“Ağlama daha evlenecyeğiz biz.” Ve hemşireler tarafından engellenir Amine. Bu sefer hepsi yoğun bakımın kapısına gitmişlerdi. Şimdi nasıl bekleyeceklerdi bu kapının önünde. Kaybetme duygusu sarmıştı hepsini Ceylan alışıktı ama yinede içi kan ağlıyordu. Gözlerinden yaşlar içine doğru akıyordu sanki ama o kadar akıyordu ki. İçi göl olmuştu oğlu yine uyanmıyordu. Şehit eşiydi aten ama nolur şehit annesi olmayayım alma onu benden dedi.
Sanki geçmiyordu zaman kırk sekiz saat geçmiyordu nasıl geçecekti o orada can mücadelesi verirken yemek yiyebilecek miydi? Ya o ölürse o zaman ne olacaktı hayatına devam mı edecekti? Tekrardan devam mı edecekti onu tanımamış onu sevmemiş o kadar aşık olmamış gibi gözyaşları artık dökülmüyordu çünkü yaş kalmamıştı.
1 hafta sonra
Hala uyanmamıştı geçen bir haftanın sonunda uyanmamıştı. Doktorlar bir şeyler zırvalıyordu neymiş bitkisel hayata girmiş öyleymiş. Güldü Amine “Duydun mu Metehan bitkisel hayat felan diyorlar bende güldüm dedim ki benim nişanlım çok güçlüdür. Beni annesini ailesini bırakmaz dedim.” Elini tutmuştu Metehan’ın Yoğun bakıma almışlardı Amine’yi “Benim sesimi duyunca uyanır dedim zorla da olsa aldılar beni içeri, sevgilim daha evleneceğiz dedim ölemez dedim. Sen beni bu kadar üzüyorsun ya sonra uyandığında babam da seni üzecek canını yakıcam o haytanın dedi benim kızımı üzüyor dedi. Çabuk uyan da anneni de üzüyorsun zaten. Sevda da Amcam deyip duruyor.”
“Süre doldu hanımefendi çıkmanız lazım.” Demişti Hemşire “Şimdi gidiyorum sevgilim. Sen bana dönene kadar ben bekleyeceğim.” Elini öpüp çıkmıştı yoğun bakımdan çıkmıştı. Ceylan aynı yerde oturuyordu. Komutan onlara saldırandan bir iz bulamamıştı. Komutan ise onları eve göndermek için geliyordu.
“Ceylan Hanım eve gidip dinlenmeniz lazım.” Demişti omzunu sıvazlarken “Olmaz bir daha bu konu hakkında konuşmayalım isterseniz.” Noktayı koymuştu “Ceylan biraz haklı olabilir aslında sonra hemen geri geliriz.”
“Olmaz Hamide olmaz oğlum uyanırsa annesini arar hemen.” Demişti Amine de o sırada çıkmıştı. Ceylan’ın yanına gelerek “Ceylan teyze önce sen git dinlen sonra da ben giderim eğer bir şey olursa hemen ararım söz.”
“Arayacaksın ama” gözlerini Amine’nin gözleri ile buluşturdu. “Arayacağım ama sende çok güzel dinleneceksin. Anlaşıldı mı?” Ceylan burnunu cekerken de başı ile onay verdi. Tunahan annesinin koluna girerek kaldırdı ve sessizce gittiler. Amine annesine döndü “Anne sizde gidin siz de çok yoruldunuz.” Demişti annesi karşı çıkacak gibi olduğunda “Hayır anne sizde gidin.” Komutan aslında zorlanmadan göndermişti “Amine sen de ailenle gitmelisin.”
Amine hayır anlamında başını salladı annesi giderken arkasından baktı ve Ceylan’ın oturduğu yere oturdu. “Kızım sende gitseydin iyi olurdu.” Komutana baktı “Hayır beni korumak için orada ölümü göze aldı ve bende gidip hiçbir şey olmamış gibi uyuyamam.”
Hastane de herkes biliyordu Amine ve Metehan’ı ve onların uğradığı saldırıyı Metehan şimdiden o kadar kişinin umrunda olmuştu ki. Şimdi öylecene yatıyordu.
“Amine sana bir oda hazırlattım orada biraz olsun dinlen.” Demişti “Ama ya ona bir şey olursa.” Derken “Ben uyandırırım seni.” Demişti.
“Olmaz burada bekleyeceğim.”
