5. BÖLÜM

22 9 2
                                    

SIRADAKİ ŞARKI BURNUNDAN GELSİN

5. BÖLÜM

Merhabalar! Nasılsınız? Umarım iyisinizdir. Lütfen oy vererek ve yorum yaparak hikayeme destek olmayı unutmayın. Keyifli okumalar dilerim!

 Keyifli okumalar dilerim!

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Bu zamana kadar en çok kendime destek oldum. Verdiğim hiçbir kararda kimseye danışmadım, yapacaklarımı önceden haber vermedim, kimseden izin almadım. Kimse de bana yön göstermedi çünkü buna ihtiyacım olduğunu dillendirmemiştim. Öğüt dinlemek yerine her şeyi yaşayarak bilmek istedim ama bu esnada hesaba katmadığım şeyler oldu.

Çok gezen mi çok okuyan mı daha çok bilir diye sorarlar ya; bence kalpten hisseden bilir. Size hayattan zevk almanızı sağlayacak şeylere tutkuyla bağlanmanız, onlara biçtiğiniz değerden geçer. Zaten yürümekte güçlük çeken birine "Ayağa kalkamayacaksın," derseniz o kimsenin ayakta dik durmasını sağlayan omurgasına ilk darbeyi vurmuş olursunuz. Belki kırılmaz omurgası, sandığınız gibi bir iz bırakmazsınız ama onun sırtına bir kambur bahşedersiniz. Kim bilir, belki üzerine gelecek diğer yükler kamburunun daha da eğilmesine sebep olur.

Sonucunu tahmin edemeyeceğiniz şeylerin sebebi olmaktan kaçının.

Henüz gözlerimi odanın geri kalanına çevirememişken İdil'in terden sırılsıklam olmuş yüzüne baktım. Ardından yanaklarına yapışan saçlarına. Pek de sıcak olmayan bu havada terlemeyi nasıl başarabilmişti? Nereden koşmuştu buraya kadar?

"İdil!" Coşkuyla bağırıp kollarını iki yana açan Batın, dikkatimin dağılmasına sebep oldu. "O kadar uzun zamandır görmüyordum ki seni... Çok özlemişim!"

Utanmasam ağlayacağım şimdi. Yapma şöyle şeyler Batıncığım.

İdil gerçekten alınmış gibi dudaklarını büzdü. "Gerçekten," diye mırıldandı inanamamış gibi, "Magazin programlarında bile mi görmedin beni? Malum her hafta manşetlerden inmiyoruz..."

Onun ara sıra böyle egoist cümlelerinin dalgasına olduğunu biliyordum ama bazen sinir olmamı engelleyemiyordum. Fakat Batın benimle aynı şeyi düşünmemiş olacak ki, direkt salonun orta yerinde kocaman bir kahkaha patlatıverdi ve tek kolunu İdil'in omuzuna attı.

"Magazin'in 2.sayfalarında verdiğin pozları tahmin edebiliyorum ama medyayı takip edecek vaktim olmuyor genelde. Bilirsin fıstık," Çapkın bir edayla göz kırptı. "Bizim de işlerimiz başımızdan aşkın oluyor."

"Ay bu ne be! Sidik mi yarıştırıyorsunuz? Yok biz magazinin dilinden düşmüyoruz, yok bizim kıçımızı kaşıyacak bile vaktimiz yok... Ne oluyor ne oluyor!" Bir anda bağırmasıyla tüm algım Mete'ye yönelmişken ilk defa ona katılıyordum.

Denizhan oturduğu koltuktan kalkar kalkmaz Mete'nin yanına gitti. Destek vermek istercesine Mete'nin sırtını sıvazladı ama onun gülmemek için dudaklarını birbirine bastırdığını gördüm. "Tamam Mete," dedi güven vermek istercesine, "Bir daha kimse senin isteğin dışında konuşmayacak. Söz veriyoruz. İlkokuldaki gibi su içmek için bile parmak kaldıracağız sana."

Sıradaki Şarkı Burnundan Gelsin Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin