırdı.

Hasta mıydı diye kontrol etmek için sonunda kendini cesaretlendirerek bir saat sonra evden çıktı. Kötü hissediyordu. Oturup ağlama isteği basmıştı bir anda.

Jeongguk'a bir şey mi oldu diye korktu bu hislerle.

Ama biliyordu ki bu ağlama isteği sadece göreceği şeylerin hoşuna gitmeyeceğiydi.

İçinden bir ses "Oraya gitme. Çok kıralacağız. Jeongguk bizi görmek istemediği için çıkmadı." dese de diğer başka bir seste "Hayır kaç gündür kendi isteğiyle bizle konuşmadı mı? Niye bizi görmek istemesin?" diyordu.
İçinden dualar etti uzun zaman sonra tanrısına,ikincisi olsun diye.

Ama dünyayı hiçbir zaman kafamıza göre tersine çeviremezdik.

Jeongguk ortalarda Taehyung'u görmeyerek evinden çıkmış, düşüncelerle (bu sefer karşısında Taehyung varmış gibi düşünmek için) çınarın dibine gidiyordu.

Gayet iyi gözüküyordu. Hasta değildi... Taehyung kırıldı. Çok kırıldı hem de.

Ama yine de zoraki gülümsemeyle bahçeye girdi.

Jeongguk onu gördüğünde şok olmuştu.

Oturduğu yer de öylece kalakalmıştı.

"Ben de hasta mısın diye kapını tıklatmaya geliyordum." dedi her an dolup akabilecek gözyaşlarının ve boğazındaki yumrunun farkındalığıyla.

"Ben iyiyim." dedi Jeongguk da. Hala şok olmuş gibi hissediyordu. Bir diğer hissiyse düşünürken onu çevresinde istemediğiydi.

"Beni yanında istemediğini söylesen gelmezdim. Kendini evine kapatmana gerek yoktu." kurumuş dili damağıyla durmadan yutkuna yutkuna zar zor demişti kelimelerini.

"Öyle mi?" demişti hayretle Jeongguk.

Başını yana eğerek ellerini uyluklarına atıp sıkmıştı. Sinirlenmişti bir an da.

Taehyung o an çok kırgındı ve Jeongguk da düşünceleri bölündüğü için sinirli olmasını ayrıca dedikleriyle sözünün sahibi olmadığını düşündüğü Taehyung'a anında parlamıştı.

Çünkü ona kaç kere git demişti. Git... Ama bir kere gitmemişti.

"Öyle." dedi.

Jeongguk sinirle ayağa kalkıp sağ elinin işaret parmağını sallarken hiddetle bağırdı. "Sana" işaret parmağını Taehyung'un evine çevirip devam etti. "KAÇ KERE GİT DEDİM. AMA SEN GİTMEDİN. EMİN MİSİN?"

Taehyung da kendine bağıran insana yaklaştı. Yüzlerinin arasında santimler vardı.

"EMİNİM." diye kükredi o da.

İkisi de sinirle ve bir sürü kırgınlıkla gözleri kararmıştı adeta. Jeongguk bu zamana kadar ki kırgınlıklarının hıncını, Taehyung ise sayısız reddelişinin( buna babasının onu evde istemeyip bu eve daha on beş yaşında kakalaması da dahildi) kırgınlığını çıkarıyordu.

Kararmış gözlerle baktılar birbirlerine. Sinirli iki boğa gibi duruyorlardı. Her an kafa kafaya verip kavga edecek gibi...

"NEDEN DURMADAN HER GÜN BAHÇEME GELİYORSUN PEKİ SÖZÜNÜN ARKASINDA DURAN TAEHYUNG!"

Taehyung hiddetle bir kaç nefes aldı ve sonrasını düşünmeden o an konuştu.

"Çünkü. Çünkü seni seviyorum!"

Bununla ikisi de derin nefeslerle birbirlerinden uzaklaştılar.

Taehyung yaptığı itirafla reddelişe hazırlanmaya çalıştı. Ama değildi ki. Daha hazır değildi söylemeye.

Daha hazır değildi reddedilmeye.

Bu yüzden dolu gözleriyle" Daha reddedilmeye hazır değilim"lerle bahçeyi koşarak terk etti.

Eğer arkasına dönüp baksaydı Jeongguk'a bir kere.... İşte o zaman aldığı itirafla mutlu olan,gözleri dolu Jeongguk'u görürdü.

Jeongguk mutluydu çünkü bulmuştu. Cevabını da, bataklıktan onu söküp çıkaracak kişiyi de. Bu dünyada ki cennetini bulmuştu.

~
Bölüm sonu.

Bölüm şarkımız : BTS - butterfly

Moralsiz hissediyorum (kavga ettim :")
Yine de iyi bir bölüm yazmaya çalıştım. İyi akşamlar dilerim.

Kendinize iyi bakın!



merdiven Where stories live. Discover now