16

58 1 0
                                    

Iyi okumalar 🌈

Deniz duyduğu sesle gülmesi gitti özlemişti sesini "sana fizikten bir soru sorucam ve bana cevap vereceksin" dedi itiraz kabul etmiyorum demek istedi ama konuşunca bile sesi titriyordu.

"Sarhoşmusun?"

"Hayır daha içmeyi akıl edemedim. Neyse gelelim soruma sence insanı öldüren yalnızlıkmıdır yoksa sevgisizlik mi? Hangisi daha erken yapar işini? Ne kadar kaldı ömrüme?"

Adam böyle soru beklemiyordu dolmuştu gözleri ama karşısındaki ses tekrar gülmeye başladı.

"Baba" işte bu sesleniş yıllardır yapmadığı sesleniş fısıldadı kendi kendisine "böyle seslenmeyi Özlemişim" tabi bunu babası da duymuştu ama konuşmuyordu.

"Baba bir şeytan var girmiş kalbimle beynime durmadan kim olduğumu, neden yaşadığımı soruyor. Kimim ben baba, neden yaşıyorum?"

Adam gözünden süzülen yaşla derin nefes aldı, söylemek istiyordu "benim oğlumsun" demek istiyordu ama Deniz devam etti.

"Bir gün ölürsem ki, zaten böyle fazla yaşamam, ölürsem sana hakkımı helal etmiycem. Kimsesiz bir çocuğa aile verip tam mutlu anında tekrar kimsesiz bıraktığın için bu acıyı bana tekrar yaşattığın için, senin yüzünden gerçek babamı unuttuğum için, sana, hakkım helal değil"

"Deniz" dedi adam işte yıllardı kalbinde olan ama diline getirmediği isim şimdi iki dudağının arasından dökülmüştü.

"Baba, yada öğretmenim hayati bana o kadar güzel öğrettin ki, daha 18 yaşımda ölmeyi seçiyorum. Anlamadığım ve senden anlatmanı istediğim şey acaba 18 yaşında ve ya daha büyük eşcinsel olduğu için başkaları tarafından öldürülen insanlarımı çok acı çekti yoksa 14 yaşında babam tarafında öldürülen benmi?"

" Bir erkeye aşık oldum dedim tamam, yaşıyorum, kalbim hala atıyor ne olsa sevinirsin o da senin gibi başkası için gelmiş ve gidici" deyip güldü dahada çok güldü "ah acaba dedeme söylesem bir dernek mi kursa isminide 'kimsesiz Denizi sevin' koysun, açıklaması 'Iki ailesi olduğu halde ikiside bir boka yaramamış ve sizlerden çok çok rica ediyoruz sevin bu yetimi"

"Yeter " dedi adam Denizin laflarının ağırlığından ölecek neredeyse "ya baba 4 yıldır konuşmuyoruz daha sana yaşadıklarımı anlatmadım ne yeteri ama hatırım kalır. Şimdi beni dövüp evden attın ya bende sizden uzak bu liseyi yazdım özlerim de seni görmek isterim diye ta buraları yazdım. Daha 14 15 yaşlarında, gittim, bir kaç ay arkadaşlar vardı etrafımda sonra nereden öğrenmişlerse yetim olduğumu beni görmemezlikten geldiler, arada dövdüler, birde yetim muamelesi yapıp köle gibi çalıştırdılar. Çalınan eşyaları ilk benden bildiler, artık yemeklerini benim tabağıma döktüler yetmedi tecavüz ettiler" son söylediğinde utancından gözlerini yumdu. Adam duyduklarıyla ağlaması şiddetlenmişti. Oğlu ağlayan babasıyla dahada utandı. Kırık sesiyle "baba çok utandım, kirlendim, kalbimi, ruhumu yetmedi vücudumu kirlettiler, hastaneye yattım sordular sizi diyemedim yaşadığınızı zaten yaşasaydınız benim oralarda ne işim vardı değilmi? Çıktığımda okulum değişmişti,  yemeden, içmeden kesildim insanlarla konuşmadım onları duymadım kapattım kendimi  sizin gibi iğrenç insanlara. Şimdi sevdim birini, başkası için geldiği için ağlıyorum ama iyiki benim için gelmemiş, ne vere bilirim ki ona ben, kirli olan  bu vücudumu, ruhumu yoksa hayatımı. Pırıl pırıl parlayân gözlerine bakıp ne söyleyeyim. Baba iğrenç birisin bu halde olmamın tek sebebi o serefsiz değil, benim çırılçıplak baygın bulunmamın sebebi sensin, kaç kere ölmek istememin sebebi sensin. Birdaha asla seni arayıp sormayacağım, bana vekalet gönder soyadını benim gibi ne olduğu belirsiz birinden kurtara bileyim" deyip telefonu kapattı.