Saatler geçmişti ve Amine yoğun bakımın karşısındaki sandalyelerde uyuya kalmıştı.
Hastane de onu sevenlerin dışında sevmeyenlerde vardı. Alex asansörün düğmesine bastı ve Metehan’ın olduğu kata gidiyordu. Adamlarını daha önce de göndermişti ama onu kendisi öldürmek istiyordu.
Hemşirelerden öğrenmişti onlar da dalgın oldukları yüzünden söylemişlerdi. Amine’nin yokluğu ile Metehan’ın yanına girdi.
Metehan kolundaki serum ile herşeyden habersiz bir şekilde yatıyordu “Noldu nişanlını kurtardın? Başın göğe mi erdi? Sizleri anlamıyorum ben. Siz türkleri anlayamıyorum anlamak da istemiyorum açıkcası. Bir kadın için vazgeçtin hayatından onu bu kadar önemsiyorsun. Sen bir haftadır yoğun bakımdasın ben her saatini izlettim adamalarım buradaydı. Annen, nişanlın, erkek kardeşin ne kadar sen bu halde olsan da dik durdular her zaman.”
Saldalye çekti ve yanına oturdu “Yanımda zehir ile geldim seruma enjekte ettiiğim andan itibaren ölmeye başlayacaksın. Sonra ben de buradan elimi kolumu sallaya sallaya çıkacağım.”
Ayağa kalktı cebinden çıkardı enjeksiyonu “Ya da boğarak mı öldürsem?” derken durdu. “Yada boşver.” Tekrardan seruma doğru yaklaştı ve o sırada Metehan yastığın altından silahı çıkarıp kafasuna doğrulttu.
“Biz Türk’üz, Türk oğlu türküz. Seversek de ölümüne severiz.” Komutan ve bir kaç asker girmişti “Elimize düştün Alex.” Elindekini bırak ve teslim ol.”
3 saat önce
“Komutanım eminsiniz değil mi geleceğinden?” kafasını salladı komutan “Bir kaç gündür adamlarından gönderiyor senin yaşadığını duyunca delirmiştir. Mutlaka gelecek seni öldürmeye ya da birilerini gönderecektir.”
“Ailem güvende olacak değil mi?” diye sordu silahını kontrol ederken ateşlemeyecekti ama önlemdi sadece. “Tabiki herkesi eve göndereceğim yanlarında koruma ile ama Amine kızımı göndermek pek mümkün değil ama onu da dinlenmesi için bir odaya göndereceğim. Merak etme yani iyi olacaklar.”
“Komutanım herşey hazır ayrıca kimsenin de haberi yok hemşireler de dahil. Komutanım uyandığından sizin ve benim dışında haberi yok. Hastane korumaya alındı her hangi bir eyleme karşın.”
“Tamamdır o zaman bu odada bu kadar durmamız şüphe uyandırır dikkat edin. Sende dinlen Metehan ne kadar uyanmış olsan da zor ameliyat geçirdin. Dinlen.” Deyip çıkmışlardı.
Metehan düşündü sevdikleri için korkmuştu bir sefer de kendisi için korkmak istedi ama olmuyordu. Yapamıyordu onları düşünmekten kendini alı koyamıyordu. Biraz dinlenmek onun için iyi olacaktı.
Kapı sesi uyandı muhtemelen o gelmişti sandalye sesiydi, çekilmişti. Konuşmaya başladı kesin oydu o Alex’ti. Bir ümitti onu gelmesi ve o gelmişti kendi sonunu kendisi yazmıştı.
Sonunda perde Metehan için açılmıştı ve onun için diyalog yazılmıştı. Oyun başlamış ve gerçek gün yüzüne kavuşmuştu.
*
*
*
31 Aralık 2023
*
*
*Takip etmek isterseniz hesaplarım bunlar.
Bazen kitabı yazarken video çekip atabiliyorum.
Sizi de beklerim.
?
@nisa.diyolar.isteYouTube
@sadecw_nisaaTiktok
@sadecw_nisaa
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Asker'im
Teen FictionDaha 4 yaşında verildi eline al yıldızlı bayrak, büyürken bile bırakmadı babasının emanetini. Büyüdü ülkesini korumak için asker oldu. Hep korku vardı içinde bir kiza sevdalanırsa, sonunun anne ve babası gibi olmaktan korktu ve korktuğu da başına ge...
32. Bölüm "Tuzak"
En başından başla