ŞANS

5. Bölüm

Yol boyunca Berat yani kılıç ile konuştum. Kendisi ilk bilge silahmış ve bir bilince sahipmiş. Ned Han ile çok fazla savaşlara katılmış ve çok maceralar yaşamışlar. İmparatorun dediği de doğruymuş bu kılıcı yapan kişi Ned Han imiş. Berat ile konuşurken resmen kanım kaynıyor ve yerimde duramıyordum. Ona bir teklifte bulunacaktım.

- Kıdemli berat ben senden bir şey istiyorum ustam olur musun?

- Tamam olurum ama bir şartım var eğer kabul edersen ustan olurum.

Büyük bir heyecan ile şartın ne olduğu bile umrumda değilken kabul etmeye dünden razıydım.

- Tamam şartın her neyse kabul ediyorum.

- Ama şartımı duymadın ki !! Senden sabırlı olmanı şart koşuyordum.

-Usta bende kabul ettim zaten sabırlı birisiyim.

Nedense ustam gülmeye başlamıştı.

- Hahahahaha bana bunu söyleyen ikinci kişisin Ned de öyle demişti ama sabırlı değildi. Bakalım sen nasılsın öğreneceğim. Ha bu arada bana biraz zaman ver akademide seni iyi bir eğitime sokacağım. Sonra görüşürüz.

Dedi ve gitti.Bu arada akademinin önüne gelmiştik. Görevli

- Efendim bütün işlemleriniz yapıldı . Ders programını ve üniformanızı da odanıza yerleştirdik. Odanıza kadar eşlik ettikten sonra biz saraya geri döneceğiz eğer sormak istediğiniz bir şey varsa sorunuz lütfen.

Yürümeye başladık ve bu arada düşünüyordum. Benim her şeyim vardı. Eksik bir şeyim yoktu. Binaya girdik ve benim odanın önüne geldik. Görevli bir kart verdi.

-Efendim bu kartla odanıza giriş çıkış yapacaksınız.

- Teşekkür ederim efendim, dedim ve kartı okutup odaya girdim.

Maskemi ve pelerinimi üstümden çıkardım. Ve güzel ılık bir banyo yaptım.Sonra odayı gezinirken okul kuralları ile ilgili bir broşür buldum ve okumaya başladım.

•Okulda bir gün teorik eğitim diğer günler de öğrenci kendi kendine eğitim yapıyordu.

•Okulda para geçerli değildi bunun yerine okul bazı görevler vererek karşılığında okul puanı veriyor. Her ay en az bir defa görev almak zorunluydu.Görevleri de görev binasından alıyorduk.

•Kütüphaneden , simya dükkanlarından ve eşya dükkanlarından alışveriş yaparken de okul puanı kullanılıyor. Ayrıca okul puanı dışarıda kullanılamıyordu.

•Akademi üçe ayrılıyor dış , orta ve iç saha . Her yıl en az bir seviye atlama zorunluluğu vardı ve her üç ayda bir saha sınavları olur. Bu sınavlara girerek kendimizi ölçmek ve bir üst sahaya geçebiliyorduk.

• Akademi içinde dövüşler yasaktı. Eğer öyle bir şey olacaksa da arena da yapılacaktı . Yoksa ceza verilir.

• Her sahayı kontrol eden bir elder vardı. Sorunlarımız ona bildirmemiz gerekiyordu.

Kurallar oldukça güzeldi. Ders programını aldım ve incelemeye başladım. Yarın teori derslerimiz vardı. Ondan sonraki günlerde serbesttik. Dersler ; Dünya Tarihi , Coğrafya, Dövüş Sanatları ve Büyücüler için Element dersi vardı. Ben hem savaşçı ve büyücü olduğum için iki dersi alacaktım.

Yorulmuşum bunu esneyince anladım.Güzel bir uyku çektim . Uyandığımda güneş batmaya yakındı. Karnım acıkmıştı ve hemen formamı giyip yemekhaneye gittim.

Upuzun üç tane masa vardı . Hepsi doluydu. Yemek aldım ve boş bir yer bulup yemeğimi yemeye başladım. Yanımda ve karşımda oturanlar bana dik dik bakıyorlardı. Maskemi taktığım içinmi bilmiyordum. Yemeğimi yedim ve yemekhaneden çıktım.

Sırada kütüphane vardı. İlk gelen her öğrenciye bir teknik hediye veriliyordu. Hemen bir teknik almak ve çalışmak istiyordum.

Kütüphaneye girdiğimde akşam olmasına rağmen kalabalık bulmuştum. Görevliye

- Efendim ben yeni öğrenciyim okul kuralları gereği gelen yeni öğrencilere bir tane teknik hediye ediliyormuş. Ben teknik almak istiyorum.

Görevli aşağıdan yukarıya doğru beni inceledikten sonra.

- Oda kartını alabilir miyim? Onula yeni öğrenci olup olmadığını kontrol edeceğim. Tahmin edersin ki yalan söyleyerek teknik almaya çalışanlar az değil.

Adam doğru söylüyor du . Yalancı insanlar az değildi sonuçta.Oda kartımı verdim . Görevli önce kısa süreli bir şaşkınlık geçirdi. Konuşmaya başladığında anladım.

- Oda kartınızı alın lütfen. Ayrıca sizin bir tane değil iki tane teknik almak için izniniz var. Size bir ipucu vermek istiyorum. Kütüphanenin derinlerinde ki tekniklere bakın.

İki tane teknik mi süper. Görevli ye teşekkür ettim ve hemen tekniklere bakmaya başladım. O sırada Berat konuşmaya başladı.

- Görevlinin dediği gibi derinlere git . Üstü tozlu olan kitaplara bak. İşte o teknikler en değerli olanlardır.

Hiçbir şey demedim ve kütüphanenin derinliklerine doğru ilerledim. Gittikçe öğrenci sayısı azalırken kitaplara bakmaya başladım.

Yeşil ciltli bir kitabı elime aldım ismi Doğanın nefesi olan bir teknikti. O sırada suskun olan Berat konuştu.

-Bir sonraki sırada ilginç bir teknik var. Dışı düz siyah renkli kenarlarında sarı renkli işlemeler var onu okusana.

Dediği kitabı buldum ve elime aldım. İsmi yoktu kitabın. İlk sayfayı açtım ve okumaya başladım.

Ey insan yeterince güçlü değilsen bu kitabı aldığın yere koy . Ha eğer güçlü olduğunu düşünüyorsan başladığın işi asla yarım bırakma . Ben bu kitabı arkadaşım ile maceralarda elde ettiğimiz zenginlikler ile oluşturduk. Sabırlı ve güçlü değilsen bu kitabı asla bitiremezsin.Şimdi karar senin ister sonraki sayfaya geç istersen kitabı aldığın yere koy.

Vay canına ben bu kitabı kesinlikle alacaktım. Sonra odada incelerdim. Başka tekniklere de bakarken yine araya Berat girdi.

-İlginç gerçekten bu kitabın ikizi var yani ikiye ayrılmış. Koridorun sonuna git ve aynı şekilde olan kitabı al. O kitap ta bulunan teknikler bu kitaptakinin devamı olmalı.

Koridorun sonuna gittim ve kitabın aynısını bulmaya çalıştım. Merdivenden yardım alarak en üstlere bakmaya başladım. Hah buldum sonunda. İkisini de aldım ve yere oturdum.

- Usta şimdi ne yapacağım?

- Kitabın ikisine de aynı anda enerji gönder . Bakalım ne olacak.

Kitapları yan yana koydum ve ikisine de aynı anda enerji gönderdim.Önce sarı işlemeleri parladı sonra renkleri şimdiki haline göre daha parlak ve temiz hale geldi. En sonunda ikisi de küçük bir ışıldama ile birleşip tek kitap haline geldi.

Sıradan bir kitap halini aldı. Ee şimdi bu tek kitap halini akdi iki tane hakkım vardı . Bir kitap daha almam lazımdı. Berat konuştu.

- Evlat senin kadar tekniklere aç biri yok herhalde. Sağ tarafındaki sıraya git işine yarar bir hız tekniği var. İsmi Kırk Ayak tekniği hem ayak oyunlarını hemde hız tekniği işine yarar.

Berat da olmasa be yapardım ben. Dediği tekniği buldum ve çıkışa doğru ilerledim. Bu sırada diğer kitabımın üzerinde bir yazı belirdi. Büyük sarı harfler ile Sabır yazıyordu.

Görevli oda kartıma kitapların adını işedikten sonra kitap hakkımın bittiğini ve bundan sonra puanlar ile teknikler alabileceğimi söyledi.

Dışarıya çıktığımda gece yarısı olmuştu nerdeyse. Odama gittim ve hız tekniğini bir kenara koyup diğer kitabı incelemeye başladım.

İlk sayfayı açtığımda merhaba arkadaşım bu kitapta sadece bir tane teknik kılavuzu değil tam tamına 154 tane kılavuz var. Ve bu tekniklerin her biri diğerinden daha zor. Diğer sayfayı çevir ve çalışmaya başla .

Ejderha pulu yenileme sanatı.

Bu sanat enerji kontrolünde ve vücuttaki pis enerjiyi temizlemeye yarar. Şimdi aşağıdaki pozisyon şeklini al ve bir elinden enerjinin geldiğini düşün diğer elinden de pis enerjinin çıktığını düşün.