Telefonu duvara çarpıp parçaladı. Ellerini saçlarına gerip az önce nasıl gülüyordusa şimdi aynı şekilde ağlıyordu. Sonra sildi gözlerini kalktı ayağa "ben güçlüyüm, evet ben güçlüyüm" deyip gözlerini sert sert sildi. Kırmızı olan gözleri sert silinmesiyle daha da kızardı. "Arkadaşlarım şimdi eve gidip 9 günün geçmesini bekliyorum ve sonra onlar gider gitmez evden çıkıyorum ve sırra kadem basıyorum, tabi önce şu soy isimden kurtulmam gerekiyor" deyip yürümeye başladı.

Eve geldiğin de, anahtarı götürmediği için kapıyı çaldı. Kapıyı açan An "Deniz geldi" diye bağırıp sarıldı. Denizin kolları yanında sabit duruyordu. Alp gelip hemen kardeşine sarıldı "aptal neredesin annemde merak etmiş arıyoruz açmıyorsun" deyip daha sıklaştırdı kollarını.

Deniz gülüp "bak burdayım zaten dönüp dolaşıp buraya geleceğim, gidecek başka yerim yok dimi" dedi. Alp dümdüz  duran Denizden ayrılıp, yüzünde alaylı gülümseme, gözleri kıpkırmızı, sesi boğuk çıkan kardeşine baktı. Tekrar sarılmak isterken Deniz geriye adım atıp "yeterli abicim fark ettiğim kadarıyla sarılmayı seven biri değildin" deyip yanından geçti. Alp başını yere saldı, An ağzını açacakken " An ben uyumaya gidiyorum beni uyandırmayın, uyandığım zaman yemek yerim" deyip Raphaele kısa bakış atıp odasına yürüdü.

Aklına gelenle arkasını dönüp "bu arada telefonum kırıldı maaşımı aldığımda yenisini alırım" deyip odasına girdi.

Yatağa uzanıp gözlerini yumdu ama acıyordu gözleri açıp tavanı izledi. Kafası artık düşünmeyi bırakmıştı sadece boş boş  bakışları kalmıştı.

"Tanrım" dedi, "hala yaşamam daha fazla acı çekmem gerektiği içinmi? Ne için cezalandırılıyorum? Ailemle birlik ölmeyip onları bıraktığım için mi? Eğer öyleyse yemin ederim ben istemedim onlarsız bir heyat" göz kenarlarından süzülen yaşlarla yatağı ıslanıyordu.

Raphael kalbine giren acıyla elini kalbine bastırdı. Kulağına gelen ses "başmelek Raphael! Neden mutlu etmen gereken fani bu kadar acı çekiyor! Faninin çektiği acı azalmışken neden birden bire doruklara yükseldi? Bir fani daha, tanrının verdiği cana zarar vermeyecek git ve o faninin aklından çıkar bu şeyleri!" Deyip sustu. An elinde bardakla Raphaelin yanındaydı. Suyu içen Raphael gözlerini sımsıkı kapatıp ayağa kalktı. Denizin odasının önünde durdu, kapıyı çalıp "Deniz seninle konuşmam gerek aç kapıyı" deyip tekrar vurdu kapıya An ve Alp, Raphaelin ne yapmaya çalıştığını çözmeye çalışıyordu.

Deniz sırtını kapıya dönüp dışarıya baktı, duymamazlıktan gelmeye çalışıyordu ama elinde olmadan kalbi onun sesi ile atıyordu.

"Üçe kadar sayıyorum açmazsan girerim " deyip saymaya başladı. Deniz kapıyı kilitlediği için aynı şekilde durmaya devam ediyordu. Raphael sayımı bitirip kapının tutacağına elini koyup aşağı haraket ettirdi acılan kapıyla Deniz ister istemez arkasını dönüp Raphaelle göz göze geldi.

"Şimdi bana neden bu durumda olduğunu anlatıyorsun ve bende bir çaresini bulurum" sandalyeyi çekip yatağın yanında oturdu. Deniz sırtını ona dönüp gözlerini kapattı. "Gözlerin acıyor kapatma, ilaç getirdim onu sürelim" deyip elini yumup açtı. Ona dönmeyeceğini anlayıp, kendisi ayağa kalkıp yatağın boş  olan tarafına oturdu.

Elini uzatıp Denizin yüzünü tavana çevirdi. Iki gözünde ilacı damlatıp gülümsedi. Deniz hala saçlarında plan, yüzüne dokunan ellerde kalmıştı.

"Kim için geldin?"

🥺🥺🥺🥺🥺🥺🥺🥺🥺🥺🥺🥺🥺🥺🥺🥺🥺

Koruyucu Meleğim(b&b)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin